Unicorn перевод на турецкий
877 параллельный перевод
Don`t be foolish. A castle without a crypt is like a unicorn without a horn.
Mezarlıksız bir şato, boynuzsuz bir tek boynuzlu ata benzer.
Unicorn, speak
boynuzlu at, konuş!
Unicorn, you stay here and watch the girl
Boynuzlu at, burda kalıp kızı gözle
But it's unfortunate that a person as skilful as you is a gang member of the Unicorn Clan
Ama senin gibi yetenekli birinin... haydutluk yapması çok yazık
I suppose you guys are bastards from the Unicorn Clan
Asıl haydutluk yapanlar... sizin kalleş klanınız!
If you are not from the Unicorn Clan why are you helping them to go against us?
Eğer haydutlardan değilsen... neden onlara bize karşı... yardım ediyorsun?
Looks like the Unicorn Clan has already known about what we are going to do and has planned to make a fool of us Stop saying that I'm connected to the Unicorn Clan
Görünüşe göre... haydutlar planımızı biliyor ve güya bizi kandıracaklar bana haydut demeyi kes onlardan değilim
You guys want to take advantage of the Unicorn Clan
Sizler haydutları yenmek istiyorsunuz
The Unicorn Clan has great influence and align themselves with the government bullying the people
Tek Boynuz at Haydut çetesi çok güçlü devlet katında bile adamları var heryeri haraca kesiyorlar
If you have no connection with the Unicorn Clan please do not obstruct us
Eğer senin o haydut çetesiyle alakan yoksa... lütfen yolumuza çıkma
Those people from the Unicorn Clan are foxy
Bu haydut klanı çok kurnazdır
They are from the Unicorn Clan
Tek boynuzlu at haydut çetesinden ganimetimiz olan...
The Unicorn Clan can bully others but not me
Herkesi kandırabilirsiniz... ama beni asla
A brass unicorn has been catapulted across a London street and impaled an eminent surgeon.
Pirinç bir tek boynuz Londra caddesinin bir ucundan fırlatılıyor ve seçkin bir cerraha saplanıyor.
C.L.T. S must check their unicorn op.
CLTS, unikomlarını kontrol etmeli.
Lu Junyi, the Jade Unicorn
Altın Boynuz Konağında kalıyor.
Your reputation as the Jade Unicorn... lives up to its name
Sizin gücünüze ve Yeteneklerinize ihtiyaçları var sanırım.
A Narwhal, the unicorn of the sea.
Bir Narwhal, denizlerin tek boynuzlusu.
- Put me on unicorn.
- Beni unicoma al.
- Unicorn activated.
- Unicom hazır.
He says, "There's the unicorn."
"Tekboynuz orada" dedi.
It's a one-horned animal that appeared in Greek mythology. It's called a "unicorn."
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Yunan mitolojisinde tek boynuzlu at olarak bilinen varlık... { \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black }...
Unicorn...
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Unicorn.
They're honest and small and they rarely show themselves to humans. But the book also says you can use magic!
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } "Açık yürekli fakat utangaç olan unicorn'lar nadiren insanlara kendilerini gösterir... { \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black }"... çok güçlü oldukları ve büyü bildikleri söylenir.
Creatures that live in a unicorn's forest learn a little magic of their own in time ; mainly concerned with disappearing.
Tekboynuz ormanında yaşayan canlılar zamanla kendi küçük sihirlerini öğrenirler. - Özellikle ortadan kaybolmayı.
I tell you there is one unicorn left in the world, and as long as it lives in this forest, we'll find no game to hunt here.
Sana dünyada bir tekboynuzun kaldığını söylüyorum ve o bu ormanda yaşadığı sürece burada avlanma fırsatı bulamayacağız.
I am the only unicorn there is?
Buradaki son tekboynuz ben miyim?
They will stare, unbelieving, at the last unicorn...
* Gözlerine inanamayarak, bakacaklar dikkatle * Son tekboynuza
In the distance, hear the laughter of the last unicorn!
* Duy son tekboynuzun uzaklardan gülüşünü! * Uzaklardan gülüşünü!
Look and see her, how she sparkles, it's the last unicorn!
* Bak ve gör onu, nasıl parıldadığını, * o son tekboynuzun.
"Unicorn".
"Unicorn".
Unicorn.
- Masal atı
But I must know if I am the only unicorn left in the world.
Ama dünyada kalan son tekboynuz olup olmadığımı bilmeliyim.
Just as she'd put a false horn on a real unicorn to make them see the unicorn.
Tıpkı tekboynuz görmeleri için gerçek bir tekboynuza sahte bir boynuz takması gibi.
Oh, she should never have meddled with a real harpy, or a real unicorn for that matter, because the truth melts her magic, always.
Bu iş için gerçek bir kuş gövdeliye veya gerçek bir tekboynuza bulaşmamalıydı. Çünkü gerçek, sonunda onun büyüsünü yok eder.
The unicorn.
Tekboynuz.
A unicorn!
Bu bir tekboynuz!
These days it takes a cheap carnival trick to make folks recognize a real unicorn.
Bugünlerde ucuz bir panayır hilesiyle halk gerçek bir tekboynuzu tanıyabilir.
Help, unicorn, where are you? !
Yardım et tekboynuz, neredesin?
If you had been waiting to see a unicorn as long as I have...
Bir tekboynuzu görmeyi benim kadar bekliyor olsan...
She's the last unicorn in the world.
O, dünyadaki son tekboynuz.
It would be the last unicorn in the wourld that came to Molly Grue.
Molly Grue'ya gelen dünyadaki son tekboynuz olmalı.
What were you going to do with the last unicorn in the world - keep her in a cage?
Dünyada kalan son tekboynuzla ne yapacaksın? Kafese mi kapatacaksın?
The Red Bull came for a unicorn, so she had to become something else.
Kızıl Boğa bir tekboynuz için geldi. Bu nedenle onun başka bir şekile dönüşmesi gerekiyordu.
I'm a unicorn!
Ben bir tekboynuzum!
So that be a unicorn!
Bu bir tek boynuz olmalı!
How do you know she's a unicorn?
Onun bir tek boynuz olduğunu nereden biliyorsun?
Soon there'll be a human woman in that body and no unicorn at all ever again.
Yakında bu vücutta bir kadın oluşacak ve artık asla tek boynuza dönüşemeyecek.
Unicorn!
Tek boynuz!
Unicorn!
Haggard!
Unicorn!
Tekboynuz!