Trillion перевод на турецкий
489 параллельный перевод
With the nearest star 400 trillion kilometres away, our current technology could get us there in, say, 1 00,000 years, so travelling to see an alien civilisation clearly isn't going to work.
En yakın yıldız 4 trilyon km Uzaklıkta olduğu için, Bizim şu anki teknolojimiz bizi oraya 100 000 Yıl da götürür, Yani bir uzaylı medeniyeti görmek için Seyahat etmek pek mümkün değil.
A million trillion.
- Bir milyon trilyon eder o.
They're a body of asteroids that circle the universe... once every 12.3 trillion years.
Astroidin kütlesi, 12.3 milyon yılda bir, bütün evreni dolaşıyor. Anka Astoridi...
A hundred, million, billion, trillion bushels full?
Yüz, milyon, milyar, trilyon tane tam dolu buğday çuvalı kadar?
He's a pinball wizard He scores a trillion more
O bir tilt sihirbazı hala sayı yapıyor.
Now if each system were to have, say ten planets as ours does, there would be 100 billion times ten or a trillion worlds in the galaxy.
Şimdi, her sistem desek ki,... bizimki gibi on gezegenli olsa, bu 100 milyar çarpı on,... yani galaksideki bir trilyon gezegen yapar.
But our sun is only one of a billion trillion stars within the observable universe.
Güneşimiz ise, gözlenebilir evrendeki milyarlarca yıldızdan, sadece bir tanesi.
Near the center of a cluster of galaxies there's sometimes a rogue, elliptical galaxy made of a trillion suns which devours its neighbors.
Bu bir aradaki galaksiler öbeginin ortasinda, bulunan eliptik bir galaksi, trilyonlarca günes'e sahip olup, komsu galaksilerdeki materyali de bünyesine katacak sekilde, bir yönde ilerleyebilir.
It measures how far light travels in a year nearly 10 trillion kilometers.
Yilda yaklasik 10 trilyon kilometre yol alan, bir uzakliga neredeyse esittir.
Others are 100 trillion times denser than lead.
Digerleri ise kursundan 100 trilyon defa daha fazla yogunlukta.
There are a hundred billion galaxies and a billion trillion stars. Why should this modest planet be the only inhabited world?
Etrafta yüzlerce milyar galaksi, ve milyarlarca trilyon yildiz varken, neden sadece bu siradan gezegende hayat var?
In every one of the 100 trillion cells in your body there's the contents of a complete library of instructions on how to make every part of you.
vücudunuzdaki 100 trilyon hücrenin her birinde sizi oluşturmaya yetecek kadar bilgi depolanmış durumda.
And there are something like 100 trillion neural connections.
Yaklaşık 100 trilyon da nöral bağ var.
The information content of the human brain expressed in bits is comparable to the number of connections between the neurons in the cortex about 100 trillion bits 10 to the 14th connections.
Beyindeki bitlerle anlatılan bilgi içeriği korteksdeki nöronların 10 ve 14. bağlantılardaki 100 trilyon bitlik akış ile kıyaslanabilir.
More than 100 trillion bits, and if we count pictures it's something like 10 to the 15th bits of information.
100 trilyon bitten fazla, ve resimleri de sayarsak 10 üzeri 15 bitlik bir bilgi.
Among a hundred billion galaxies and a billion trillion stars life and intelligence should have arisen on many worlds.
Yüzmilyonlarca galaksi arasında Bintrilyonlarca yıldızda... yaşam ve zeka birçok dünyada oluşmuş olmalı
And the world impoverishes itself by spending a trillion dollars a year on preparations for war.
Dünya savaş hazırlığı için yılda bir trilyon dolar harcıyarak... ve dünyadaki bilim ve yüksek teknoloji insanlarını..
So all this trillion-dollar hardware is really at the mercy of those men with the little brass keys?
Yani trilyon dolarlık donanımıyla bu makine aslında pirinç anahtarlı... O adamların insafına kalmış durumda.
You might reflect that your lover has sent you 56 trillion miles away.
Aşığının seni 56 trilyon mil uzağa göndermesinin nedenini düşün.
He's a trillion light years away from home... and his own people are trying to kill him.
Evinden bir trilyon ışık yılı uzakta... ve kendi halkı onu öldürmeye çalışıyor.
They say it would take 1.35 trillion years to find the solution blindfolded, but if there ´ s someone beside you who can see, and says no to every wrong move, and yes to every move toward a solution,
Gözleri kapalı bir şekilde çözüme ulaşmak 1.35 trilyon yıl alır diyorlar, ama eğer arkanızda sizin yerinize gören birisi varsa,... ve her yanlış adıma hayır derse,... ve çözüme götürecek her adıma evet derse,
From 1.35 trillion years to 2 minutes.
1.35 trilyon yıldan 2 dakikaya.
Not for a hundred, billion, million, trillion dollars.
Yüz, milyon, milyar, trilyon dolara bile.
Praise be to the Eternal Buddha... in 36 trillion manifestations.
Ölümsüz Buda'ya, 36 trilyon maddelik manifestosu için şükürler olsun!
- This kid, he's earned a trillion dollars.
- Bu çocuk trilyonlar kazanıyor.
Five trillion dollars.
Beş trilyon dolar.
I guess you've heard all this a trillion times before, huh?
Sanırım bunu binlerce kez duymuşsundur.
I thought you'd heard it a trillion times before.
Sanırım bunu daha önce binlerce defa duydun.
My total linear speed has been rated at 60 trillion operations per second.
Düzlemsel hızım, saniyede 60 trilyon işlem olarak ölçülmüştür.
She can run over 60 trillion calculations a second, and you have her working as a waitress!
Saniyede 60 milyar hesaplama yapabilir, ve sen onu garson olarak mı çalıştırıyorsun!
We've got a very big number indeed. We've got in fact a thousand trillion
Gerçekten çok büyük bir rakam : bin kere 1 trilyon.
If you multiply that by a thousand trillion, you end up with...
Bunu 10 üzeri 15 çoğaltmış olsaydınız, şuraya yazmıştım :
Third quarter profits, 403 trillion new bucks.
Üç ayda elde edilen kar, 403 trilyon yeni Amerikan Doları.
But when it was big, I must've heard it a million-trillion fuckin'times.
Fakat meşhur olduğu dönemde belki milyonlarcda kere dinledim.
You're giving me Excedrin number trillion headache.
Başımı çok ağrıtıyorsunuz.
Been a long time since we saw each other, must be, what... 100 trillion years?
Birbirimizi görmeyeli çok uzun zaman oldu. Ne kadardı... 100 trilyon yıl mı?
Contaminants have dropped to less than one part per trillion.
Atmosfer kirliliği trilyonda bire düştü.
bart takes in 50 trillion a year, and we get hot dogs.
Bart yılda 50 trilyon kazanıyor ve biz sosis yiyoruz.
You made us spend trillion $ on submarines and missiles and what did all this rubbish get us?
Bizim silahlara ve füzelere trilyonlar harcamamıza sebep oldunuz. Peki bütün bu saçmalıklar bize ne kazandırdı ha?
$ 1 trillion.
1 trilyon Dolar.
$ 1 trillion!
- Bir trilyon Dolar mı?
I've done it a trillion times. It's liberating.
Bunu milyonlarca kez yaptım, insanı özgür kılıyor.
Seven trillion dollar communications system at my disposal... and I can`t find out if the Packers won.
Yedi trilyon dolarlık bir iletişim sistemi elimin altında. Ama Packers kazandı mı, onu bile bilmiyorum.
A trillion light-years from the universe, I must be here on earth safe in my sleeping bag... Erik must be close by...
Evren trilyon ışık yılı uzunlukta da olsa şu an Dünya'da uyku tulumumun içinde güvendeyimdir Erik de yanı başımdadır.
Up to a trillion tons of water enter and leave the Bay with each tide.
Bir trilyon tona kadar su her gelgitte körfeze girip çıkar.
You're always telling people how you're going to get them a trillion bucks if they've had an accident on the job.
Sen hep başlarına bir iş kazası geldiyse onlara nasıl bir trilyon papel alınacağını anlatırsın.
What would you do, Joe, if you won a million billion trillion dollars?
Bir milyon milyar trilyon doların olsaydı ne yapardın?
I'd buy a million billion trillion Flash bars, Francie.
Bir milyon milyar trilyon tane şeker alırdım, Francie.
What about a trillion-dollar deficit?
- 1 bilyon açık?
One in a trillion.
Bu'milyonda bir, belki de.
It detects in parts per trillion.
Trilyonda bir hassasiyetinde.