Uninterrupted перевод на турецкий
163 параллельный перевод
Uninterrupted.
Kesmeden.
I'm trying to discover if Villette's blackmail was based on his knowledge, not merely of one night at his home, but also of a continuous, uninterrupted, illicit �
Villette'in şantajı sadece..... evindeki bir geceden mi yoksa sürekli, kesintisiz..... ahlaksız bir ilişkiden mi...
Endless, uninterrupted fear.
Sonsuz, kesintisiz korku.
But before we begin, Mr. Stanton, I must be certain that we can have 20 uninterrupted minutes.
Fakat başlamadan önce, Bay Stanton, kesintisiz 20 dakikamız olacağından emin olmalıyım.
Lubrication must be continuous and uninterrupted.
Kesintisiz ve durmadan yağlamak çok ö-nem-li!
Uninterrupted.
Kesintisiz.
I would recommend an uninterrupted night's sleep.
Deliksiz bir uyku öneririm.
The purpose of this is to ensure an uninterrupted passage.
Bunu yapmamızın sebebi kesintisiz bir geçişi sağlamaktır.
We shall now move forward... into an uninterrupted age of brotherhood and love...
Artık kardeşlik ve sevginin rahat bırakıldığı bir çağa doğru ilerliyoruz.
A world empty of people... just uninterrupted grass and a rabbit sitting there?
İnsanların olmadığı bir dünyada tavşanlar rahatsız edilmeden çimenlerde oturabilir.
To insure one full hour of uninterrupted privacy.
Bir saat boyunca kimsenin rahatsız etmemesini sağlamam gerekiyordu.
The ride allows me the dose of uninterrupted reading I like to take in at one time.
Yol boyunca, bana yetecek kadar sayfa okuyabiliyorum.
The coastline of Zingara an uninterrupted stretch of golden sand, perfect for swimming, water sports and all the leisure facilities demanded by holiday makers from the industrial centres in Europe and the Americas.
Zingara kıyı şeridi. Aralıksız uzayan sapsarı kumuyla, endüstri merkezi Avrupa ve Amerika'dan gelen tatilciler için hem yüzebileceği hem de su sporları yapabileceği dinlenme tesisleriyle de bir o kadar düzenli tatil mekânı.
I'm supposed to reschedule the yard activities for three uninterrupted hours of secret practice?
Avlu faaliyetlerini tekrar organize etmemi istiyorsun ki üç saat kesintisiz antrenman yaptırabilesin, öyle mi?
Little by little, we are replaced... by uninterrupted chains of images, enslaving one another.
İmajların kesintisiz zinciri ile birbiri ardına köleleştirme başlar Azar azar değiştirilmeye başlarız...
Little by little... we are replaced by uninterrupted chains of images enslaving one another... each image at its place, as each of us, at our place... in the chain of events on which we have lost all power.
Azar azar... İmajların kesintisiz zinciri ile birbiri ardına değiştirmeler başlar... her bir imaj bir yeri, hepimizi, mekanları.. olayların zinciri içinde gücü kaybetmeye başlarız.
SEPULCHRAL LITTLE MARCIA, VICKY WITH HER SOCIAL EASE AND UNINTERRUPTED MEMORY, AND SYBIL,
Kızgın, ürkek Peggy, mezarcı Marcia, sosyal rahatlığı ve zarar görmemiş hafızasıyla Vicky ve Sybil.
It was you who told me not to expect marriage to be uninterrupted pleasure.
Bana evlilikten aralıksız haz almamı söyleyen senden.
- I can think of no greater welfare than a night of uninterrupted sleep.
- Bölünmemiş bir gece uykusundan daha büyük bir iyilik düşünemiyorum.
Lives its secret and uninterrupted life.
Gizli ve kesintisiz bir şekilde yaşıyorlar.
"ALWAYS SPEND AT LEAST ONE UNINTERRUPTED HOUR A DAY WITH YOUR SPOUSE."
Eşinize daima en azından bir saat ayırın.
I terminated my uninterrupted categorisation of the vocabulary of our post-Norman tongue.
Normandiyalılar sonrası lehçemize ait sözlüğümün kesintisiz sınıflandırılmasını nihayete erdirdim.
It's going to be a sitting room where we can escape the pressures of the living room, where we can be alone together for uninterrupted quality time.
Bir dinlenme odası olacak Öyle bir oda olacak ki, oturma odasının baskısından kaçabileceğimiz, beraber olup iyi zaman geçirebileceğimiz bir yer.
That's precisely what they need... some uninterrupted REM sleep to release that negative energy.
İhtiyaçları olan da tam olarak bu- -... o negatif enerjiyi boşaltmak için aralıksız REM uykusu.
" Twelve-year tenure as'an uninterrupted retreat from reality...'"
" on iki yıldır hayal dünyasında yaşadığını ve canilerin...
Two full years of uninterrupted music.
Dünya rekoru kıracağız. Kesintisiz üç yıl müzik!
And now uninterrupted by commercials we proudly present. ; Steel Magnolias.
Gururla sunuyoruz, reklamsız kesintisiz, Çelik Manolyalar.
Let your mother speak uninterrupted!
- Sus ve annenin lafını bir daha kesme.
What I'd like to do is watch the rest of it in complete, total and uninterrupted silence, okay?
Şimdi, maçın geri kalanının tamamını seyretmek istiyorum. Tamamını, bölünmeden ve sessizce, tamam mı?
I've just been with His Majesty for two hours of uninterrupted conversation with him.
Majesteleri'nin yanından geliyorum. İki saat boyunca onunla kesintisiz muhabbetimiz oldu.
A glass of warm milk and eight hours'uninterrupted sleep.
Ilık süt ve sekiz saat kesintisiz uyku.
All I am trying to do, Mark, is to help you understand that The Name of the Rose is merely a blip on an otherwise uninterrupted downward trajectory.
Anlatmaya çalıştığım şey şu, "Gülün Adı" filmi sürekli düşey bir yörünge üzerindeki bir noktadır.
After the bomb was detonated, history continued uninterrupted.
Bomba imha edildikten sonra tarih ara vermeden devam etmiş oldu.
Stasis uninterrupted.
Stasis kesintisiz.
My head is ringing from 12 hours of uninterrupted teenage bullshit.
Başım 12 saattir aralıksız gençlik saçmalıklarıyla çınlayıp duruyor.
Can't I get just one night of uninterrupted sleep around here?
Bir gece olsun rahat uyku uyuyamayacak mıyım?
May I continue uninterrupted?
Sözümü kesmezsen devam edebilir miyim?
I like my wives pregnant, and my ships cold to the touch. That way my feet stay warm, and my slumber is uninterrupted.
Geminiz hakkında, D'Argo bize dedi ki... bir yük gemisiymiş.
Many of the crouds have been here uninterrupted for 36 hours waiting for this moment.
İnsanların bir çoğu, kesintisiz 36 saattir bu anı bekliyordu.
Another 40 minutes of uninterrupted music,
Yeniden kesintisiz 40 dakika müzikte,
Conversation that gets finished, a night spent uninterrupted, a night with you. "
Bitirebileceğim bir sohbet, bölünmeden geçen bir gece seninle bir gece. "
That way my feet stay warm and my slumber is uninterrupted.
Bu şekilde ayaklarım sıcak ve uykum kesintisiz olur.
It's important that lcheb regenerate for six uninterrupted hours.
Icheb'ın rahatsız edilmeden altı saat boyunca yenilenmesi çok önemli.
Do only what is necessary to guarantee uninterrupted power.
Sen yalnızca kesintisiz güç aktarımı için ne gerekiyorsa onu yap.
Uninterrupted production is more important than efficiency.
Kesintisiz güç üretimi, verimlilikten önce gelir.
Yeah. It's a shame that we have to crawl into bed... for eight hours of uninterrupted sleep instead.
Bölünmeyen 8 saatlik bir uyku için yatağa girmek zorunda olmaktan ne kadar da kötü.
What do you say we find a nice place off the beaten where you and I can have a long uninterrupted chat?
Ne dersin, rahatsız edilmeyeceğimiz bir yer bulup seninle uzun uzun sohbet edelim mi?
Then we can all get off this boat, and you can continue what you're doing uninterrupted
Böylece hepimiz bu gemiden gidebiliriz, sen de ne yapıyorduysan ona bölünmeden devam edersin
Each chip entitles the bearer to three minutes of uninterrupted com time with his loved ones back in the Alpha Quadrant.
Her yonga ile, Alfa Çeyreği'ndeki sevdiklerinize aralıksız üç dakika bağlantı sağlıyor.
continuing uninterrupted.
kesilmeden devam eden demek.
It has a near perfect hydrodynamic shape, uninterrupted by hind limbs, ears or genitals.
Neredeyse mükemmel bir hidrodinamik yapısı vardır. Arka bacaklar, kulaklar veya cinsel organlarla bölünmez.