Unreleased перевод на турецкий
24 параллельный перевод
Her unreleased tensions grow so great... that she goes into psychosomatic blackout.
Serbest bırakamadığı gerginliği çok fazla büyüdü böylece psikomatik baygınlığa sürüklendi.
The chemical in that report is called lysergic dimethrin an unreleased experimental synthetic botanical insecticide.
Bu rapordaki kimyasalın adı lysergic dimethrin'dir. Piyasaya sürülmemiş, deney aşamasındaki, yapay botanik böcek zehri.
Unreleased songs.
Özel baskı bu, bodrum kayıtları gibi.
And he knows unreleased details about the bombing.
Bombalı saldırı hakkında acıklanmamış bilgileri biliyor.
One of my high roller's kids wants a copy... of this unreleased video game...
Patenci çocuklarımdan bir tanesi... bu yayınlanmamış bilgisayar oyunundan bir tane istiyor...
Any girl who could snag me an unreleased movie... there would be five grand waiting for her.
Yayınlanmamış bir filmi koparabilen bir kızı beş bin dolar beklerdi.
And it's No. 2, unreleased to the public.
Ayrıca özel olanı, halka satışı olmayanından.
It's an unreleased disaster.
Onlar yayınlanmamış bir felaket.
And here is a track from their as yet unreleased EP, Trifle Town.
İşte size onların henüz yayımlanmamış olan albümlerinden bir parça ; Trifle Town.
No, it's something unreleased, something the public has never heard until now.
Bu yayınlanmış bir şey değil, insanların şu güne kadar duymadığı bir şey.
The last earthquake was 100 years ago, and the fault is storing up the unreleased energy.
Son deprem bundan 100 yıl önce meydana gelmiş ve fay, sıkışmış enerji biriktirmeye devam ediyor.
The previously unreleased trace evidence.
... daha önce sunulmayan bir delilin getirilmesine izin verdi.
But that's an unreleased original from Brooke's new line.
Ama o, Brooke'un yeni kreasyonundan, piyasa sürülmemiş orijinal bir elbise.
Will you give me your number if I sing you my unreleased song?
Bu yüzden sana henüz çıkmamış bir şarkımı vereceğim. Bana numaranı verebilir misin?
That is the... the smell of backed up, unreleased genital essence.
Bu şeyin kokusu. Şeyin... Ellenmemiş, kullanılmamış üreme organının.
As promised, one of the newly found unreleased exclusive tracks from the late, great J-Stryke.
Söz verildiği gibi son zamanlarda yayınlanmamış yepyeni şarkılar sadece Büyük J-Stryke'ta.
♪ DJ ♪ As promised, one of the newly found unreleased exclusive tracks from the late, great J-Stryke.
Söz verildiği gibi son zamanlarda yayınlanmamış yepyeni şarkılar sadece Muhteşem J-Stryke'ta.
I've a lot of unreleased films on my pen drive.
Elimde bir sürü piyasaya çıkmamış film var.
I don't want to see any unreleased films.
Ben piyasaya çıkmamış film izlemek istemiyorum.
The recordings. If someone got their hands on an unreleased album...
Çıkmamış bir albüm birilerinin eline geçtiyse...
He got hold of previously unreleased information about a 20-year-old espionage case... that's very serious.
Bugüne dek gizli tutulmuş, 15-20 yıllık bir casusluk vakası hakkında bilgi edinmiş ve... Evet, çok ciddiymiş yani.
Sex I can get whenever I want. This, though... Ticket to the EMP to hear Kurt Cobain's unreleased demos before anyone else in the world?
Seksi istediğim zaman bulabilirim ama bu bu, tüm dünyadan önce Kurt Cobain'in demo albümünü dinlemek için bir EMP bileti.
And I'm pretty sure I heard her mention that she knows someone who has Taylor's unreleased single, "Dark Blue Tennessee."
Taylor'ın yayınlanmamış "Lacivert Tennessee" isimli "single" ına sahip birini tanıdığını söylediğini duymuştum.
- Their unreleased files.
- Yayınlanmamış dosyalar.