Topic перевод на турецкий
1,829 параллельный перевод
May I suggest it as the topic for your essay?
Bunu yazacağın kompozisyonun konusu olarak önerebilir miyim?
New topic, please.
Başka bir konuya geçin lütfen.
New topic, please.
Peki, yeni konu, lütfen.
What's the topic?
Konu neydi?
As I was saying To the agents, This is a topic On which We usually agree to Silently disagree.
Ajanlara da dediğim gibi bu, sessizce uzlaşamadığımız konusunda uzlaştığımız bir konu.
I'm getting off topic!
Konudan uzaklaşıyorum!
And after Sister Rosita spraining her ankle in the sixth frame and Mr. Giggles escaping... - Mr. Giggles? - Stay on topic, Gibbs.
6. sınıfta Rahibe Rosita'nın bileğini burkmasından ve Kıkırdak Bey'in kaçması- -
The topic of discussion is first nontraditional sexual experience.
Bahis konumuz "Normal yollardan olmayan ilk seks tecrübemiz"
Sensitive topic.
- Hassas bir konu.
Tomorrow we will cover a topic that you'd like to know, the notion of invisibility.
Yarın, senin de hoşuna gidecek bir konu ayarlarız, örneğin görünmezlik kavramı üzerine.
Well--well, not the--the topic, but the--the spirited- - exchange of ideas... verbal wrangling... fervent cogitation... brain sex.
Aslında konu değil- - oradaki ruh- - fikir alışverişi... ağız dalaşı... ateşli savaş... beyin seksi.
Family isn't her favorite topic, okay?
Aile, onun en sevdiği muhabbet konusu değil galiba.
At school our teacher gave us a funny essay topic...
Geçen gün öğretmen, tuhaf bir kompozisyon ödevi verdi.
- Excellent topic choice. and my lying to you is just so yesterday.
Mükemmel bir konu seçimi. Ameliyat çok sıkıcıydı, yalanımla o ana heyecan katmak istemiştim.
Believe me, dear, when the topic of discussion is money, drinking always helps.
İnan bana, canım, eğer sorun para ise, alkol herzaman yardım eder.
You can write whatever you like but the topic must be "love".
Hoşunuza giden herhangi bir şeyde yazabilirsiniz fakat konu aşk olmalı.
If you don't want to have a very public, very uncomfortable conversation on that topic right now,
Bu konuda halka açık, ve rahatsız edici bir konuşma yapmak istemiyorsanız..
Perhaps not... though I do find the topic fascinating.
Belki ilgilendirmez... Ama etkileyici bir konu bulduğumu düşünüyorum.
The topic of today's sermon is possibly a little unorthodox. Maybe.
Bugün vereceğim vaazın konusu biraz aykırı olabilir.
Chief editor, can i change the topic?
Şef, konuyu değiştirebilir miyim?
Thorstens topic for today is the household and home improvements.
Thorstens bugünkü konusu, ev ve ev eşyaları.
The main topic of conversation was riley.
Başlıca konumuz Riley'di.
- What would be the topic?
- Konu ne olacak?
He's the hottest topic out there.
Buranın en sıcak konusu o.
Topic tonight : the blue flu.
Haydi, eve götüreyim seni.
Faruk what is this topic with Ms. Ceyda all about?
Faruk, nedir bu Ceyda Hanım ile ilgili mevzu?
He said : " The topic today is an adversary that poses a threat, a serious threat to the security for the USA.
Şöyle dedi : " Bugünkü konu tehlikeli, bir düşmanla ilgili, Birleşik Devlet'in güvenliğini tehdit eden ciddi bir tehlike.
Let's stay on topic.
Konumuzun dışına çıkmayalım.
But you should realize that you are now officially topic # 1 around the water cooler here at Lydecker.
Lydecker kazanında resmi olarak bir numara olduğunun farkında olmalısın.
What's the topic du jour?
Bugünün konusu nedir?
The two of you together at the phone launching were so lovely that you two became a hot topic on the internet and magazines.
İkiniz beraber telefon reklamında çok sevimli olurdu. İnternette ve magazin programlarında haber olursunuz.
Let's not bring this topic up.
Tekrar bu konuyu açmayalım.
The topic is of a personal nature.
- Elbette. Özel bir konu.
Kanai-san can talk properly when it comes to this topic.
Kanai-san bu konuya gelince düzgün konuşabiliyor.
I am Roshan Abbas, and we are still discussing the same topic...
Ben Roshan Abbas ve yine aynı konuyu tartışıyoruz...
The topic that we are going to discuss here today will entertain the people...
Bugün burada tartışacağımız konu insanları çok eğlendirecek...
The losing-Virginity topic Really isn't something a guy likes to bring up to his girl.
İlk deneyim konusu pek de bir erkeğin kız arkadaşına bahsetmekten hoşlanacağı bir konu değildir.
Hot topic? No, bonnaroo.
Hayır, "Bonnaroo" dan *.
We can talk about me and Danica, but you and Jasna are first topic.
Ben ve Danica hakkında da konuşuruz, ama sen ve Jasna öncelikli konumuz.
Topic? with me.
Konuş benimle.
This right? Topic in the? I do not want to make.
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
Right ones? Topic in the? Mam?
Olanlar hakkında konuşmamız gerek.
Here comfortable? A topic? Are you capable of.
Burada rahatça konuşabilirsiniz.
On what topic?
Hangi konuda?
Why would anyone pay money to see Rick Fox speak on any topic?
İnsanlar neden Rick Fox'un bir konuda konuşmasını dinlemek için para öder ki?
New topic.
Başka konuya geçelim.
Okay, new topic.
Tamam, yeni konu geliyor.
This ancient astronaut theory really needs to have more life shed on the topic.
"Bu astronot teorisi gerçekten de aydınlatılmaya değer bir teori"
Try to avoid the topic of total global domination.
Küresel hâkimiyet gibi konulardan bahsetmekten kaçın.
On a separate topic, do you like coffee cake?
Başka bir konudan bahsedersek, kahveli kek sever misin?
Where'd you get the vampire weekend tour shirt?
Hot Topic'ten * mi?