Unburdening перевод на турецкий
16 параллельный перевод
When Bruce closed the schools, he felt he was unburdening himself of having to prove through his students that his system had merit.
Bruce, okullarını kapattığında, öğrencileri vasıtasıyla kendi sisteminin erdemlerini kanıtlama yükünden kurtulduğunu hissetti.
But it looks like a certain w.a.s.p.Princess has recently found herself desperately in need of a little unburdening.
Ama görünüşe göre bizim prenses, kendini azıcık boşalıp, rahatlama isteği içinde bulmuş.
Siggy, I'm convinced there's something healing in unburdening.
Siggy, bazı şeylerin anlatılarak iyileşebileceğini düşünüyorum.
Conversation in society is not about unburdening the soul.
Sosyetede konuşmalar ruhunu rahatlatmak üstüne kurulmamıştır.
It's been my pleasure listening to you unburdening yourself.
Senin bu haldeki hayatını dinlemek benim için zevkti.
"Unburdening Made Easy."
Yükten kolayca kurtulma.
Until Saturday, when she came to you with what sounds like a... an unburdening.
Cumartesi günü senin yanına gelip sana içini dökene kadar.
"non-contributing members" of society, ultimately unburdening the economy.
"katkida bulunmayan uyelerinin" yok edilmesi, ekoHayirminin aninda rahatlamasini sagliyor.
So before you consider unburdening yourself of all this guilt, keep one thing in mind.
Bu suçu birine dökmeyi düşünmeden önce bir tek şeyi unutma :
You know that confession is about unburdening your secrets.
Sana yük olan sırlarını itiraf edebileceğini biliyorsun.
My men are unburdening Ian Fell of his problem as we speak.
Biz konuşurken adamların Ian Fell'e sorununu itiraf ettiriyor.
Convince him that you are unburdening yourself, being truthful.
İçini boşalttığına onu ikna et, dürüst olmakla.
We call it unburdening.
Biz buna itiraf etmek diyoruz.
Happy unburdening.
Hayırlı olsun.
There's freedom in unburdening yourself.
Yükünden arınırsan özgür olursun.
If we just send her off without unburdening that... that could impede your clarity.
Bu senin şeffaflığına mani olur.