Unanswered перевод на турецкий
369 параллельный перевод
Sorry to see you lose your money, but I can't let that challenge go unanswered.
Kaybettiğinizi görmekten üzüleceğim. Ama yine de kağıdı değerlendirmem gerekir.
All this is very nice, but my question is still unanswered.
Ah, bütün bunlar çok hoş ama sorum hala cevaplanmadı.
And unanswered questions about the cause of that situation.
Ve bu durumun nedeni hakkındaki cevapsız sorulara
But death is better than bondage, for my days are ended and my prayer unanswered.
Ölüm kölelikten daha iyi çünkü ömrüm bitti ve duam karşılık bulmadı.
And even that leaves several important questions unanswered.
Hatta bu bile bir sürü soruyu da beraberinde getiriyor.
Because of unanswered questions about the death of your brother?
Kardeşinizin ölümünün sonucu ortaya çıkan cevapsız sorulardan dolayı mı?
Well, we can't let an appeal like that go unanswered.
Eh, böyle bir isteği karşılıksız bırakamam.
Then there was the hospital and my letters unanswered :
Sonra hastaneye gittiğimde mektuplarım cevaplanmamaya başladı.
We're not leaving with questions unanswered.
Cevapsız sorularla ayrılmıyoruz.
There's a little question unanswered between us.
Aramızda yanıtlanmamış küçük bir soru var.
There are too many questions unanswered.
Şu anda cevapsız çok soru var.
There are a great many unanswered questions about those years.
Yanıtlanmamış çok soru var.
The unanswered question is, the Other what?
Cevaplanamayan soru şu hangi diğer?
where prayers go unanswered, where good solutions are rejected,
Duaların kabul olmadığı... Güzel çözümlerin reddedildiği...
And, self-indulgent, rich men and women only grew in number while the pleas of poor peasants who could barely make ends meet, remained unanswered.
Yalnızca kendin düşünen, zenginlerin sayısı hızla artarken zavallı yoksul köylüler de olan bitenden habersizdiler.
I think we've got a whole bunch of unanswered questions here.
Düşüncem o ki, elimizde cevapsız pek çok soru var.
Any other unanswered letters on file?
Son mektupların hepsine cevap verdiniz mi?
When you have examined the evidence, you will have every opportunity to ask those questions which remain unanswered, if there are any.
Kanıtları gözden geçirdiğinizde cevaplandırılmamış soruları, varsa tabii, sormak için her türlü fırsatınız olacaktır.
However, there are still questions unanswered, warriors who've disappeared, disquieting events still to be studied.
Yine de, hâlâ cevaplanmamış sorular var. Savaşçılarımız kayıp ne olduğunu anlamamız gereken endişe verici olaylar yaşandı.
But that leaves many basic human needs unanswered.
Ama bu bazı insani ihtiyaçları cevapsız bırakıyor.
Five unanswered shots!
Beş karşılıksız vuruş.
There are unanswered questions regarding the viability of my Third Stage Aquatic Synthesizer.
Üçüncü düzey su sentezleyicimle ilgili cevaplanmamış sorular var.
If such a threat to us goes unanswered, we will lose face... and Mr. Thomas will not let us handle his drug business in this city.
Böyle bir tehdide karşılık vermezsek itibarımız sarsılır ve Bay Thomas bu şehirde uyuşturucu işini yürütmemize izin vermez.
A good number of questions have remained unanswered.
Bir sürü soru yanıtsız kalmış.
There are many unanswered questions.
Cevaplanamayan bir sürü soru var.
That is three unanswered points by Dae Han.
Arka arkaya üç sayı Dae Han'ın.
It will remain unanswered as all others.
Aynen diğerleri gibi cevapsız kalacak.
My prayers have remained unanswered.
Dualarım cevapsız kalıyor.
The question today is a serious question I maintain that question remained unanswered.
Bugün karşılaştığımız ciddi bir sorun. Bu sorun cevapsız kalıyor.
I've died a thousand times since. Every unanswered phone call, every time you ran away from me on the street every time I looked at your empty chair in class.
Telefonlarıma çıkmadığında sokakta benden koşarak kaçtığında sınıfta boş kalan yerine her baktığımda öldüm.
I asked you to leave, to let this challenge go unanswered, but you did not hear my words.
Senden gitmeni, bu meydan okumayı yapmamanı istedim, ama söylediklerimi dinlemedin.
I wrote her letters, but they came back unanswered.
Mektuplar yazdim ama cevaplanmadan geri geldiler.
Since all demands for payment have gone unanswered, like the billing in September,..... die Rechnung vom September dieses Jahres,... - we have no choice... - haben wir keine andere Wahl,... but to impound the shipment of cement wagons... als alle Zementlaster zu beschlagnahmen,...
Ödemeyle ilgili tüm taleplerimiz yanıtsız bırakıldığından örneğin bu yıl Eylül ayındaki fatura ödemesi gibi son seçenek olarak ödeme için ayarlamalar yapılana kadar çimento vagonlarına el konacaktır.
A lot of unanswered questions.
Pek çok cevapsız soru var.
All Enterprise crew members are safe and accounted for but we are still left with some unanswered questions.
Tüm mürettebat gemide ve güvende. Ama yine de bazı yanıtlanmamış sorular bulunmakta.
Some people leave this world... with an unanswered cry forjustice.
Bazıları bu dünyadan cevaplanamamış adalet yakarışlarıyla ayrılırlar.
[Irish accent] But it shall go unanswered as you roam the fiery pit of damnation.
Ne yapıyor?
Welcome to Miraculous World... where each week we ask unanswered questions.
Her hafta cevaplanmayan soruları sorduğumuz.. .. "Mucizevi Dünya" ya hoşgeldiniz.
But clearly, your cries of "pluck me" to the barber did not go unanswered.
Açıkça görülüyor ki, "Berbere tüylerimi yoldurtun," yakarışların yanıtsız kalmamış.
Repeated calls for I.D. go unanswered, and it's not in the orbital or suborbital inventory.
Kendini tanıtması yönündeki mesajlarımız cevapsız kaldı. Ayrıca kullandığımız rotaların hiçbirini de kullanmıyor.
Why do you leave some questions unanswered?
Bazı sorulara niçin cevap vermiyorsun?
There are so many questions left unanswered.
Birçok yanıtsız sorum var.
Now, I promise you, this will not go unanswered.
Sana söz veriyorum, Bu böyle kalmayacak.
We cannot allow their attack to go unanswered.
Saldırıyı yanıtsız bırakamayız.
By giving up your status as Federation citizens, any future request you or your people make to Starfleet will go unanswered.
Federasyon vatandaşlığı konumunuzu fesih ederseniz senden veya halkından ileride Yıldız Filosuna yapılacak başvurular yanıtsız kalacaktır.
He said, "This brutish and hypocritical American intervention will not go unanswered."
"Bu vahşi ve ikiyüzlü Amerikan müdahalesi cevapsız kalmayacak" dedi.
There are too many unanswered questions.
Çok fazla cevaplanmamış sorular var.
But as Freakazoid bounds off to battle certain questions remain unanswered.
Ama Freakazoid savaşmaya doğru seke seke giderken bazı sorular cevapsız kalmaktadır.
All my letters have remained unanswered.
Acaba onlar eline geçti mi?
This is her third letter you have left unanswered.
Bu cevaplamadığınız üçüncü mektup.
Leaves a lot unanswered.
Halkın anlayacağı dilde.