Unfazed перевод на турецкий
31 параллельный перевод
Rory, unfazed, turns back to his game.
Rory, hiç birsey olmamis gibi, maçina geri döner.
Outwardly unfazed by the events days before Marilyn focused on the script trying to establish a working relationship with Walter Bernstein.
Son olaydan etkilenmemiş gibi görünerek senaryoyla ilgilendi ve Walter Bernstein'la iyi ilişki kurmaya çalıştı.
He's gifted, sensitive. He is unfazed by the details of her past.
O bir dahi, geçmişinin detayları da onu rahatsız etmiyor.
Well, Abby is unfazed by the most gruesome of forensics recently had a nightmare.
En iğrenç adli tıp olaylarından bile iğrenmeyen Abby bir kabus gördü.
And they just went on about their business totally unfazed.
Ve hiç rahatsız olmamış gibi işlerine devam ettiler.
Francine, you seem oddly unfazed.
Francine, şaşırmış görünmüyorsun.
Dipaola said she seemed completely unfazed.
DiPaola hanımefendinin çok cesur durduğunu söyledi.
And did you see how completely unfazed she was by Hank?
Hank'in karşısında ne kadar da sakindi, fark ettiniz mi?
She seems unfazed.
Hiç de korkmuyor.
Assuming a coincidence like that would usually torture you, but you're completely unfazed.
Böyle bir tesadüfü kabullenmek genelde sana işkence gibi gelirdi ama sen tamamen tepkisizsin.
Completely unfazed?
Tamamen tepkisiz mi?
Now I'm unfazed.
Şimdi tepkisizim.
These bears were so unfazed by his presence that he decided to stay in the water and hand-hold the camera on the end of a long pole.
Ayılar Jeff'in varlığı karşısında o kadar soğukkanlıydı ki su da kalıp, sırığın ucundaki kamerayı kontrol etmeye karar verdi.
And yeah, she acted all, you know, confident and unfazed, but underneath... underneath, she was a lot like you.
Ama kendinden emin, cesur bir şekilde davrandı ama derinlerde derinlerde aynı senin gibiydi. Korkmuştu.
How can you be so unfazed by all this?
NasıI bu kadar soğukkanlı olabiliyorsun?
Totally unfazed.
Tamamen donuk.
My mom is, like, totally unfazed by this divorce.
Annemin boşanmadan dolayı hiç keyfi kaçmışa benzemiyor.
You seem totally unfazed by all this.
Tüm bunlar sıradışı gelebilir
And seemingly unfazed by his most recent brush with death.
Görünüşe göre ölüm korkusu da hiç yok.
I'm unfazed by loud voices.
Yüksek sesten etkilenmem.
This guy was your cellmate for 5 years, you left him to die, he comes back, and you're completely unfazed?
Aaron'u sen mi öldürmek istersin, ben mi yapayım? Bu adam 5 yıl boyunca hücre arkadaşınmış. Onu ölüme terk ediyorsun, o çıkıp geliyor.
- Inside, Partridge seems unfazed...
Alan Partridge tepkisiz görünse de...
Unfazed and unimpressed
Cesur ama umursamaz.
COMIVIENTATORZ Calzaghe unfazed.
Calzaghe etkilenmedi.
Well, we have Spike, who runs right near a guy with a gun, then we have this guy, who is completely unfazed
Peki, silahlı adamın yanına koşan Spike'ımız var sonra tüm bunların içinde tamamen...
In total, Dewey calls 68 witnesses... and while the prosecutor's strategy to shock and outrage the jury seems to be working, Luciano is unfazed.
Dewey toplamda 68 tanık çağırdı ve jüriyi şok etme ve öfkelendirme taktiği işe yarıyor gibi görünse de Luciano istifini hiç bozmadı.
From what we've already seen, these bears... they're unfazed by people.
Gördüklerimizden hareketle diyebilirim ki... Bu ayılar, insanlardan çekinmiyor, korkmuyor.
Sorry, but you seem totally unfazed by this.
Pardon ama sen çok sakin görünüyorsun.
So, just play it unfazed.
İstifinizi bozmayın.
Wait, so you're just totally unfazed by this whole... rigmarole.
Bir dakika, tüm bu deli saçmalıklarıdan hiç etkilenmemiş görünüyorsun.
Despite the arrival of the giant fish, the shearwater continue to press home their attack unfazed.
Dev balıkların gelişine rağmen yelkovanlar saldırılarını hiç etkilenmeden devam ettiriyorlar.