Unloaded перевод на турецкий
344 параллельный перевод
Here's the doc charging the enemy with an unloaded camera.
İşte burada da doktor dolu olmayan bir kamerayla düşmana hücum ediyor.
Get that truck unloaded and get it out of here.
Kamyonu boşaltıp buradan götürün.
He being quite a crook, he unloaded it on my girl's grandfather, Dan Wilson.
Üçkağıtçının teki olduğu için araziyi nişanlımın dedesi Dan Wilson'a sattı.
Well the coal barge unloaded on a banana boat... bound for Honduras...
Kömür teknesi, yükünü Honduras'a giden bir muz teknesine boşalttı.
Thank you. You can unloaded it here.
Merhaba, teşekkürler.
Did you hear them arguing while we unloaded this morning? They were arguing over us.
Bugünkü avımızı karaya çıkardığımızda hırgür çıkardıklarını duydunuz mu?
The Navy and the fly-fly boys unloaded plenty on the canal before we went in.
Donanma ve pilotlar, kanalları biz girmeden yerle bir etmişti.
Stick with him until you find out... where he unloaded $ 300,000 in federal currency... without a single bill showing up.
Tek bir banknotu bile... piyasada görünmeden 300.000 doları nasıl akladığını... öğrenene kadar yanından ayrılmayacaksın.
She's unloaded already.
Çoktan yüklendi.
Sergeant, see that Mrs York's bags are unloaded and taken to my quarters.
Çavuş, Bayan York'un çantalarının karargahıma götürülmesini sağlayın.
Okay, boys, let's get her unloaded.
Haydi çocuklar, boşaltalım.
Now get these horses unloaded.
Atların yükünü indir.
Where do you want the supplies unloaded?
Erzağı nereye boşaltmamı istersiniz?
They unloaded provisions from their ships and as time went on they looted and raped the small surrounding villages.
Gemilerinden erzak bosalttilar ve zamanla çevredeki küçük köyleri yagma ettiler.
Let's get unloaded, boys.
Hadi boşaltalım beyler.
- Well, get'em unloaded.
- Boşaltın.
I unloaded bags in the Halles.
- Hal'de çuval indirdim.
I unloaded his pistol.
Tabancasını boşaltmıştım.
Near a ton of good powder here, men. Get it unloaded.
Burada, adamlar için çok barut var, onları boşaltın!
Get your stuff together and I'll go get the wagon unloaded.
Eşyalarını topla, ben arabayı hazırlamaya gidiyorum.
Well, the wagon's unloaded. I'll take her on into town.
Pekala, arabayı boşaltalım, kızı şehire götüreceğim.
Get this stuff unloaded.
Şunları boşaltın.
- Get em unloaded. Fast! - You heard!
- Boşaltın şunları.
Get em unloaded.
Çabuk! - Duydunuz!
Let's get unloaded.
Eşyaları boşaltalım.
He's waiting in the yard while his luggage is unloaded.
Bagajları indirilirken avluda bekliyor.
It's, uh, unloaded, stacked over there.
Evet, oraya dizdim.
Get that truck unloaded and move it out of here.
Kamyonu hemen boşaltın ve şuraya çekin.
Not until he's got the bus unloaded.
Otobüsü boşaltana kadar verme.
Not until the ship's tied up and the guns are unloaded.
Gemi yanaşıp silahları boşaltana kadar bekleyecektir.
If I hadn't unloaded that gun...
Eğer silahını boşaltmamış olsaydım...
Okay, Nick, get it unloaded.
Okey, Nick. Tamam Nick, boşaltın.
You remember about 15 years ago, at the Mesita ranch... One of the times you've unloaded your anger on a woman?
15 yıl önce, Mesita çiftliğinde o kılıfın düğmesini bir kadın için de açmıştın.
One year later, Fidel Castro unloaded in Playa Giron.
Bir yıl sonra, Playa Giron'da çıkarmaya başladı.
Let's get that case out there unloaded now, buttercup.
Şimdi şu boş kasayı oradan dışarı çıkaralım,.... lalesi.
A gun that's unloaded ain't good for nothing!
Dolu olmayan silah bir işe yaramaz!
I'll probably Give you the pistols back but unloaded, they should be sufficient.
Tabancalarınızı geri verebilirim belki, ama boş olarak. Bu yeterli olacaktır.
Most dangerous thing there is, an unloaded gun.
Burada en tehlikeli şey boş bir silahtır.
- This chest mustn't be unloaded.
- Çuvalları henüz açmadık.
As soon as I've unloaded those.
mümkün olduğunca bunları çabuk boşaltıp.
" believing it to be unloaded.
" Boş olduğunu düşünüyordum.
Butcher, what would happen if during that wingding Barton's throwing at the mine a dynamite jackass was unloaded in an elevator and accidentally blew up?
- Kasap. - Buyurun Efendim. - Acaba diyorum, peynir Barton bu akşam herkese açık bir parti verirken, işçilerin taşındığı asansöre yüklenmis dinamit lokumları kazara patlayiverse, nasıl olurdu?
Cargoes of apes are frequently unloaded at night.
Maymun kargoları çoğunlukla geceleri dolu olmaz.
Get them unloaded.
Yükü boşaltın.
- He unloaded a whole magazine into him.
- Tüm şarjörü üzerine boşaltmış.
The kid unloaded on me... and that broad has the nerve to say, "Have a nice day."
Çocuk üzerime yapıverdi ve şu fahişe "İyi günler" demeye cürret etti.
The ONS-5 was a naval convoy sufficiently small very slow e beyond what already it came unloaded.
ONS-5 oldukça küçük ve çok yavaş ve tabii yüksüz, boş bir konvoydu.
Make sure the dog is unloaded as soon as we land, all right?
İner inmez köpeği hemen çıkar. Tamam mı?
Go and check if they're unloaded the stuff from the truck yet!
Git de şu kamyondaki malları indirdiler mi, bak!
We haven't unloaded the truck yet.
Henüz aracı boşaltmadık.
He unloaded it right?
Bunu o boşalttı, değil mi?