Unimpressed перевод на турецкий
63 параллельный перевод
Some animals content with their luck were unimpressed by tales of peace and plenty.
Şanslarıyla yetinen kimi hayvanlar huzur ve bolluk masallarından etkilenmiyorlardı.
So far I'm unimpressed.
Şu ana kadar etkilendiğim söylenemez.
I don't know who he was, but he seemed unimpressed.
Kim olduğunu bilmiyorum ama çok tatminsiz gibi görünüyordu.
Look unimpressed.
Etkilenmemiş gibi görün.
Unimpressed, but still interested.
Etkilenmemiş gibi ama hâlâ ilgiliymiş gibi.
- I am unimpressed by your masculine memories.
- Sizin kaslı anılarımızdan rahatsız oldum.
Still in L.A. She'll be back in a couple of weeks, but she's, uh... totally unimpressed with the whole Hollywood scene.
Hala Los Angeles'ta. 2 hafta sonra gelecek ama Hollywood'dan hiç etkilenmemiş.
Fearless Leader was unimpressed.
Korkusuz Lider etkilenmemişti.
Stop it, will ya? I'm unimpressed.
Şunu kesecek misin?
( sing ) Was Herod unimpressed ( sing )
Herod etkilenmedi mi..?
- I think "unimpressed".
- Bence etkilenmemek.
But I can see you're unimpressed
Ama senin bundan hiç etkilenmediğini görebiliyorum...
He is using his colourful display to try and seduce the larger female, who seems unimpressed.
Renkli görüntüsünü, görünüşe göre bundan etkilenmemiş olan dişiyi tahrik etmeye çalışmak için kullanıyor.
Mr.Jeffries, after hearing the very sincere... and impassioned plea from your representative... I must say that I am still left rather unimpressed.
Bay Jeffries, temsilcinizin komisyona verdiği bu samimi ifadeye rağmen bundan fazla etkilenmediğimi söylemek zorundayım.
I mean, trust me, dude, I'm not unimpressed.
Yani, bana güven ahbap, etkilenmemiş değilim.
So far, I'm unimpressed.
Şimdiye kadar pek etkilenmedim.
French Prime Minister Clemenceau was unimpressed.
Fransız Başbakanı Clemenceau bundan hoşlanmadı.
They were unimpressed.
Dr. Corday'in size çok ihtiyacı var deyin.
When people met me they were unimpressed, so I had to impress myself on them.
Beni tanıyanlar benden etkilenmedi, ben de etkilemek zorunda kaldım.
If blue is the color for "unimpressed."
Tabii mavi "etkilenmedim" demekse.
Even J.F.k. left me unimpressed.
Hatta Kennedy'den bile etkilenmedim.
Yet the chairman of my department remains unimpressed.
Yine de bölüm başkanımızı pek etkileyemedim.
Forgive me if, as of yet, I'm unimpressed.
Henüz etkilenmediysem affet beni.
She seems unimpressed by any of them, but one is determined to stay as her dance partner.
Hiçbiri onu etkileyebilmiş değil fakat biri, dans partneri olarak kalmayı kafasına koymuş durumda.
- Unimpressed.
- Etkilenmemiş biri.
Well, sorry if I seem unimpressed, but you need to understand that I've been doing this sort of thing since you were a little boy with a toy badge, chasing after your father's shadow.
Etkilenmemiş gibiysem kusura bakma. Fakat bil ki uzun süredir bu tarz işlerin içindeyim sen babasının gölgesinde koşuşturan ufak bir çocuk olduğun zamanlardan beri.
- I'm unimpressed.
- Ben hiç etkilenmedim.
You can't afford to be unimpressed... because the man makes more money in a week than you earn in a year.
Etkilenmemeye hakkın yok bir defa çünkü adam senin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanıyor.
And now not only is she totally unimpressed, but after I'm gone, she'll remember me as the idiot who was dumb enough to jump into a tub of cement.
Şimdi sorun sadece etkilenmemiş olması değil ama böyle gittiğim için de beni sonsuza kadar kendini betonun içine gömecek kadar kafasız bir aptal olarak hatırlayacak.
Oh. He was unimpressed, but there was some dried blood behind the seats in the truck's cab.
Bir şey bulamadı, ama pikabın koltuklarının arkasında biraz kurumuş kan vardı.
I'm busting a gut here and you're unimpressed.
Ben elimden geleni yapiyorum ama sen begenmiyorsun.
- I am thoroughly unimpressed and unamused, Monsieur Bronstein.
Baştan aşağı umursamaz ve keyifsizim Bay Bronstein.
When the Beagle dropped anchor near the small military outpost of Bahia Blanca, Charles Darwin was deeply unimpressed.
Beagle, Bahia Blanca'da küçük bir askeri karakol yakınında demir attığında, Charles Darwin derinden hayal kırıklığı yaşadı.
but the newcomer seems unimpressed. he approaches the females in the group.
Karadeniz'in batısında oluşan bulutlar yukarı doğru hız kazandı.
The assassins... I am surprised and not unimpressed that they have made it this far. But I am not concerned.
Suikastçıların buraya kadar gelebilmesine şaşırdım, etkilenmedim.
Nikki is looking very unimpressed, which is not a good thing at all.
Nikki etkilenmiş gibi görünmüyordu, ki bu hiç de hayra alâmet değil.
Back to obvious. Unimpressed.
Ortada olana geri döndük, etkilenmedim.
You seem unimpressed. Ghosts don't scare you?
Hayaletler seni korkutamadı mı?
You built it up too much, so if he hasn't buried a hobo in the desert, I will be unimpressed.
Çok fazla kurguluyorsun, eğer çölde bir serseri gömmediyse, bunu umursamayacağım.
We interviewed a few jurors after the mistrial they seemed pretty unimpressed, so we walked away.
Hükümsüz yargılamadan sonra bir kaç jüri üyesiyle görüştük. Pek etkilenmiş görünmediler, biz de çıkıp gittik.
Well, I'm looking forward to it, because all that British ranting about what school you went to left me pretty unimpressed.
Pekala, görmek için sabırsızlanıyorum,... çünkü bütün bu ingiliz söylemleri hangi okula gidip beni etkilemenizle ilgili.
I'll admit I was pretty unimpressed by our last encounter.
Kabul ediyorum, son karşılaşmamıza göre, pek etkileyici değildi.
Unimpressed.
Etkilenmedim.
With the calves unimpressed with Adam's cowboy skills, he resorted to bribery.
Buzağıların, Adam'ın kovboy becerilerinden hiç etkilenmemesiyle, rüşvete başvurdu.
I did not walk away unimpressed by his calm demeanour during that whole affair.
Bütün olay boyunca sakin tavrını koruması beni çok etkiledi.
Unfazed and unimpressed
Cesur ama umursamaz.
In fact, I can pretty much guarantee that if we hang out you're gonna walk away completely unimpressed.
Aslında, temin ederim ki takılsak tamamen tatminsiz ayrılırsın.
Be unimpressed.
Hoşlanmamış gözük.
Was Herod unimpressed
Herod etkilenmedi mi?
But I can see you're unimpressed So leave me be.
Şurada ilginç bir şey var.
I'm unimpressed.
Hiç etkilenmedim.