Undoubtedly перевод на турецкий
704 параллельный перевод
Jolene Parker undoubtedly worked for the same organization as Tom.
Şüphesiz ki Jolene Parker, Tom ile aynı kurum adına çalışıyor.
And undoubtedly the most delicate.
Ve şüphesiz en hassası.
The hysterical person will undoubtedly say that these celebrities come to her through the wall or window.
Histerik insanlar, şüphesiz bu ünlüler bize duvardan ya da pencereden geçerek geliyorlar diyeceklerdir.
Undoubtedly, that will still impress you as being a very stupid reason.
Şüphesiz, bu sebep hep size aptalca gelecektir.
Undoubtedly.
Kesinlikle öyle.
Undoubtedly she's read the paper, sir.
Gazeteyi okuduğu belli, efendim.
- Undoubtedly he will be, sir.
- Kuşkusuz öyle olacak, efendim.
- It's undoubtedly the same kind of place.
- Burası da şüphesiz o tarz bir yer.
- This girl is undoubtedly a p -
- Bu kız şüphesiz bir p...
The man is undoubtedly innocent.
Adam masum.
- Undoubtedly. - A smuggler and a traitor.
Benim gibi biri için anlamsız bir dilek!
For it is he who undoubtedly killed Benson.
Şüphesiz Benson'u O öldürmüştü.
Tabb, the boatbuilder, will undoubtedly come to some such conclusion.
Tekne yapımcısı Tabb de bu tarz bir sonuca varacaktır şüphesiz.
He was undoubtedly bumped off to keep him from talking.
Kuşkusuz konuşmasın diye hakladılar onu.
Undoubtedly.
Kuşkusuz.
Undoubtedly, you'd prefer listening to them.
Şüphesiz siz de onları dinlemeyi tercih edersiniz.
Undoubtedly.
- Şüphesiz.
You see each part is useless without the other three and undoubtedly none of these scientists is known to each other.
Anlayacağın üzere diğer üçü olmadan... her parça kullanışsız kalıyor ve şüphesiz bu bilim adamlarının hiç birisi diğerini tanımıyor.
Using this test I'm convinced that the Voice of Terror is undoubtedly recorded and played from a record.
Bu çizelgeyi incelediğimde de Dehşet'in Sesi'nin plak yayını olduğunu belirledim. Buna şüphem yok.
Go ahead, your friends, the police, are undoubtedly still out there.
Devam et, arkadaşların, polisler eminim hepsi hala oradadır.
You see, all my life I had succeeded in avoiding Mrs. Cooper-Cooper's coloratura... and this undoubtedly was her revenge.
Tüm hayatım boyunca, Bayan Cooper-Cooper'in koloratürlerinden kaçmayı başarmıştım..... ve bu olay tartışmasız onun intikamıydı.
Oh, undoubtedly, sir.
Hiç şüphesiz, efendim.
Well, that's the truth. He did find it. Undoubtedly.
- Evet, doğruyu söylüyor, onu buldu.
Your opinions Mr. Holmes are undoubtedly the result of your inability to cope with something beyond the realm of your comprehension.
Sizin düşünceleriniz Bay Holmes kesinlikle, algı alanınızın ötesindeki bir şeyin üstesinden gelmekteki yetersizliğinizin bir sonucu.
Undoubtedly Mr. Holmes you would call it murder by person or persons unknown.
Şüphesiz Bay Holmes bilinmeyen insanın veya insanların yaptığına cinayet denir.
Ramson has undoubtedly established another character for himself.
Ramson şüphesiz kendisi için bir başka karakter oluşturdu.
Hence, I knew that he undoubtedly planted the needle himself.
Buradan hareketle biliyordum ki, iğneyi onun yerleştirdiğinden hiç kuşku yok.
The man in the gray ulster who boarded at victoria station was undoubtedly basil hallward.
Victoria istasyonundaki gri paltolu adam kesinlikle Basil Hallward'du.
The beast undoubtedly possesses charms that we lack.
Vahşide, bizde olmayan bir çekicilik olduğu kesin.
- Undoubtedly, Mr. Jaggers.
- Şüphesiz Bay Jaggers.
My own view, necessarily, was that if the facts above stated... were subject to verification... the accused was undoubtedly guilty.
Benim kendi görüşüm, yukarıda belirtilen gerçeklerin doğrulanması koşuluyla sanık şüphesiz suçluydu.
"Sir Oliver Green, famous spirit sleuth of England... " says that Stanton's contact is undoubtedly genuine.
"İngiltere'nin ünlü ruh avcısı Sör Oliver Green Stanton'un temasının kesinlikle gerçek olduğunu söylüyor."
Since you undoubtedly will hear the music, it's undoubtedly going to be all right.
Müziği duymanız kesin olduğuna göre bir sorun olmaması da kesin.
A note has been found, undoubtedly in Mr Holland's handwriting expressing his intention to commit suicide.
Bay Holland'a ait olduğu su götürmeyen bir el yazısıyla yazılmış bir intihar notu bulunmuş.
Undoubtedly're wanting that police check.
Yine de polis görür diye telaşlanıyorsunuz.
Oh, undoubtedly.
Hiç şüphem yok.
That chip on your shoulder stems from a persecution complex that undoubtedly goes back to childhood.
Her an kavgaya hazır oluşunuz, çocukluğunuza dayanan zulmetme kompleksinden kaynaklanıyor.
Tomorrow he will undoubtedly own Covent Garden.
Yarın bir bakmışsınız Covent Garden'in sahibi kesilir.
" although he is undoubtedly very energetic and able.
Ancak, şüphesiz çok yetenekli ve enerjik olduğu da bir gerçek.
But if the Apaches make a sortie to free Tucsos, as they undoubtedly will, this can be another Fort Invincible.
Fakat, eğer Apaçiler Tucsos'u kurtarma saldırısı düzenlerlerse... şüphesis yapacaklardır... bu bir başka Invincible Kalesi olayı olabilir.
He will undoubtedly make this one more profitable too.
Şüphesiz bu gazeteyi de daha karlı hale getirecektir.
The bag is undoubtedly mine.
Bu kesinlikle benim.
Undoubtedly we can expect something soon.
Şüphesiz ki yakında bir şeyler bekleyebiliriz.
They undoubtedly have a man out here.
Burada hiç kuşkulanmadıkları bir adamları var.
- I know of an absurd rumour that you undoubtedly must have heard.
- Şüphesiz ki duymuş olduğunuz saçma bir dedikodu geldi de kulağıma.
Should this reach the capital, the minister will undoubtedly move to have you discharged.
- Ve de üstelik eğer haber başkente ulaşırsa bakan şüphesiz sizi görevden aldırır.
- Undoubtedly, they've shared the secret.
- Şüphesiz ki, sırrı paylaşmışlardır.
The woman can undoubtedly read.
Kadın hiç şüphesiz okuyabilir.
I've a miserable attack of gout, undoubtedly a punishment for being intemperate, and I'm eager to return to my tub of hot water.
Şüphesiz, taşkınlığımdan dolayı... bir ceza olsa gerek, ayaklarımdaki sancılar arttı. Ve sıcak su dolu küvetime dönme arzusundayım.
Undoubtedly.
Şüphesiz.
Undoubtedly has something to do today.
- Ne demek istedin?