Told перевод на турецкий
211,520 параллельный перевод
I told you she was smart.
Zeki olduğunu söylemiştim.
Yes, this boy Jagger... 'cause that's a name now... teased her and she told him off in front of everybody.
Jagger isminde bir oğlan, evet böyle bir isim kullanılıyormuş artık ona sataşmış ve Lily de herkesin önünde ağzının payını vermiş.
She really told that kid off good.
O çocuğun ağzının payını çok güzel vermiş.
She didn't answer his texts -'cause we told her not to.
- Öyle yapmasını söylediğimiz için Lily çocuğun mesajlarına dönmemiş.
Told him I wasn't going to settle.
Ona bağlanmak istemediğimi söyledim.
Told you.
- Sana söyledim.
He told me I was the one who would act for him, who would make sure he was revenged.
Onun için harekete geçip, öcünün alınmasını sağlayacak kişinin ben olduğumu söyledi.
We have told her that if you tell us who paid for your fleet and attack then we will spare your life.
Ona dedik ki filonun ve saldırının masraflarını kimin karşıladığını bize söylersen canını bağışlayacağız.
Now, a little birdie told me you spent some time in Italia.
Küçük bir kuş bana İtalya'da bir süre kaldığını söyledi.
Ow, ow, ow, ow. I told you Arnie's big toe is sensitive.
"Arnie'nin başparmağı hassas" demiştim.
It's the third time I told you.
Üçüncü kez söylüyorum.
I told you I couldn't do this!
Bunu yapamayacağımı söylemiştim.
When I pitched you my travel show, you told me you couldn't do it'cause I'm too much of a new face.
Gezi programımı sana teklif ettiğimde yeni bir yüz olduğum için beni reddettin.
Man, I told you this is stupid.
Çok saçma demiştim.
Well, who else you done told?
Başka kime söyledin?
Well, I told you I love pharmacies.
Eczaneleri sevdiğimi söylemiştim.
I told you.
Söylemiştim.
Yeah, I told you this was a terrible idea.
Kötü bir fikir olduğunu söylemiştim.
He's the king, I told you.
Bu işin kralı, dedim sana.
I told you.
- Sana söyledim.
What if I told you I met someone like that... but they're engaged?
Ya sana öyle biriyle tanıştığımı... ama nişanlı olduğunu söylesem?
Yeah, after the hotel thing, I went and told Paula.
Otel olayından sonra Paula'ya anlattım, o da " Onunla konuştum.
You know, my... my producer talked to me during the break, and he told me some very interesting breaking news that I would be remiss if I didn't bring up right now, Jeff.
Reklam arasında yapımcım benimle konuştu. İlginç haberler verdi. Şu anda bunları belirtmem gerekiyor Jeff.
She never told us where her base was.
Üssün nerede olduğunu bize hiç söylemedi.
She never told us anything!
Bize hiçbir şey söylemedi.
Or told you to seal the gateway and hold it no matter what you hear.
Ya da ne duyarsanız duyun geçitleri tutup, kapatmanızı.
I'm told it's urgent.
Acil olduğu söylendi.
They told me you were on your way over.
Bana boyundan büyük işlere girdiğini söylediler.
What if I told you that the government's plan was bollocks, that I have a real plan, but I need someone on the inside?
Sana hükümetin planının saçmalık olduğunu, gerçek bir planım olduğunu ama içeriden birine ihtiyacım olduğunu söylesem ne derdin?
I told you that brooch meant a great deal to me. - Confess at once.
O broş önemli demiştim.
I'm told I'm fleet of foot.
Benim için eli çabuk kız derler.
Rachel Lynde told Mother that Miss Cuthbert was torn asunder after you left.
Ama Rachel Lynde anneme sen gidince Bayan Cuthbert'ın yıkıldığını anlatmış.
Well, that's what she told Mother.
Ama anneme anlattığı bu.
For heaven's sake, Anne, I told you to slow down.
Tanrı aşkına Anne, sana yavaşla demiştim.
I told them about the pet mouse.
Onlara evcil fareden bahsettim.
One time she told me dr. Zheng cured her pneumonia By humming to her.
Bir keresinde Dr. Zheng'in, pnömonisini mırıldanarak tedavi ettiğini söyledi.
So, you think that Odin told us, but forgot to tell Bjorn?
Yani diyorsun ki, Odin bize söyledi ama Björn'e söylemeyi unuttu. Öyle mi?
I told you, King Ecbert offered our father up like a sacrifice, so we'll do the same thing to him.
Size söyledim Kral Ecbert, babamı bir kurban gibi sundu o yüzden biz de aynısını ona yapacağız.
I did not come back here to be told what to do.
Buraya, ne yapmam gerektiği söylensin diye gelmedim.
He told me that he wanted me to learn at first hand, something of the Saxon ways.
Bana demişti ki Saxonları ilk elden tanımamı istemiş.
He just told me.
Az önce söyledi.
I told her that I've always loved her.
Onu hep sevdiğimi söyledim.
But the point is, you told me you would wait and marry me when I become very important.
Ama mesele şu ki bana benimle evlenmek için bekleyeceğini söylemiştin eğer ben çok önemli biri olursam.
He freed Ragnar's son, who would have told them everything.
Çünkü Ragnar'ın oğlunu serbest bıraktı. Onlara her şeyi o anlattı.
Who would have told them that we gave Ragnar Lothbrok to King Aelle to be killed.
Öldürmesi için Kral Aelle'ye, Ragnar Lothbrok'u bizim verdiğimizi anlattı.
I've been told your god is a carpenter.
Bana tanrınızın bir marangoz olduğu söylendi.
I have told you this too many times, brothers. I was here!
Kaç defa söyledim kardeşlerim, ben buradaydım.
And have I told you how glad I am that you've chosen to move in with me?
Sana benimle taşınmayı seçtiğin için ne kadar mutlu olduğumu söylemiş miydim?
Told you everyone was your enemy.
Herkesin sana düşman olduğunu söylemiştin.
That's what I've been told, anyways.
Bana söylenen buydu.
Anne told me not to do it.
Anne, yapmamamı söyledi.