Try not to worry перевод на турецкий
127 параллельный перевод
Look, darling... try not to worry so much.
Bana bak canım... Bu kadar endişelenmemeye çalış.
Try not to worry.
Endişelenmemeye çalışın.
Take it easy and try not to worry.
Sakin olun, endişelenmemeye çalışın.
Now, try not to worry.
Zararı yok.
Try not to worry, Mrs. Obregón.
Canınızı sıkmayın Bayan Obregón.
And try... Try not to worry.
Endişe etmemeye çalış.
Very well, George, and try not to worry so much about me.
Peki, George, benim için bu kadar kaygılanma.
Look, try not to worry too much.
Fazla endi § elenmemeye § all §.
I try not to worry.
Bu konuya kafa yormuyorum.
You must try not to worry about it.
Kafana takmamaya çalış.
In the meantime try not to worry.
Bu arada siz de... fazla endişelenmeyin.
Try not to worry.
Endişelenmemeye çalış.
he's fine. try not to worry. you know i can't help it.
Kamyonet'ini stüdyoda çalışmak için satmaya götürdüğün günü hatırlıyor musun?
Try not to worry too much about me.
"Benim için fazla endişelenme!"
"I know... you miss me,..... but try not to worry."
Biliyorum beni özlediniz ama endişelenmemeye çalışın.
Try not to worry.
Merak etmemeye çalış.
Look, Mrs. Rieper, try not to worry too much.
Bakın Bayan Rieper, fazla endişelenmemeye çalışın.
Just try not to worry.
Üzülmemeye çalış.
Try not to worry.
Üzülmemeye çalış
Try not to worry.
Merak etme.
Try not to worry, Captain.
Endişelenmemeye çalış, Kaptan.
Try not to worry.
Endişe etme.
Oh, try not to worry.
Oh, endişelenmemeye çalış.
Try not to worry...
Merak etme.
You should really try not to worry too much, and just enjoy the festivity.
Gerçekten çok fazla endişelenmemeye çalışmalısınız... Ve partinin tadını çıkarın.
There's a good chance you'll survive - 30 % I'd say - so try not to worry.
Kurtulma çansınız çok yüksek. % 30 olasılık var diyebilirim. Bu yüzden meraklanmayın.
In the meantime, try not to worry.
Bu arada kendini fazla üzme.
Look, let's try not to worry too much.
Bak, çok fazla kafaya takmamayı deneyelim.
Try not to worry.
Endişe etmemeye çalış.
Try not to worry.
Üzülmemeye çalışın.
Try not to worry so much. Everything is gonna work out for you kids.
Alice'in giysi kanunundan mı söz ediyorsun?
I know this is way hard feel... please try not to worry.
Biliyorum sizin için kolay bir durum değil.. Ama lütfen endişelenmemeye çalışın.
And try not to worry.
Endişelenmemeye çalış.
Diane, I know it's hard, but please try not to worry.
Diane, zor olduğunu biliyorum, lütfen endişelenmemeye çalış.
- Try not to worry, Ton'.
- Endişelenme Tony.
Try not to worry.
Üzülmemeye çalış.
Anyway, I try not to worry too much,'cause I'm a pretty, uh- -
Neyse, çok fazla endişelendirmek istemem... çünkü sevimliyimdir, şey- -
I promise to let you know as soon as we get the results from the cath lab. - Try not to worry.
Sonuçlar gelir gelmez size haber vermeye söz veriyorum.
I try not to worry about things I can't do anything about.
Bir şey yapamayacağım konuları kurcalamak istemedim.
Try not to worry too much. I'm sure you'll find what you need.
Onları rahatsız etmemeyi dene, çözüm kendiliğinden gelecektir.
Until then, try not to worry.
O zaman kadar, endişe etmemeye çalış.
MAN : Try not to worry.
Endişelenmemeye çalış.
- Try not to worry.
- Endişelenmemeye çalış.
So try not to worry.
Bu yüzden endişe etmemeye çalış.
Don't worry about me. I'll try not to.
Çalışacağım.
I'll try very hard this time... not to cause you further worry
Dertlerine bir dert daha eklememek için bu sefer canımı dişime takacağım.
Not to worry - I try to stay happy.
Dert etmeye gerek yok - Mutlu kalmaya uğraşıyorum.
Money is such a worry for you, and Maya and I try not to spend too much.
Para senin için sorun, bu yüzden fazla harcamamaya çalışıyorum.
I'm sorry you're not gonna be able to try your case but don't worry You'll get another chance
Ne oluyor?
Don't worry, I'll try not to hit on you too hard in front of your brothers.
Merak etme, arkadaşlarının yanında seninle flörtleşecek değilim.
I could not help being a good mother. Do not worry, do not try to woo her.
Görünce dayanamadım.. yanlış anlamayın sizi tavlamak falan değil amacım