Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ U ] / Unimpeachable

Unimpeachable перевод на турецкий

58 параллельный перевод
No, I haven't got the currency right here in my hands but it's promised by an unimpeachable source.
Hayır, şu an elimde olan bir şey yok... Ama güvenilir bir kaynaktan alınmış sözüm var.
Admirable creatures, unimpeachable martyrs.
Takdir edilecek yaratıklar, sorgulanamaz şehitler.
What's more he was unimpeachable.
Ayrıca mutlak biriydi.
I hope you have an unimpeachable excuse.
Umarım kusursuz bir bahanen vardır.
An utterly unimpeachable prognosis for success.
Tahminen, şüphesiz mutlak bir başarı olacak.
And so you left with the spoils of victory in the shape of that battered hat, and a most unimpeachable Christmas goose.
Ve böylece siz de ezilmiş halde bulunan bir şapka ve suçsuz bir yılbaşı kazı ile başbaşa kaldınız.
A fine upstanding youth such as yourself, a person of your unimpeachable moral character is exactly what this kingdom needs.
Senin gibi iyi, namuslu bir genç dürüst, ahlaklı karaktere sahip biri lâzım kesinlikle bu krallığa.
The credentials of its authors are as unimpeachable as its conclusions.
Yazarlarının belgeleri, sonuçları kadar kusursuz.
This man is unimpeachable, his character beyond reproach.
Bu adam suçlanamaz, ahlakı ileride takdir edilecek.
I am an upstanding, God-fearing, respectable woman with unimpeachable morals who has been happily married 27 years.
Ben onurlu, Tanrı'dan korkan, ahlaki kurallara sıkı sıkıya bağlı... 27 yıldır mutlu bir evliliği olan, saygıdeğer bir kadınım.
My performance was unimpeachable.
Performansım mükemmeldi.
- The honor of playing the wolf in the annual fair, has always gone to an unimpeachable member of our society.
Tabii ki geliyor. Endişeye gerek yok. Eminim çok mühim bir gerekçesi vardır.
Every word I will say to you is based on information... from an unimpeachable source.
Sana söyleyeceğim her kelime, inkar edilemez bir kaynaktan... alınan bilgilere dayanıyor.
This is some bona fide, unimpeachable gangsta shit.
Bu, bazı iyi niyetli olduğunu kusursuz gangsta shit.
My sources are unimpeachable.
Kaynaklarım şüphe götürmez.
I only Wish I could doubt the evidence of my senses but the dispositions are unimpeachable.
Keşke gördüklerimden şüphe edebilseydim ancak gördüklerim şüphe götürmezdi.
It's too bad you can't prove your critic was wrong about her girlfriend's unimpeachable integrity.
Eleştirisinin doğru, kız arkadaşının da suçlanamaz olmadığını kanıtlayamaman çok kötü.
The world must know that Mr Fielding's people, unlike all their predecessors in the struggle to uphold the law, are unimpeachable, incorruptible, beyond reproach.
İnsanlar, Bay Fielding'in adamlarının yasayı uygulayan seleflerinin aksine şüphe edilemez, yozlaşmamış,... ulaşılamaz olduklarını bilmeli.
incorruptible, unimpeachable, detempting to keep peace without wanton city, as she spread herself across the landscape, a terrible but handsome mistress :
Dürüst, kusursuz, ahlaksızlık şehrinde huzuru korumaya istekli polisler. Manzarası genişleyen bir şehir,... korkunç fakat güzel bir kadın :
She's also a devote, unimpeachable God-fearing Christian, precisely of the species you desire to propagate! Angel, please!
Ayrıca fedakar, dürüst, Tanrı korkusu olan bir Hıristiyan, tam da sizin yaymaya çalıştığınız türden biri.
Now I have learned from unimpeachable sources that President Laura Roslin has for some time now been sharing hallucinogenic visions with two Cylons within our fleet : One Sharon Agathon, sent on the classified Demetrius mission, and the other a Cylon prisoner being held aboard the Galac- -
Kuşkulanılmayacak kaynaklardan öğrendiğime göre Başkan Laura Roslin bir süreden beri filodaki iki Saylon ile aynı sanrısal imgeleri görüyormuş birisi gizli göreve giden Demetrius'taki Sharon Agathon diğeri de Galactica'da hapis tutulan bir Saylon tutsak.
Someone... Unimpeachable, huh? I like that.
Satın alınamaz birisin ha?
Sadly, faced with his mother's twisted, yet unimpeachable, logic, Richard Castle's head exploded. Ah, well.
Ne yazık ki annesinin sapıtmış ama yine de kusursuz mantığı ile yüzleşen Richard Castle'ın beyni patladı ama.
He's agreed to vouch for your unimpeachable conduct on the job... for a price, which I will pay.
İşindeki şüphe edilemez bağlantı için kefil olmayı kabul ediyor. Benim ödeyeceğim bir ücret karşılığında.
Walsh would be the unimpeachable witness.
Walsh da onun güvenilir tanığı olacaktı.
Walt, this money has to be unimpeachable when it reaches Hank and Marie.
Walt, bu para Hank ve Marie'ye ulaştığında şüphe edilemez olmalı.
And now we have unimpeachable proof.
Ve şimdi, çürütülemez bir kanıtımız var.
- My sources are unimpeachable.
Kaynaklarımdan şüphe edilmez.
Top hats, monocles, unimpeachable etiquette.
Silindir şapkalar, tekli gözlükler, kusursuz görgü.
... Men of moral muscle, men of backbone and unimpeachable integrity, men who bareheaded, shoveling, wrecking, planning, building, breaking and rebuilding made this city and this state what it is today.
Dürüstlüğün temsilcisi metanetin simgesi ve topluma düzeni getiren kürek atan, yıkan planlayan, inşa eden yıkıp, tekrar inşa eden adam bu şehri ve bu eyaleti bugünkü haline getirmiştir.
Unimpeachable.
Kusursuz.
Of unimpeachable integrity, such as yourself ; To referee the match.
Maçta hakemlik yapması için senin gibi kusursuz dürüstlüğe sahip birisi gerekli.
And as a man as unimpeachable as yourself, it wouldn't be prudent to remain in your current position should this office decide to investigate the mayor.
Senin gibi kendince kusursuz olan birinin başkanı araştırarak aynı koltukta oturmaya devam edeceğini düşünmesi pek akıllıca değil.
Well, I have it on unimpeachable authority that those bills are marked.
Şüphe edilmez bir yetkiliden banknotların işaretli olduğunu öğrendim.
I promise, it's an unimpeachable source.
Hayır. Yemin ederim bu kusursuz bir kaynak.
A good family and unimpeachable reputation.
İyi bir aileden ve şüphe edilemez bir itibarı var.
Oh, good to know your journalistic integrity is fucking unimpeachable.
Gazeteci olarak namusunun şüphe götürmez olduğunu bilmek iyi oldu.
We need an anecdote from a well-placed and unimpeachable inside source.
Sağlam ve güvenilir bir Beyaz Saray kaynağından bir anekdot anlatmasını iste.
He has served with distinction, unimpeachable loyalty, and with the true honor worthy of the title assistant. "
O kusursuz sadakat ve gerçek onura layık yardımcım olarak ayrım gözetmeden hizmet vermiştir. "
Although, if you ever allege that I was, I have four unimpeachable witnesses who will testify under oath that I am at present dining at the Gresham Club.
Burada olduğumu iddia etmeye kalksanız bile şimdi Gresham Kulüp'te yemek yediğime yemin edecek dört tane çürütülemez tanığım var.
No, but the source is unimpeachable.
Bilmiyorum ama çok sağlam bir kaynaktan öğrendim.
Four years ago, the voters of this county elected to the highest office in the land a man of unimpeachable character and integrity...
4 yıl önce bu şehirin seçmenleri ülkedeki en büyük makamı belirlediler. İnanılmaz karakteri ve becerileri ile bir adam...
I won't publish until we have at least 100 observations of each individual phenomena, 10,000 observed sex acts in total to ensure that the data is ironclad, unimpeachable,
Verilerin kuvvetli ve kusursuz olmasını garantilemek için toplamda 10.000 cinsel münasebeti gözlemlemek anlamına gelen 100 bireysel fenomeni gözlemleyene kadar bunu yayınlamayacağım.
The chain of custody is perfect and unimpeachable in court.
Delil zinciri kusursuz ve mahkemede çürütülemez.
Even if I had the money, his honor is unimpeachable.
Param olsa bile, böyle bir şeyi asla kabul etmez.
- Unimpeachable source.
- Şüphe edilemez kaynak.
to put forward a man whose energy is unquenchable, whose character is unimpeachable,
enerjisi sönmeyen bir adamdan bahsediyorum, karakterinden şüphe edilemez olan,
An unimpeachable man... the lion of the Lord... our brother Brigham Young.
Şüphe edilmez bir adam elçilerin aslanı yoldaş Brigham Young.
I have an unimpeachable eyewitness who saw everything.
Her şeyi görmüş, mahkemece itham edilemez bir tanığım var.
But who else could have fired the final shot that ended the life of the unimpeachable judge?
Peki şüphe çekmeyen Yargıç'ın hayatını sonlandıran silahı kim ateşlemiş olabilir?
You have demonstrated unimpeachable loyalty, Guthrie.
Şüphe edilmez bir sadakat sergiliyorsun Guthrie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]