Unscheduled перевод на турецкий
249 параллельный перевод
The claim is that a shipment of parrots from Madagascar was a total loss, because the ship put into an unscheduled port where the weather was bitterly cold and er...
İddia olunduğuna göre Madagaskar'dan yüklenen papağan sevkiyatı zayi oldu çünkü gemi, yükü planda olmayan bir limana bıraktı ve hava dondurucuydu.
The train seems to be making an unscheduled stop.
Tren, programda olmayan bir yerde durdu galiba.
Mr. Spock, we seem to be taking an unscheduled ride.
- Plânlanmamış bir rota takip ediyoruz.
This is an unscheduled M-5 drill. Repeat.
Bu, programda olmayan bir M-5 talimidir.
It is apparent that neither Porsche manager David Townsend or Ferrari manager Loretto Fuselli wants to call his cars in for an unscheduled pit stop during this closely contested race.
Görünen o ki ne Porsche menajeri David Townsend ne de Ferrari menajeri Loretto Fuselli arabalarını bu çekişmeli yarışta erken bir pitstopa çağırmak istemiyorlar.
This is a little bit unscheduled.
Bu biraz program dışı oldu.
This is an unscheduled surprise.
Bu hesapta olmayan bir sürpriz.
An unscheduled shuttle is launching.
Programda olmayan bir mekik kalkıyor.
2130, day 547. Unscheduled course correction due at 2200.
Burak AYYILDIZ 2130, 547. gün 2200 de olması beklenen tasarlanmamış yol doğrulaması
I have just been informed of an unscheduled inventory in two days.
Az önce iki gün sonra habersiz bir sayım yapılacağını öğrendim.
You guys mind if we make an unscheduled stop? I got something I gotta do.
Programsız bir mola verebilir miyiz?
Well, Ziggy figures it's just an unscheduled stop.
Ziggy, bunun sadece plansız bir durak olduğunu hesapladı.
Well, in case you and Ziggy haven't noticed, they're all unscheduled stops.
Senle Ziggy farketmeseniz, hepsi plansız olacak.
Captain, an unscheduled shuttle has just been launched.
Kaptan, planlı olmayan bir mekik kalkışı oldu.
Folks, we have to make an unscheduled stop here.
Millet, planda olmayan bir mola vermemiz gerekiyor.
They're about to make an unscheduled trip to the other side.
Diğer tarafa tarifesiz bir yolculuğa çıkmak üzereler.
The trip was unscheduled. How'd you know Lord Holmes would be there?
Bu yolculukda Lord Holmes'un olduğunu nereden biliyordunuz?
It's those sudden unscheduled cornfield and housing development stops that seem to interrupt the flow of my day.
Benim günümü mahveden... şu bir anda gelişen şeyler herhalde.
Captain. An unscheduled launch is taking place in shuttle bay two.
Mekik güvertesi ikiden plansız bir kalkış var.
We have to make an unscheduled landing.
Acil iniş yapmak zorundayız.
We really don't do unscheduled interviews. - Mr O'Brannigan, would you mind... - I don't mind.
Programımızın haricinde röportaj yapmıyoruz.
Having a little unscheduled negotiation with the rebels?
İsyancılarla biraz plansız bir görüşme oldu değil mi?
Number one, who authorised an unscheduled stop for this airliner while I was asleep?
Bir, ben uyurken uçağın plan dışı inmesine... kim izin verdi?
This is an unscheduled test of Severnaya, Major.
Bu Severnaya'nın programsız bir testi.
Folks, we must make an unscheduled stop!
Ani bir mola veriyoruz, çocuklar!
"Dear parents, due to yesterday's unscheduled field trip to the auto wrecking yard... " the school bus will be out of commission for two weeks.
Sevgili aileler, dünkü araba mezarlığı alanına olan programsız gezimiz sonucu okul otobüsü 2 hafta boyunca hizmet veremeyecek hâle gelmiştir.
Naturally. It was an unscheduled incident.
Beklenmeyen bir olay sonuçta.
That was for an unscheduled private meeting.
Bu, planlanmamış, özel bir görüşmeymiş.
We've got unscheduled traffic at heading 329... lt's not a pleasant prospect, the Koreans having that technology.
349 yönünde tarife dışı bir yön saptadık... Hoş bir durum değil, Korelilerin bu teknoloj iye sahip olması.
I was late due to unscheduled slayage. Showed up looking trashed.
Zamansız avcılık yüzünden geç kaldım ayrıca çöp gibi görünüyordum.
No unscheduled stops.
Planlanmamış durma yok.
Captain, there's an unscheduled transport taking place in Transporter Room 3.
Kaptan, Işınlama Odası 3'te, planlan dışı ışınlama aktivitesi var.
I had to do some unscheduled slayage in the form of Theresa.
Programda olmayan bir vampir avı gerekti. Theresa gibi.
Mark, I'm looking for your charts on last month's unscheduled returns. Yeah.
Mark, geçen ay tekrar muayeneye gelen hastaların dosyalarını arıyorum.
Unscheduled incoming traveller.
Programa uymayan yolcu.
An unscheduled stop was made at a gas station rest room.
Kaçış bir benzin istasyonunda programda olmayan bir durakta gerçekleşti.
We're going to have an unscheduled town meeting.
Programlanmamış bir kasaba toplantısı yapacağız.
I was in the mood for unscheduled affection... ... but sorry, we're home.
Planda olmayan arzular yaşama havasındaydım ama üzgünüm, evdeyiz.
You try raising children where everything's unscheduled... ... when everything's spontaneous!
Herşeyin program dışı olduğu bir ortamda çocuk yetiştir de göreyim.
We're going to have an unscheduled town meeting.
Kasaba toplantısı yapacağız.
We've got an unscheduled incoming traveller.
Programa uymayan bir gelen yolcu var.
I was running a test to perform an unscheduled test.
Planlanmamış bir test uygulamayı test ediyorum.
Why did you want to wake me and perform an unscheduled test?
Neden beni uyandırıp planlanmamış bir test uygulamayı istedin?
Daedalus, you have an unscheduled EVA you want to tell me about?
Daedalus, Houston. Bildirilecek program dışı bir faaliyet var mı?
- Unscheduled offworld activation.
- Öngörülmeyen dünyadışı hareketlilik.
Unscheduled offworld activation.
Tanımlanmamış dünya dışı hareketlilik. İLK OLANLAR
Unscheduled offworld activation.
Tanımlanmamış dünyadışı hareketlilik.
Unscheduled offworld activation.
Beklenmeyen dünyadışı hareketlilik.
What's with the unscheduled flight, buddy?
Planda olmayan bu uçuş da ne?
I suppose you've heard about my unscheduled appearance on KACL's new morning show today? No.
Hayır.
Jimson's an unscheduled controlled substance.
Boru otu programa alınmamış kontrollü maddelerden.