Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ U ] / Unhelpful

Unhelpful перевод на турецкий

88 параллельный перевод
Characteristics unhelpful in my life
Hayatımda karakterler önemli değildir.
This morning the Foreign Secretary said he had no definite news to report and that it would be unhelpful to speculate without any hard information.
Bu sabah Dışişleri Bakanı elinde bildirecek kesin haberler olmadığını ve... kesin bilgilere ulaşmadan yorum yapmanın faydasız olacağını söyledi.
Apart from being threatened by an unhelpful brute in an alley at the side, very little.
Bir ara sokakta yardımsever olmayan bir vahşi tarafından tehdit edilmek dışında, birazcık.
She was so irritating and so unhelpful.
O kadar sinir bozucu ve o kadar zor biriydi ki!
They were surprisingly unhelpful.
Hayret verici bir şekilde yardımcı olamadılar.
That is brilliantly unhelpful.
Çok yardımcı oldu.
Without a weight chart, this is completely unhelpful.
Ağırlık çizelgesi olmadan bu hiçbir işe yaramaz.
The soccer parents are completely unhelpful.
Futbolcu aileleri hiç yardımcı olmuyor.
Also recovered on the core were some unhelpful archival files.
Ayrıca pek faydası olmayan arşiv dosyaları da varmış.
These English people can be so rude and unhelpful.
Bu İngilizler çok kaba ve yardım sevmez olabiliyor.
So if he seems unhelpful at times or selfish or mean, please remember that he lost his voice, while I kept mine.
Huysuz, bencil ya da zor biri olarak görülüyorsa, benimki dururken onun sesini kaybetmiş olduğunu hatırlayın.
You're being very unhelpful.
Hiç yardımcı olmuyorsun.
That is so extremely unhelpful.
Bu hiç yardımcı olmadı.
Ever since joining us you've been nothing but selfish and unhelpful. What?
Aramıza katıldığından beri bencillik ve yardımsever olmamaktan başka hiçbir şey yapmadın.
Because that guy in there was, like, very unhelpful.
Çünkü içerdeki adam hiç yardımcı olmadı da.
Thank you, nathan, for that completely unhelpful suggestion.
Sağ ol, Nathan, bu hiçbir işe yaramayacak önerin için.
This is a very important training, but you're being slightly unhelpful.
Bu çok önemli bir tatbikat ve siz hiç yardımcı olmuyorsunuz.
Well, that's just maddeningly unhelpful.
Anladıysam ne olayım.
That's even more than less than unhelpful.
Şimdi bundan hiçbir şey anlamadım.
You come across as a very pernickety, unhelpful sort of man, but do you think there's any chance at all that you could, like, you know, subvert that image and help us out by just swapping the act order?
Dar görüşlü, hiç yardımcı olmayan bir adama rasgeldiniz diyelim, sizce hiç şans var mı, o imajı, bilirsiniz, yıkmanız, ve o sahne değişikliğini yaparak bize yardımcı olmanız konusunda? O kadar.
Ever since you joined us, you've been nothing but selfish and unhelpful.
Avatar'ın önceki bölümlerinde... Bize katıldığından beri hep bencil davrandın ve yardımcı olmadın.
The British pride themselves on being the rudest, most unhelpful people in the world.
İngilizler. Yararsız olmanın gururu içerisindeler.
Britain has had rude and unhelpful receptionists for thousands of years.
İngiltere yıllardır kaba ve yardımsevmeyen resepsiyonistleri olmuştur.
Silent and unhappy is better than vocal and unhelpful. it's not a heart problem.
Sessiz ve mutsuz, sesli ve yardımcı olmayandan daha iyidir. Çekmediğin EKO'yu çekseydin bu yüzden vermediğin beta-blokerleri de verseydin ve Kutner'ın dediğini dinleseydin, bunun bir kalp problemi olmadığını bilirdin.
Sometimes... you're incredibly unhelpful.
Bazen inanılmaz derecede faydasız oluyorsun.
I just hacked into your system because you have been so completely unhelpful that i can't... i wouldn't come any further unless you're interested in an impromptu nose job.
Az önce sisteminize girdim çünkü bana hiç yardımcı olmuyordu... Eğer burun ameliyatı olmak istemiyorsan daha ileri gitmeni tavsiye etmem.
My last ethical quandary was... Unhelpful.
Düştüğüm son ahlaki kuşkunun bana pek yararı olmadı.
Most notably, two long stints in Russia, where the trail ends, thanks to a very unhelpful FSB.
En dikkat çekeni, Rusya'daki iki kapsamlı iş. Şaşırtıcı olmayan kısmı,... izlerin yardım etmeyi sevmeyen FSB sayesinde sona ermesi.
Unhelpful.
Yardımcı olmuyorsun.
These people are really, really unhelpful.
Tanrım. Bu insanlar gerçekten ama gerçekten hiç yardımcı olmuyorlar.
Thank you, you've been very unhelpful.
Teşekkürler, hiç yardımınız dokunmadı.
Anger is unhelpful and unproductive.
Öfke yardımcı da değil, yapıcı da.
I called the police, and they were totally unhelpful.
Polisi aradım zaten. Hiç yardımcı olmadılar.
Are all the folks you interview always that unhelpful?
Görüştüğünüz kişiler hep böyle gereksiz şeyler mi anlatır?
I took a class at UCLA in judging for reality TV shows... so I'm totally ready to give feedback that's both blistering and unhelpful.
UCLA'deyken, sıradan insanların hayatını konu alan TV şovları değerlendiren bir ders almıştım yani insanı üzen ve hiçbir faydası olmayan görüşler vermeye hazırım.
- Thank you, pothead, for another completely unhelpful suggestion.
- Sağol otkafa, tamamen işe yaramaz başka bir öneri için.
You're both so unhelpful rit now.
İkiniz de hiç yardımcı değilsiniz.
Or you could just stand there like bourgie city folk... coldhearted, unhelpful.
Yada, hanzo gibi orda öylece durup hiçbirşey de yapmayabilirsiniz... soğuk kalpli, yardım etmeden.
The last time I called a meeting like thiwas during our Madonna lesson, and all of you were wildly unhelpful.
Geçen sefer, Madonna dersimizde, şimdiki gibi bir görüşme yapmıştım. ... ve hepiniz çılgıncaydınız ve yardım etmediniz.
It is very unhelpful, okay?
- Hiç yardım etmiyorsun ama!
Can't you just be a rude, unhelpful jerk like Bender?
Bender gibi kaba ve yardımcı olmayan bir pislik olamaz mısın?
Yeah, well, you've been incredibly unhelpful.
Hiç de yardımcı olmadınız.
I saw the need for a stop sign in my neighborhood, and although I collected the necessary signatures and did the paperwork, I found local government to be entirely unhelpful...
Mahallemizde dur levhası koyulması gereken bir yol vardı. Yeterli imzayı toplayıp tüm evrak işlerini halletmeme rağmen yerel yönetimden en ufak bir yardım bile- -
Well, that was unhelpful.
Evet, hiç yardımcı olmadı.
Completely unhelpful.
Hiç yardımcı olmuyor.
Really unhelpful.
hiç yardımcı olmuyorsun.
Sir Philip Tapsell ignored all the evidence in a most unhelpful and arrogant manner.
Sör Philip Tapsell kibirle bütün işaretleri görmeyi reddetti.
- But, by the way, uh, since you're here, and I've been so unhelpful with your predicament, I was hoping that you might be able to help me out with mine.
Fakat, yeri gelmişken, uh, hazır sen buradayken... ve ben senin durumun için hiç yardımcı olamamışken... ben belki de sen benim durumuma yardımcı olabilirsin diye umuyordum.
I'm going to explore the power the religious idea of sin has over our lives, explain why it's unhelpful, and show how we can use reason and science to find a better way to be good.
Hayatlarımızda güçlü bir etkisi olan günah kavramını ele alacak ve bunun neden işe yaramaz olduğunu, mantık ve bilimi kullanarak nasıl daha iyi bir yol çizebileceğimizi açıklayacağım.
Your husband's been quite unhelpful, I must say.
Söylemem lazım ki kocan pek yardımcı olmadı.
- In a jersey and skirt. - Eirene, that is unhelpful!
- Jarse ve etek giymiş bir şekilde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]