Unofficially перевод на турецкий
315 параллельный перевод
- Unofficially, of course.
- Resmi olmamak kaydıyla.
The case is closed officially... but I'd like to help unofficially.
Dosya resmi olarak kapansa da gayriresmi olarak size yardım etmek isterim.
Unofficially, you're probably looking for a chance to replace me.
Sanırım bu görevi bana vermek için şansını deniyorsun.
What else, unofficially?
Ya gayriresmi amacınız nedir?
However, unofficially, there's hope for you.
- Gayri resmi sizde umut görüyorum.
Well, unofficially and off the record -
Şey, gayri resmi ve kağıt üzerinde olmasa da...
But strictly unofficially, a crazy coot called Alex Timmer is going in with the Canadians.
Ama gayri resmi olarak Timmer adlı bir kaçık Kanadalılarla gidiyor.
Burhan was clocked at 136 miles an hour, unofficially of course.
Burhan saatte 219 kilometreye çıkmıştı, gayri resmi olarak tabi ki.
Mary... unofficially, this was a miscarriage.
Mary. Gayri resmi olarak, bu bir düşüktü.
Unofficially speaking, I do not feel safe with you around.
Şahsi fikrimi sorarsanız, sizin yanınızda kendimi güvende hissetmiyorum.
- I checked unofficially.
Gayri resmi olarak.
And... unofficially, we're allowed to offer you lunch.
Bir de gayri resmi olarak sana yemek ısmarlayabilirim.
In charge of the Wall, unofficially.
Duvar'ı kontrol eder, gayri resmi olarak.
I have some questions to ask, unofficially, of course.
Bazı sorularım var, gayrı resmi olarak elbette.
Unofficially, of course.
Gayri resmi olarak elbette.
He wanted to tell us unofficially that his wife was a spy.
Gayriresmi bir şekilde, karısının casus olduğunu anlatmak istiyordu.
But I have done nearly 12 feet, unofficially.
Aslında gayri resmi 3.65 metre.
He'll provide protection, unofficially!
Koruma sağlayacak, gayri resmi olarak!
Unofficially?
Gayr-ı resmi mi?
He was hoping that you'd cooperate with us unofficially.
Gayrı resmi bir işbirliğine yanaşacağınızı umuyor.
He'll try something else... unofficially
Şimdi gayriresmi de olsa bir başka şey deneyecek..
Let's say that I'm here... unofficially
Gayri resmi olarak burada bulunuyorum.
And unofficially?
Peki, gayrı resmi olarak?
Unofficially we don't have anything either.
Gayrı resmi olarak da elimizde bir şey yok.
I informed him about your problem, unofficially, of course.
Kuzeydoğuda bir arkadaşım var, onunla temasa geçerek sorununuzu aktardım.
- He's unofficially with us.
Bizimle çalışıyor. Anlıyorum.
- Yes, they have, unofficially...
- Gayri resmi olarak iletildi...
Unofficially.
Gayriresmi.
- I ask unofficially, of course.
- Tabii bunu gayr-ı resmi olarak soruyorum.
- Unofficially?
- Gayr-ı resmi mi?
Unofficially, I don't know.
Gayr-ı resmi olarak bilmiyorum.
The only irregularity they've discovered is that a communications officer unofficially left the base at the time of the launch.
- Tek olağan dışı şey bir haberleşme memurunun üssü öğle yemeği zamanında gayri resmi olarak terk etmesi.
Listen, Mac, you know there is no way the Foundation can get involved in this, but if there's anything that I can do unofficially, call me, will you?
Beni dinle Mac örğütün bununla ilğilenmesi imkansız biliyorsun ama benim gayri resmi olarak yapabileceğim bir şey varsa Iütfen beni ara?
Unofficially, of course.
Gayrı resmi tabii ki.
However, I will say, unofficially, that, uh, one of our main problems in this... ( cameraman ) Save it.
Ancak, gayrı resmi söyleyebilirim ki en önemli sorunlarımızdan birisi... - Kestik.
Unofficially, though.
Gayrı resmi, gerçi...
Unofficially, of course.
Gayrı resmi olarak, elbette.
Unofficially.
Resmi sayıImaz.
One thing that didn't officially happen was a bomb didn't explode at 1430 hours, unofficially destroying Jimmy Wah's Café.
Resmen olmayanlara gelince. Bir bomba resmen patlamadı... ve Jimmy Wah barını resmen harabeye çevirmedi.
- Three men were unofficially wounded.
3 asker resmen yaralanmadı.
And two men whose identities are still not known were unofficially dead. - Break the goddamn door down.
Kimliği belirsiz iki kişi resmen ölmedi.
No. lf two Americans die, it has to be unofficially.
Hayır. İki Amerikalı ölecekse bu bilinmemeli.
- Yeah, unofficially.
- Evet, gayrı resmi olarak.
- Then unofficially.
- Gayri resmi yollardan?
Michael Samuels, unofficially tipped as the front-runner, went on record.
Yarışı önde götürdüğü söylenen Michael Samuels sonunda açıklama yaptı.
To direct you. Unofficially, of course.
Ön kol kemiğin kırıkmış.
- Unofficially, that's what I hear.
- Gayri resmi olarak, ben öyle duydum.
I have an employee who does certain things for me, unofficially, off the books.
Bu işleri benim için halleden, yasal olmıyan, bir adamım var.
Unofficially a gang is at work.
Gayri resmi bir ekip iş başında.
Under this delicate circumstance I feel that appointing an Asian. To carry out the mission unofficially.
Bu yüzden Asyalı biri, gayri resmi olayla ilgilenmesi daha iyi olur.
I'm unofficially pregnant.
Gayriresmi olarak hamileyim.