Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / Truss

Truss перевод на турецкий

93 параллельный перевод
I need you topside to tie off this truss.
Bu desteğin üstünü bağlaman gerekiyor.
Under our code of honor, we have every right to truss him and throw him in the river, or to slowly torture him to death.
Bizim onurumuzun altında, Onu ipe çekip öldürerek cesedini nehre atmaya dair hakkımız var, ya da yavaşça işkence ederek öldürmek için.
He wears a truss.
Kasık bağı giyiyor.
And now an appeal on behalf of the National Trust.
Şimdi National Truss adına bir çağrı.
Sail down the nile on the bleed-it kosher truss.
Victor Mature Karın Korsesi'nin Hazlarını Yaşayın.
The all-purpose concrete truss
Herkül İçeride Tut'u da unutmayın.
Here, you'd better watch out for your truss, mate!
Bavullara dikkat etsen iyi olur ahbap.
Little Claude wears a truss!
Minik Claude fıtık bağı takar!
Pete, got any use for an old truss?
Pete, eski bir çelik yelek işine yarar mı?
I hold his head, you truss him...
Ben kafasını tutarım, siz bağlarsınız...
I've broken this line, cantilevered the rafters and run the truss joist this way... and turned a negative into a positive.
Bu hattı yıktım ve buraya köşe kirişi koydum, ayrıca çatıda da döşeme kirişi var. Böylece negatif bir şeyi, pozitife çevirdim.
What did she say? Frollo's nose is long, and he wears a truss.
- Frollo'nun burnu uzunmuş ve fıtık bağı takıyormuş.
[Sighing] I thought he nearly ruptured his truss.
Az kalsın korsesini yırtacaktı.
Truss her, string her to the fan, and the hypoxia takes care of the rest.
İpi pervaneye bağladılar ve oksijen yetmezliği geri kalanını halletti.
The rope was anchored to the lighting truss, which was at least five feet over his head.
İp onun boyundan 150 cm yüksekte bir aydınlatma köprüsünü bağlanmış.
And ties off the other end on the truss even though there is no way he could have reached it.
Ve diğer ucunu da köprüye bağlamış ama oraya ulaşabilmesinin imkanı yok.
So you can either help or we're gonna truss you up like a Christmas turkey and pop you in the bilge.
Dolayısıyla ya bize yardım edersin ya da seni bir Noel hindisi gibi süsler püsler, sintineye dikeriz.
Damn, damn truss!
Lanet olası kasık bağı!
Why didn't I go with the old guy in the truss?
Neden fıtığı olan yaşlı adamla gitmedim ki?
Truss her up and I'll ram her.
Onu iple bağla, ben de pataklarım.
You headbutted the Honourable Warren Truss Minister of Agriculture, Fisheries and Forestry.
Sayın Warren Truss kendisi Tarım, Balıkçılık ve Orman Bakanıdır.
Somebody told me you wear a truss. An old truss would just be wonderful.
Birisi bana kasık bağı taktığınızı söyledi, onu verseniz harika olurdu.
- No, I don't wear a truss. - Thank you very much.
Hayır, kasık bağı takmıyorum.
There's a beautiful long-truss bridge there.
Çok güzel bir çelik köprüsü var.
Well, you know how he used to slaughter beeves, hit'em right there with a maul, truss'em up and slit their throats?
Pekâla! Orada sığırları nasıl keserler bilir misin? Alınlarına balyozla vurup sıkıca bağlarlar ve boğazlarını keserler.
by 10, I could whip up a perfect meringue, deglaze a pan, truss a chicken.
Saat 10'a kadar mükemmel bir beze, deglaze a panı çabucak hazırlayabilir, tavuk bağlayabilirdim.
If you don't, truss me up like a turkey..
Beğenmezseniz, beni bir hindi gibi bağlarsınız.
It's called the Z 1 truss.
Adı da Z1 kirişi.
I was moving the robot arm very slowly... since the Z 1 truss weighs about 18,000 pounds.
Robot kolu çok yavaş hareket ettiriyorum çünkü Z1 kirişi yaklaşık 8 ton ağırlığında.
And at the bottom, the truss and the Unity node... where the next additions will be attached.
Ve en altta köprü ve bir sonraki eklemenin yapılacağı birleşme noktası ucu.
I can't even truss.
Dikemiyorum bile.
Hamburg's truss.
Hamburg'un damlarında.
Somebody must have helped him truss himself up like this.
Biri ona böyle asmak için yardım etmiş olmalı.
I tell you this, tom : If we find pole, I will not truss him up...
Sana şu kadarını söyleyeyim Tom ; eğer Pole'ü bulursak, onu bağlamayacağım.
Truss moving.
Kafes kirişi yükseliyor!
Where's my truss?
Köprü makasım nerede?
Yeah, lots of times, especially when our singer starts climbing up on the ceiling, like, 50 feet above the stage, and, like, is on a truss. You know, it's like, "Don't do that."
Çoğu zaman, özellikle solistimiz sahneden 15 metre yukarıya tavana tırmanmaya başladığı ve bir kirişin üzerinde durduğu zaman, biz şöyle oluruz Bunu yapma. "
And just recently, I learned of a modern-day Farnsworth who invented the Anti-Senility Truss.
Ve yeni öğrendiğim, günümüzde yaşayan Farnsworth anti-bunaklık kasık bağının mucidi.
When they brought in the lighting truss, Amber was tangled up inside of it.
Işıklandırma kirişini indirdiklerinde Amber'ı asılı halde bulmuşlar.
Near as we can tell, the lighting truss was left on stage after yesterday's rehearsal.
Tahminimizce ışıklandırma kirişi, dünkü provadan sonra sahnede bırakılmış.
You are standing in the home of Dr. Malcolm Truss...
Şu anda Dr. Malcolm Truss'ın evinde bulunuyorsun...
Mrs. Truss'unlucky boyfriend, Donald Kellen.
- Bayan Truss'ın talihsiz erkek arkadaşı Donald Kellen.
Dr. Truss doesn't live here anymore.
Dr. Truss artık burada yaşamıyor.
So the shapeshifter came here looking for Truss, didn't find him, which means it's still looking.
Şekil değiştiren buraya Dr. Truss için geldi ama bulamadı. Bu da hâlâ onu arıyor demektir.
After they separated, uh, Dr. Truss went off the grid.
Eşiyle ayrıldıktan sonra Dr. Truss ortadan kaybolmuş.
Malcolm Truss?
Malcolm Truss?
You're Dr. Malcolm Truss?
Siz Dr. Malcolm Truss mısınız?
Dr. Malcolm Truss?
Dr. Malcolm Truss?
Ah, I remember Dr. Truss- - graduated M.I.T. in'82, came to work for us in 1993, left in 2001.
Dr. Truss'ı hatırladım. MIT'den 1982'de mezun oldu, buraya 1993'te çalışmaya geldi ve 2001 yılında da işten ayrıldı.
Somebody told me you wear a truss.
Sorun değil.
How did she end up on the lighting truss?
Nasıl olmuş da ışıklandırma kirişine asılmış?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]