Vulkan перевод на турецкий
723 параллельный перевод
Vulkan, I'm Vyuga.
Volkan, ben Kar fırtınası.
Vyuga, I'm Vulkan.
Kar fırtınası, ben Volkan.
A Vulcan cannot be disloyal.
Bir Vulkan sadakatsiz olamaz.
Johnnie Vulkan.
Johnnie Vulkan.
Samantha Steel, Johnnie Vulkan.
Samantha Steel, Johnnie Vulkan.
Vulkan tells us you want to move a body.
Vulkan bize, birisini geçirmemizi istediğinizi söyledi.
You too, Vulkan.
Sen de Vulkan.
I believe that Vulkan is connected with this man Broum.
Şu Vulkan'ın, Broum denen adamla bir bağlantısı olduğuna inanıyorum.
Vulkan is this man, Paul Louis Broum.
Vulkan adamın ta kendisi, yani Paul Louis Broum.
In 1944 he killed a resistance worker named Johnnie Vulkan and took his identity.
1 944'te, ismi Johnnie Vulkan olan bir direnişçiyi öldürdü. Ve onun kimliğini aldı.
If they have gone, that means I have no hold over Vulkan.
Gittilerse Vulkan üstünde bir etkim kalmadı demektir.
If you need to get out in a hurry, ask Vulkan!
Acil çıkman gerekirse Vulkan'a sor!
I told Samantha you and Vulkan were working with Broum.
Samantha'ya, senin ve Vulkan'ın Broum ile çalıştığınızı hep söyledim.
Where's Vulkan?
Vulkan nerede?
- What's Vulkan's plan?
- Vulkan'ın planı nedir?
Give these to Vulkan.
Ona, senin hikayene inandığımı söyle, ne yaparsan yap, onu konuştur. Bunları Vulkan'a ver.
And I think this likely. - Then attack becomes even more imperative.
Bir Vulkan kanından geliyorlarsa, ki sanırım geliyorlar, bir saldırı zorunlu oluyor.
Vulcan, like Earth, had its aggressive, colonizing period.
Vulkan'da aynen Dünya gibi sömürge bulma süreci yaşadı.
This time, we'll handle things without your help, Vulcan.
Vulkan bu defa senin yardımın olmadan bunu yapacağız
I must use an ancient Vulcan technique to probe into Van Gelder's mind.
Van Gelder'in aklını araştırmak için eski bir Vulkan tekniği kullanmalıyım.
If we can look into this man's mind to see if what he's saying... lt's a personal thing to the Vulcan people.
Gördüklerinin hayal olup olmadığını anlamak için bu adamın aklına... Vulkan insanları için bu özel bir şeydir.
You're part Vulcanian, aren't you?
- Sen yarı Vulkan'lısın, değil mi?
Tell me how planet Vulcan looks when the moon is full.
Bana gezegenin Vulkan'ın dolunaylı sakin bir gecede nasıl gözüktüğünü anlat.
Vulcan has no moon, Miss Uhura.
- Vulkan'da ay yoktur, Bayan Uhura.
Limited telepathic abilities are inherent in Vulcanians, captain.
Vulkan'lar sınırlı telepatik yeteneklere sahiptir.
Commendations : Vulcanian Scientific Legion of Honour.
Takdirnameler, Vulkan Bilimsel Şeref Madalyası.
A Vulcan trader, perhaps.
Vulkan'lı bir ticaret adamı, belki.
They know that Vulcan is a member of the Federation.
Vulkan'ın Federasyon kapsamında olduğunu biliyorlar.
A Vulcan.
Bir Vulkan'lı.
I'll hang you up by your Vulcan ears. I'll have you executed.
Seni o Vulkan kulaklarından astıracağım. Seni idam ettireceğim.
I do not want to command the Enterprise, but if it should befall me, I suggest you remember that my operatives would avenge my death and some of them are Vulcans.
Enterprise'a komuta etmek istemiyorum eğer bu başıma gelirse, hatırlamanı öneririm ki adamlarım öcümü alacaktır. ve bazıları Vulkan'lıdır.
Captain, I suggest the Vulcan mind probe.
- Ben bir Vulkan zihin testi öneriyorum.
In plain, non-Vulcan, English, we've been lucky.
Açıkça, Vulkan olmayan dille, İngilizce olarak, şanslıyız.
My father is from the planet Vulcan.
- Babam Vulkan gezegeninden.
You're out of your Vulcan mind, Spock!
Vulkan aklın başında değil.
Cmdr Sonak's can be reached through the Vulcan Embassy.
Binbaşı Sonak'ın ailesini Vulkan Elçiliğinden bulabilirsiniz.
I'd still like a Vulcan if possible.
Mümkünse o da Vulkan olsun.
At last report, you were on Vulcan.
Son duyduğumda Vulkan'daydın.
On Vulcan, I began sensing a consciousness more powerful than I have ever encountered.
Vulkan'dayken, bugüne kadar karşılaştığım en güçlü bilinci algılamaya başladım.
We can have you on Vulcan in four days, Mr Spock.
Dört günde Vulkan'da olabilirsiniz, Bay Spock.
My task on Vulcan is completed.
Vulkan'da görevim tamamlandı.
Bones, Mount Seleya is on Vulcan.
Bones, Seleya Dağı Vulkan'da.
Ambassador, I would have come to Vulcan to express my deepest sympathies...
Büyükelçi, Vulkan'a gelip size başsağlığı dileklerimi bizzat iletecektim.
And you must know that you should have come with him to Vulcan.
Onunla birlikte Vulkan'a gelmeliydin.
You must bring them to Mount Seleya on Vulcan.
İkisini de Vulkan'daki Seleya Dağı'na getirmelisin.
This business about Spock and McCoy, honestly, I never understood Vulcan mysticism.
Doğrusunu istersen Vulkan tasavvufundan hiç anlamam.
You're suffering from a Vulcan mind-meld, Doctor.
Hastalığına teşhis koyduk : Vulkan zihin birleşmesi.
Soon he will feel the burning of his Vulcan blood.
Yakında Vulkan kanının yandığını hissedecek.
Vulcan males must endure it every seventh year of their adult life.
Bütün Vulkan erkekleri her 7 yılda bir katlanmak zorunda oldukları şey.
Best speed to Vulcan.
Son sürat Vulkan'a.
- not to speculate. - Lieutenant.
Teğmen, ben yarı Vulkanım.