Valises перевод на турецкий
15 параллельный перевод
- These your valises, ma'am?
- Bunlar sizin mi bayan?
You flew me through the fog, why are you worried about two valises?
Sisliyken beni getirebildiniz, iki bavulu neden dert ediyorsun?
The valises. Get the valises, quickly.
Çantalar, hemen çantaları getir.
Follow those two with the valises, quick
Çantası olan şu iki kişiyi takip edelim, çabuk.
Never even let me carry the valises in the house.
Evdeyken, asla çantamı taşımama izin vermezdi.
Didn't I tell you fellas that there was a slight case of misidentity at the station? It had something to do with a couple of valises. - l told you that.
İstasyonda kimlik konusunda küçük bir yanlış anlama olduğunu valizlerin karıştığını falan söylemedim mi ben size?
Our rulers are already trembling, their valises filled with booty they amassed while you were starving.
Valizleri, siz açIıktan ölürken topladıkları ganimetlerle dolu idarecilerimiz zaten titremekte.
- Ou sont tes valises?
- Ou sont tes valises?
But lock up your valises Jesus!
Ama valizlerinizi iyi kilitleyin Tanrım!
But lock up your valises - Jesus!
Ama çantalarını kilitle - Tanrım!
Check your valises?
Valizlerini kontrol edeyim?
Don't you have valises to pack?
Valizleri toplamıyor musunuz?
Et les valises?
Et les valises?