Tressa перевод на турецкий
90 параллельный перевод
Tressa.
Tressa.
Tressa, is there anyone else here with you?
Tressa, seninle birlikte başka kimse var mı?
You must trust me, Tressa.
Bana güvenmelisin, Tressa.
Tressa, I understand how confusing this must be for you.
Tressa, bu olayın kafanı karıştırmasını anlayabiliyorum.
I will use any means necessary to stop you.
Tressa'yı geminize götürme girişiminde bulunacak olursanız, sizi durdurmak için, gereken her şey yapılacaktır.
I will not leave without Tressa.
Treassa olmadan hiçbir yere gitmiyorum.
Tressa has reached the end of her life.
Tressa, hayatının sonuna ulaştı.
Tressa, these people are outsiders.
Tressa, bu insanlar yabancı.
Tressa doesn't seem to be ready.
Tressa, daha hazır gibi görünmüyor.
Why was it so important that Tressa stay here?
Tressa'nın burada kalmasının önemi nedir?
Tressa?
Tressa?
Tressa, may this night see you safely home.
Tressa, bu gece seni evine güven içinde götürebilir.
Can I drive?
TRESSA : Ben sürebilir miyim?
Ooh!
TRESSA :
- Oh, my God.
TRESSA : Oh, Tanrım.
- "Put it on the plastic."
TRESSA : "Plastiğe koy"
I wanna get you more followers.
ben yaptım bunu, galiba, bi'kaç gün önce, ve galiba 215 takipçim var. TRESSA : Senin için daha fazla takipçi istiyorum.
- Ava?
TRESSA :
I wasn't even born whenever the Internet came out.
TRESSA : İnternet çıktığı zaman ben doğmamıştım bile.
Hello, BigRick2901.
TRESSA : Merhaba, "BigRick2901".
You're so high.
TRESSA : Çok havalısın.
Oh, my God.
TRESSA : Oh, Tanrım.
- You did.
TRESSA : Evet yaptın.
We practically do whatever we wanna do.
TRESSA : Aslında biz ne istersek yapabiliriz.
Tired?
TRESSA : Yoruldun mu?
I have this weird feeling that my mom knows.
TRESSA : Bendeki bu garip duyguyu annem biliyor.
Dad, these don't have tags on'em.
TRESSA : Baba, bunların üzerinde etiket yok.
- Can't hear you.
TRESSA'NIN BABASI :
It's at the bottom there.
TRESSA'NIN BABASI : Orada, aşağıda.
This one?
TRESSA : Bu mu?
I love my parents to death.
TRESSA : Ailemi ölümüne seviyorum.
It's coming'cause that's...
TRESSA : İşte geliyor...
- Right down in the middle.
TRESSA : Ortada, sağ aşağıda.
What do you mean?
TRESSA : Ne demek istiyorsun?
I mean, Tressa, you've got so much going on.
Bence, Tressa, çok fazla şey yaşıyorsun.
Yeah.
TRESSA : Evet.
Right there, Tressa.
TRESSA'NIN BABASI : Tam orada, Tressa.
There's two of them.
TRESSA'NIN BABASI : İki tane var.
Can't shoot, Dad.
TRESSA : Ateş etme, baba.
I'm gonna call it a day.
TRESSA'NIN BABASI : Bi'gün onu çağıracağım.
Sounds good.
TRESSA : Kulağa hoş geliyor.
Okay, Tressa.
TRESSA'NIN BABASI : Tamam, Tressa.
Let's cook.
TRESSA : Hadi pişirelim.
What did you cook?
TRESSA'NIN BABASI : Ne pişirdin?
I mean, she's 19 years old.
TRESSA'NIN BABASI : Demek istediğim, o 19 yaşında.
My first boyfriend, we dated for six months.
TRESSA : İlk erkek arkadaşım, altı ay boyunca çıkmıştık.
Hi!
TRESSA : Merhaba!
You wanna go inside?
TRESSA : Dışarı çıkmak ister misin?
I'm gonna go take a shower.
TRESSA : Ben duş almaya gidiyorum.
My ex-boyfriend, he is a sarcastic asshole.
TRESSA : Eski erkek arkadaşım, gerizekalı bi'pislikti.
If you or any of your people attempt to take Tressa back to your ship,
Eğer siz yada insanlarınızdan birisi