Trusted перевод на турецкий
6,705 параллельный перевод
He is the trusted commander of my royal guard.
Kraliyet muhafızlarımdan güvenilir bir komutandır.
Can sete be trusted?
- Sete güvenilebilir mi?
I trusted you.
Sana güvendim.
If you had trusted me, I would have Wolfe's powers and he would be harmless.
Bana güvenseydin Wolfe'un güçleri bende olur, o da zararsız olurdu.
How could we have trusted you?
Sana nasıl güvenebilirdik?
Whites can't be trusted.
Beyazlara güvenilmez.
- I trusted her.
- Ona güvendim.
It felt awful. But then Emily showed up and trusted me to be her partner, and...
Sonra Emily geldi ve bana güvendi.
If Mona told Mike, she must've really trusted him.
Mona anlattıysa demek Mike'a çok güveniyormuş.
Drill said you weren't to be trusted.
Drill güvenilir olmadığınızı söyledi.
I want you to show me that you can be trusted.
Sana güvenebileceğimi göstermeni istiyorum.
She can't be trusted.
Güvenilir değil.
I wanted advice from someone I trusted.
Güvendiğim birinin fikrini almak için buraya gelmiştim.
That was a trusted informant.
- O, güvenilir bir muhbirdi.
Sentaro, he trusted you.
Sentaro o sana güvendi.
Would you have ever trusted me if you knew I was the reason she left you and David?
Seninle David'i bırakma sebebinin ben olduğumu bilseydin, bana hiç güvenir miydin?
You trusted me with your kids.
Çocukların konusunda bana güvendin.
- Because they can't be trusted.
- Çünkü insanlar güvenilmez.
Ethan said today that humans aren't to be trusted.
Ethan bugün insanların güvenilmez olduğunu söyledi.
Humans can't be trusted.
İnsanlara güven olmaz.
It appears Madam Secretary is no longer someone who can be trusted.
Öyle görünüyor ki, Sayın Bakan artık güvenilebilir değil.
I just always trusted adults more.
Her zaman yetişkinlere daha çok güvenmişimdir.
This case is about our responsibility as civil servants trusted to ensure the well-being of the people of New York, to protect our most precious asset : Our children.
Bu davada, bizim kamu hizmetlisi olarak görevimiz, New York halkının refahının güvencesinin sağlandığından emin olmak en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı korumaktır.
You've never trusted me.
Bana hiçbir zaman güvenmedin.
Unassailable power's never to be trusted.
Zaptedilemez güce güvenilemez.
I thought you said you trusted him.
Ona güvendiğini söyledin.
And I will be right beside you, as your trusted aide.
Güvenebilir asistanın olarak yanında olacağım.
You know, you picked the wrong outfit to be trusted.
Güvenilmek için yanlış kıyafeti seçmişsin.
I trusted you.
Sana güvenmiştim.
I trusted you.
Gerçekten güvenmiştim.
I was furious to think that you trusted Malcolm Merlin more than you trust me.
Malcolm Merlyn'e benden fazla güvendiğini düşündükçe sinirleniyordum.
We're the same two people that you trusted louis with
! Biz ilk başta Louis konusunda güvendiğin iki kişiyiz.
And then poor Spencer turned to the last person he should've trusted.
Ve fakir Spencer ona güvenebilcek son kişiye dönüştü.
Yeah, I know them. What I found was, this woman that I trusted implicitly had in fact fallen from that faith.
Bulduğum şey, kendisine sorgusuzca güvendiğim bu kadının o inancına uygun hareket etmediğiydi.
Now people I loved that trusted me are dead because of you.
Sevdiğim, bana güvenen insanlar öldüler. Senin yüzünden.
Mm, I'm surprised Catherine trusted you to plan the banquet.
Mm, Catherine'in banketi planlama da sana güvenmesine şaşırdım.
I had trusted Mrs. Lindo more than any other white person.
Bayan Lindo'ya başka hiçbir beyaza güvenmediğim kadar güvenmiştim.
Someone that he grew up with and trusted completely.
Birlikte büyüdüğü ve sonuna kadar güvendiği biri.
We never should've trusted that scumbag.
O şerefsiz asla güvenmemeliydik.
Well I've trusted David with my life more times than I can count.
Hayatımda David'e sayamayacağım kadar çok güvendim.
- I trusted you.
- Sana güvenmiştim.
He was, too smart by half ; never trusted him.
Kendini çok zeki sanırdı. Ona hiç güvenmezdim.
Then who here is to be trusted?
Burada kime güveneceğim ben şimdi?
I should have never trusted a cop.
Bir polise asla güvenmemeliydim.
I trusted you, Silver.
Sana güvenmiştim Silver.
I told her I trusted her with my life.
Ona hayatım pahasına güvendiğimi söyledim.
And I think you're a great detective, and I trusted your gut.
Ve bence sen muazzam bir dedektifsin ve ben senin önsezine güvendim.
I should have trusted you.
Sana güvenmem gerekirdi.
You've proven you can't be trusted.
- Hayır, sevmiyorsun.
Maybe Duncan knew him, trusted him.
Belki Duncan onu tanıyordu, hatta güveniyordu.
I don't know why I ever trusted you.
- Tempe, yapma.
trust me 7875
trust 267
trust no one 56
trust yourself 35
trust your instincts 47
trust me on this one 41
trust me on this 103
trust us 78
trust me on that 30
trust him 43
trust 267
trust no one 56
trust yourself 35
trust your instincts 47
trust me on this one 41
trust me on this 103
trust us 78
trust me on that 30
trust him 43