Votan перевод на турецкий
200 параллельный перевод
Great work, Votan.
Aferin, Votan.
Storm Trooper Votan?
Storm Trooper Votan?
- Trooper Votan!
- Trooper Votan!
Our lawkeeper participated in a series of war time atrocities including the Yosemite massacre, where 98 human and 112 Votan civilians were slaughtered.
Polisimiz savaş zamanı birçok acımasız ölüme karışmış. 98 insan ve 112 Votan sivilin katledildiği Yosemite Katliamı dahil.
- Votan parasite.
Spinal sinirlere saldırıyor.
Earth Republic pays top JaJa for Votan tech.
Dünya Cumhuriyeti Votan teknolojisi için büyük Jaja ödüyor.
As the fort burned down around them, members of the human and Votan armies laid down their weapons.
Kale etraflarında yanarken insan ve Votan orduları askerleri silahlarını indirdiler.
He suffered a puncture to the right kidney, probably from a knife, but what killed him was a votan weapon.
Sağ böbreğinden bir yara almış muhtemelen bir bıçak. Fakat onu öldüren şey bir votan silahı.
There's only one votan race that uses these, and it's not Indogene, is it, Ben?
Bu silahı kullanan tek bir Votan ırkı var ve o da Indogene ırkı değil. Haksız mıyım Ben?
We live in a great place, a town where human and votan races live together as equals.
Harika bir yerde yaşıyoruz. İnsan ve Votan ırklarının eşit haklarda yaşadığı bir yer.
This Votan we're chasing...
- Peşinde olduğumuz bu Votan...
Is that the Votan we're talking about? We need to bring him back alive.
- Oğlumu benden alan Votan'dan mı bahsediyoruz?
Help pick the world up again, brush off the rubble, and find a way for all of us, Votan and Human, to coexist.
Dünyanın toparlanmasına yardım edecek, enkazı temizleyecek Votan ve insanların aynı anda yaşamasının bir çaresini bulacaktık.
Commander Gordon McClintock alive is the smoking gun we can use against the Votanis Collective.
Binbaşı Gordon McClintock Votan Kolektifi'ne karşı kullanabileceğimiz bir silah olabilir.
When the Votan arks first arrived in Earth's orbit, there was a rogue program.
Votan gemileri dünya yörüngesine ilk girdiğinde bir suikastçı programı vardı.
The Votan part of him was dead.
Votan kısmı ölüydü.
You two Votans were quite chatty.
Siz iki Votan aranızda çok gevezelik ediyordunuz.
Well, you belong in the Votan capital, not here.
Buraya değil, Votan başkentine aitsiniz.
The only reason I've been dodging the Earth Republic is because I can get a better financial package from the Votanis Collective.
Dünya Cumhuriyeti'nden kaçmamın tek sebebi Votan Birliği'nden daha iyi bir mali paket alabileyim diye.
It acted on its primary mandate.
Aldığı ana emre göre davrandı. Votan canını kurtarmaya çalıştı.
To preserve Votan life. Only tool that it had available was Sukar's body.
Elindeki tek kukla Sukar'ın cesediydi.
All the Votan races represented.
Bütün Votan ırkları temsil ediliyor.
Votan river otter is a very difficult dish to master.
Votan nehir samuru öğrenilmesi çok zor bir yemektir.
Our lawkeeper participated in a series of wartime atrocities, including the Yosemite Massacre, where 98 human and 112 Votan civilians were slaughtered.
Polisimiz savaş zamanı birçok acımasız ölüme karışmış. 98 insan ve 112 Votan sivilin katledildiği Yosemite Katliamı dahil.
Votan parasite.
Votan paraziti.
Now, this has given them a reputation amongst other Votan races as unclean, as plague carriers.
Bu da onlara diğer Votan ırklarının da hastalıklı olduğu, salgını taşıdıkları fikrini veriyor.
Well, we never asked for your Votan prayer. Break it up!
Votan dualarınızı istemedik biz!
A gift from Ra-yet-so, Irzu, all the Votan Gods.
Rayetso'dan, Irzu'dan tüm Votan tanrılarından bir hediyedir!
I feel this town deserves leadership that's sympathetic to the needs of our Votan population.
Bence bu şehir, Votan halkına sempatizan bir şekilde yaklaşan bir lidere ihtiyacı var.
Is that the Votan we're talking about?
- Oğlumu benden alan Votan'dan mı bahsediyoruz?
We live in a unique place where Human and Votan races live together as equals.
İnsan ve Votan ırklarının eşit haklara sahip olduğu eşsiz bir yerde yaşıyoruz.
Humans and Votans living side by side as friends, lovers, family.
İnsan ve Votan ırkı bir arada, kardeşçe sevgi ve saygıyla yaşıyor.
_
Votan Birliği ne karar verdi?
Lobbying the Votanis Collective, parleying with the new mayor.
Votan Birliği ile anlaşmaya çalışıyor, yeni başkanla görüşüyor.
Your mother has been dragging her feet, pretending to talk to the Votanis Collective, pretending to politic with the mayor.
Annen, Votan Birliği ile konuşuyormuş gibi başkanla anlaşıyormuş gibi yaparak beni oyalıyordu.
Human, Votan?
İnsan mıydı, yoksa Votan mı?
So what do you want from the Votanis Collective?
Votan Birliği'nden ne istiyorsun?
Some kind of hallucinogen or Votan roofie?
Bir çeşit halüsinojen veya Votan tecavüz hapı mesela?
I've been talking with the Votanis Collective.
Votan Birliği ile konuşmaktayım.
Mahsuvus Gorath, you're under arrest for collusion with the Votanis Collective...
Mahsuvus Gorath, Votan Birliği ile gizli anlaşma yapmaktan dolayı tutuklusun.
Your boy Mahsuvus is a Votanis Collective spy.
Çalışanın Mahsuvus Votan Birliği casusuymuş.
And you have evidence that he works for the Collective?
Votan Birliği ile çalıştığına dair kanıtınız var mı?
He's a Votanis Collective spy, and I want to save as many people as possible.
Votan Birliği casusu ve kurtarabileceğim kadar insanı kurtarmak istiyorum.
Have you ever given scrip to the Votanis Collective?
Votan Birliği'ne para verdiniz mi?
Ask him how his V.C. managed to sneak a bomb through border security into New York, and yet they can't manage to boost Mahsuvus themselves.
Ona Votan Birliği'nin, New York sınır güvenliğinden bir bombayı geçirmeyi başarıp da Mahsuvus'a nasıl hâlâ yardım edemediklerini sor.
The V.C. had her.
Votan Birliği'nin elinde.
Come on, I got some V.C....
Hadi, Votan Birliği'nden...
- Votan rapture.
- Votan taşkınlığı.
- What the hell is that?
Bu da ne böyle? Votan paraziti.
The one that killed my boy?
- Oğlumu öldüren Votan mı?
But what are Humans doing in a Votan ship?
İnsanlar Votan gemisinde ne arıyor?