Virtues перевод на турецкий
463 параллельный перевод
" This illustrates the three virtues of Japanese girls!
" Bu, Japon kızlarının üç erdemini temsil ediyor!
Whereas, before i'd always dressed you up in all kinds of silly virtues.
Aptalca hatalarına katlanabilecek kadar önemsiyorum seni. Çok naziksin.
Reading the cards is one of her virtues I forgot to tell you about.
Meziyetlerinden biri iskambil falına bakmaktır. Unutmuşum söylemeyi.
She's full of virtues.
Bir sürü iyi özelliği vardır.
No, he's got all the old-fashioned virtues, except jealousy.
Hayır, tüm eski moda faziletlere sahiptir, ama kıskançlık hariç.
Enrich his noble heart and bestow upon him all princely virtues.
Asil kalbini zenginleştir ve ona tüm muhteşem erdemleri ihsan et.
Politeness was never one of Julie's virtues.
Nezaket Julie'nin bir fazileti değil ki.
He was just holding forth about the virtues of his precious cousin!
Tabii ki de o Jane'in kız kardeşi olduğumu bilmiyor ve... çok değerli kuzeninin tarafını tutuyor.
We Nazis are finding a new life, a new vitality for our people... by returning to the primitive virtues.
Biz Naziler yeni bir hayat buluyoruz, halkımıza yeni bir yaşama gücü tabii, eski erdeme geri dönerek.
The homely virtues are so hard to find these days – a woman who can sew and cook and bake, even if she doesn't have to.
Böyle basit meziyetleri olan birini bulmak bu günlerde cidden zor. Mecbur olmadığı halde dikiş dikebilen, yemek yapabilen kadınlar.
- Embodiment of all the solid virtues.
- Erdemin vücut bulmuş hali.
I believe you're a good husband but that you're ashamed of your own virtues.
İyi bir eş olduğuna inanıyorum, ama kendi değerlerinden utanan...
I suppose you were a model of all the virtues - when you were 12.
Herhalde sen de 12 yaşındayken örnek gösterilen bir çocuktun.
that these men, carrying, I say, the stamp of one defect, their virtues else, be they as pure as grace, shall in the general censure take corruption from that particular fault.
Bir tek kusurla damgalandı mı insan, başka erdemleriyle bir melek de olsa, yalnız o kusurundan ötürü düşer insanların gözünden.
hath been so clear in his great office, that his virtues will plead like angels, trumpet-tongued, against the deep damnation of his taking-off ;
Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur lanet okumak için onu öldürene. Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak, kasırganın yelesine sarılmış.
He's got a lot of virtues.
İyi noktaya değindin.
Hindus believe in one god... but they worship different symbols which they regard as the embodiments... of virtues and qualities of the supreme being.
Hindular tek bir Tanrı'ya inanır. Ancak Tanrı'nın nitelik ve erdemlerinin değişik şekillerde vücut bulduğunu varsayarak... farklı sembollere tapınırlar.
But, now he has a boyfriend's virtues.
Ama şimdi erkek sevgililerdeki erdeme sahip.
And are these virtues not to be found in our empire?
Bu hasletlerden imparatorluğumuzda bulunmuyor mu?
Wisdom and strong virtues combined, make a man
Bilgelik ve üstün fazilet birbirinden ayrılmaz, insana doğru yolu gösterir.
Patience is not one of her virtues.
Sabır meziyetlerinden biri değil.
But then, discipline never was one of your virtues, Felix.
Felix, sen hiçbir zaman disiplin kuramadın zaten.
Withal I did infer your lineaments, being the right idea of your father... both in your form... and nobleness of mind - laid open all your victories in Scotland... your discipline in war, wisdom in peace... your bounty, virtues, fair humility -
Daha sonra sözü size getirdim. Sizin nasıl hem çehreniz, hem de asil karakterinizle babanızın tıpatıp bir kopyası olduğunuzu belirttim. İskoçya'da kazandığınız zaferleri anlattım.
It will follow immediately after this illustrated lecture... on the virtues of our sponsor's product.
Sponsorumuzun ürünün erdemleri ile ilgili resimli bilgilendirmenin hemen ardından başlayacak.
I don't quite know how to say it... but there's a mature quality about her that's disturbing in a child... and my husband and I thought that a school like yours... where you believe in discipline and the old-fashioned virtues... might perhaps teach her to be more of a child.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum bir çocuk için rahatsızlık verecek kadar olgun tavırları var. Kocam ve ben, okulunuz gibi disiplin ve geleneksel ahlak kurallarına önem veren bir yerin ona biraz daha çocuk olmayı öğretmesi gerektiğini düşünüyoruz.
If the republic is to survive... we've got to get back to teaching the good old virtues... of hard work and self-discipline and a sense of duty!
Eğer cumhuriyet ayakta kalacaksa çok çalışma, disiplin, sorumluluk bilinci gibi eski değerleri öğretmek zorundayız.
Truthfully, I didn't expect this sort of talent to be one of your virtues.
Doğrusu böyle bir yeteneğin olduğunu hiç düşünmemiştim.
Dear Ludovika, you mustn't think that I don't like Sissi, and that I do not know and cherish all of her virtues.
Sevgili Ludovika, Sissiyi beğenmiyorum sanma. Meziyetlerini bilir ve takdir ederim.
It was you who praised the virtues and the vices of Mexico City.
Meksiko kentinin erdemlerini ve erdemsizliklerini öven sendin.
She's filled with virtues.
Her açıdan çok iyi bir kız.
- Anybody with all those virtues.
- Herkesin şu erdem olayını.
I have also many virtues.
Erdemleri de olan bir insanım.
Are you on the side of Mr. Malcolm with his defense of vice, or on the side of the Christian virtues like Mr. Fowler and myself.
Ahlâksızlığı savunan Bay Malcolm'un mu yoksa ben ve Bay Fowler gibi ahlâki değerleri savunanların mı yanındasın?
You're honest and true and... dependable and sincere and... virtues that I don't have anymore.
Dürüstsün, doğrusun, güvenilirsin, candansın ve- -
In order to come into closer union with our Lord... you will be submitted to exercises and tests... which are designed to root out your faults... curb your passions... and prepare you for acquiring the virtues and grace.
Tanrı'ya yakın olabilmek için... hatalarınızın kökünü kazımak, tutkularınıza gem vurmak... ve sizi erdem ve rahmet kazanmaya hazırlamak için tasarlanmış... test ve uygulamalara... tabi tutulacaksınız.
A maiden with virtues so true
Böyle değerli bir bakire
Do you refrain from these vices out of respect for the moral virtues?
Bu günahları işlememenin nedeni ahlaki değerlere duyduğun saygı mı?
Add courage to your newfound virtues.
Yeni bulduğun değerlere cesareti de ekle.
Yes, apart from his virtues as a client?
Müşteri olarak sahip olduğu özellikler dışında neler var?
I thought it was one of the virtues until last year, when I was defeated.
Geçen yıl seçimi kaybedene kadar iyi olduğunu düşünürdüm.
Young men make wars, and the virtues of war are the virtues of young men.
Gençler savaşır. Savaşın erdemleri gençliğin erdemleridir.
- All virtues that drive a man to drink.
- Bir adamı içmeye sevkedecek tüm erdemler.
One can't attract a woman by culinary virtues nor by other virtues.
- Mutfakta ki yetenek, tek başına bir kadının ilgisini çekmeye yetmiyor..... ne de başka erdemler.
I'll end up writing a book on the virtues of ancient Egypt.
Eski Mısır ahlakı üzerine yazdığım kitabı, yeni bitirdim.
How can she, with her passive virtues and shyness, help an ambitious husband to climb the slippery steps of the new society?
Pasif meziyetleri ve çekingenliği ile, hırslı kocasının yeni bir toplumun kaygan merdivenlerinde yükselmesine nasıl yardım edebilir?
I come from one of those respectable English families... that dragged all the Victorian virtues into the 20th century.
Şu saygın İngiliz ailelerinden birine mensubum. Hani Victoria dönemi ahlakını 20. yüzyıla taşımışlardır.
Kiyokawa Hachiro, from Shonai, Dewa Province is a man of ability with civil and military virtues, and a devoted loyal patriot
Kiyokawa Hachiro ; Dewa Eyaleti, Shonai menşeli sivil ve askerî erdemleriyle birlikte liyakatli bir adam ayrıca özverili bir vatandaştır.
The rockets have the defects of their virtues.
Roketlerde bu avantajın eksikliği görülüyor.
Of the seven golden virtues, I swear the most peculiar is chastity.
Yemin ederim ki, yedi erdemin en tuhafı.. .. izzet-i nefistir.
For patience and irony... are the chief virtues of a Bolshevik.
Sabır ve ironi bir Bolşeviğin en önemli faziletleridir.
But you can have it if you'll mention my virtues to Miranda.
Bir şartla kabul, Miranda'nın yanında meziyetlerimden bahsedeceksin.