Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / To battle

To battle перевод на турецкий

3,655 параллельный перевод
You don't place among the top four teams, you don't even get a chance to battle for the world championship.
Eğer ilk dört takım arasında yer almazsanız, şampiyona işin savaşma şansınız bile olmaz.
Chances to know that we can actually do something with our lives if I make it to Battle of the Year.
Yılın Savaşı'nda başarılı olabilirsek, hayatımızda bazı şeyleri gerçekten başarabileceğimize inanabileceğimizi sağlayan bir şans.
We are going to Battle of the Year to take it.
Yılın Savaşı'nı kazanmaya gidiyoruz.
To Battle of the Year.
Yılın Savaşı'na.
Your boys came to battle!
Çocuklar gerçekten savaşmak için gelmişler.
Left Bank versus the Dream Team for the right to battle the reigning champion.
Şampiyonluk ünvanı savaşına kalabilmek için Left Bank ve Rüya Takımı karşı karşıya gelecek.
And then he makes this abrupt kind of shattering cinematic cut to this soldier after he's been to battle writing a letter to Esmé.
Sonra aniden sinematik tarzda bir geçiş olur. Savaş sonrası zamana geliyor ve Esmé'ye bir mektup yazıyor.
You're going to lead us into battle and take back the throne.
Bizi savaşa götüreceksin ve tahtı geri alacaksın.
This government expects brave officers like Harvey Crown to go into battle armed with only a whistle and a baton.
Bu hükümet, Harwey Crown gibi, düdük ve copundan başka silahı olmadan çatışmaya girebilecek kadar cesur memurlar istiyor.
To Battle School.
Savaş Okulu'na gideceksin.
I thought we were going back to Battle School.
Savaş Okulu'na döneceğimizi sanıyordum?
If you are successful, he will endorse your promotion to Battle Commander of the entire fleet.
Başarılı olursan, seni tüm filonun Savaş Kumandanı yapacak olan terfiini onaylayacak!
Samurais used to drink it before they went into battle.
Samuraylar bunu savaşa gitmeden önce içerlermiş.
- Are we riding to battle at Riverrun?
- Nehirova'ya savaşmaya mı gidiyoruz? - Hayır.
Ser Barristan, if it comes to battle, kill that one first.
Sör Barristan savaşa girilirse, ilk bunu öldürün.
Battle of the Year is your chance to stand on top of the world.
Yılın Savaşı, dünyanın zirvesine çıkabilmek için tek şansınız.
By the Battle of the Year, we should be able to do this blindfolded.
Yılın Savaşı sırasında, bunları gözlerimiz bağlıyken yapmalıyız.
Let me introduce you to Thomas Hergenrother, founder of Battle of the Year.
Sizi Yılın Savaşı projesini bulan kişiyle, Thomas Hergenrother ile tanıştırayım,
Welcome to the Battle of the Year Village.
Yılın Savaşı Köyü'ne hoşgeldiniz.
Welcome to our big opening party of the Battle of the Year!
Yılın Savaşı'nın büyük açılış partisine hoşgeldiniz.
They're going to the final battle.
Rüya Takımı kazanıyor. Final savaşı için yarışmaya hak kazanıyorlar.
All guilds must complete their quest prior to tomorrow's battle at Evermore.
Tüm gruplar yarından önce, Sonsuza dek, görevlerini tamamlamak zorundalar.
Okay, you're all set to join the battle.
Tamam, Ronniyle konuştum.
Now remember, before convening at the battle, this party has a quest to loot the temple of Syrinx which needeth completion, so...
Unutmayın, savaş toplantısından önce, Bu grup Syrinx tapınağındaki ganimetleri, Toplama görevini bitirmeli.
It means that the battle of Evermore is going to start in 10 minutes.
10 dakika içinde sonsuza dek savaşının... Başladığı anlamına geliyor.
And he finds himself explaining himself to a 12-year-old girl, whose manners are too good, and this wish that she expresses that he should return from the battle with all his, as she says, F-A-C-U-L-T-I-E-S intact -
Aniden kendini on iki yaşında bir kızla konuşurken buluyor. Kız aklı başında biridir ve onun savaştan manevi değerlerini sahiplenmiş olarak çıkacağını umduğunu söyler. Kelimesi ;
And so the prince has called a tournament to keep the battle from the city streets.
ve böylece prens çatışmaları sokaklardan kaldırmak için bir turnuva düzenler
Battle Guy, care to update your résumé?
Battle Guy, özgeçmişini güncellemek ister misin?
to help battle this blaze.
- Yangını söndürmeye yardım etmek için geldiklerini belirttiler.
Welcome to Battle School.
Savaş Okulu'na hoş geldiniz.
In a matter of weeks, we may be called on to fight a real battle.
Bir hafta içinde gerçek savaş diyebileceğimiz bir çarpışmaya girebiliriz.
You will have to win this war one battle at a time.
Bu savaşı, her seferinde bir mücadeleden zaferle çıkarak kazanmalısın.
Once our battle fleet is detected entering the Formic solar system, we will have no alternative but to engage.
Savaş filomuz Formic güneş sisteminde tespit edildikten sonra çarpışmaktan başka şansımız kalmayacak.
Instead I've been asked by the gods to take on a battle with impossible odds.
Bunun yerine, Tanrılar tarafından olumsuz şartlar altında bir savaşı üstlenmem talep edildi.
It's their fault for bringing their kids to a battle.
Çocuklarını çatışmaya getiriyorlarsa bu onların suçu.
That a hero would rise to fulfill the prophecy, a warrior of light to do battle with the very Inferno itself, to crown a dragon,
Işığın savaşçısı gelip cehennemin kendisiyle savaşıp, kehaneti yerine getirecekti.
If they do, you will battle them to the death.
Eğer biri çıkarsa da, sen onunla ölümüne savaşacaksın.
A sad end to a wonderful battle.
sahane bir mucadele, uzucu bir son.
With the battle all but lost, Malekith sacrificed his own people in a desperate attempt to lay waste to Asgard's army.
Bu kayıptan başka bir şey olmayan savaşta Malekith, Asgard ordusunu harap etme gibi umutsuz bir teşebbüs ile kendi halkını feda etti.
These ladies will battle to the death to see who's worthy to navigate in tomorrow's Death Race.
Bu bayanlar, yarınki Ölüm Yarışı'nda kimin rehber olmaya layık olduğunu görmek için ölümüne savaşacaklar.
Tonight, we witness this distinction as our contestants battle to prove who and what they are.
Bu gece rakiplerimiz kim ve ne olduklarını kanıtlamaları için bu farklılığa tanıklık edeceğiz.
We simply changed our battle formation, and we were able to break through their ranks.
Saldırı düzenimizi değiştirdik ve böylece onları yarıp geçebildik.
If he'd wanted to rescue us, why didn't he do it during the battle?
Bizi kurtarmak istediyse neden bunu savaş sırasında yapmadı?
The Cloth's main objective is to seek and destroy those that would do harm to the balance of good and evil from within the only place a battle can truly be waged amongst men.
The Cloth'un ana gorevi iyi ve kotu arasindaki dengeyi bozabilecek seyleri bulmak ve yok etmektir icerden insanlar arasinda savasilabilecek tek dogru yer.
So he used his mad mind to win the battle at any cost.
Savaşı kazanmasının tek yolu olan hasta hayal gücünü kullanmıştı.
We'll find you accommodations more suited to your name and as a reward for your accomplishments during the battle of Blackwater Bay. And when the time is right, you will be given a position fit for your talents so that you can serve your family and protect our legacy.
Adına daha uygun bir yer buluruz sana ve Karasu Savaşı'nda gösterdiğin başarılarına ödül olarak da zamanı geldiği zaman becerilerine uygun olarak bir unvan tahsis edilir.
You wanted to be rewarded for your valor in battle.
Savaştaki yiğitliğin için ödüllendirilmek istemiştin.
Explain to me why it is more noble to kill 10,000 men in battle than a dozen at dinner.
Açıkla bana. Savaş alanında 10 bin adam öldürmek yemekte bir düzine öldürmeye kıyasla nasıl daha asilcedir?
"The late Walder Frey," old Tully called me because I didn't get my men to the Trident in time for battle.
Üç Dişli Mızrak'taki savaşa adamlarımı zamanında getirmediğim için Geciken Walder Frey adını takmıştı bana ihtiyar Tully.
She's here to thank you for staying by my side as the battle raged all around me.
Savaş beni kendimden geçirdiği sırada yanımda olduğun için teşekkür edecek.
Did you or did you not order Ser Mandon to kill me during the Battle of the Blackwater?
Sör Mandon'a, Karasu Savaşı sırasında beni öldürmesini emrettin mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]