Wacko перевод на турецкий
431 параллельный перевод
- Then go! I won't stop you. What a wacko!
Buyur, seni durduran yok.
Is he a wacko?
Yoksa psikopat mı?
Heh. I don't mean "cool Pulp Fiction" trouble I mean "mental case wacko" trouble.
Kastettiğim, "Ucuz Roman" daki o soğukkanlı belalar değil demek istediğim, "Çatlak" belalar!
- Wacko!
- Çatlak! .
That I'm wacko or something?
Ben deli falan mıyım?
They change my phone every six weeks because I get all these wacko calls.
Altı haftada bir numaram değişiyor çünkü kaçıklar arıyor beni.
You listen to me, wacko.
Hele bir beni dinle, seni kaçık kadın.
This colonel guy, he's wacko, man.
Bu albay, sıyırmış kafayı dostum.
You gotta be wacko!
Deli olmalısın!
Jessup, you are a wacko!
Jessup, sen bir çatlaksın!
What's wacko about it, Mason?
Mason, bunda tuhaf olan ne?
You're a wacko.
Sen çatlaksın.
- He's wacko.
- Adam kafadan kontak.
- Alex, no man is wacko.
- Alex, hiç kimse kafadan kontak değildir.
I couldn't find you, and I'm thinking this wacko's gonna jump out at me any minute.
Seni bulamadım ve o delinin her an üzerime atlayacağını düşünüyorum.
- You think I'm wacko.
- Benim çatlak olduğumu düşünüyorsun.
- Nobody used the word "wacko".
- Kimse "Çatlak" kelimesini kullanmadı.
You don't have to be wacko to see a psychologist.
Psikoloğa görünmen için çatlak olman gerekmez.
You get a year for this, you fucking wacko.
Seni kahrolası kaçık, bütün gün peşinden koşamam.
- You're a wacko.
Çünkü sen bir kaçıksın.
Yeah, well, why don't you try putting me out, Mr. Wacko, hmm?
Beni dışarı atmak zorundasınız, bay gerizekalı.
- Are you talkin'to me, wacko? - Come on.
Deli adam benimle mi konuşuyorsun?
Discovery was sent up and everything went wacko.
Discovery gönderildi ve işler zıvanadan çıktı.
The architect was either a genius or a wacko!
Mimar ya bir dahiymiş yada çok uçuk biriymiş!
That teacher was really wacko.
Öğretmen sert konuştu.
Wacko teacher attitude rest in fist.
Öğretmenin sertliği yumruğunda yatar.
Their idea of parental compassion is just, you know, wacko, you know.
Onların aklındaki evlât sevgisi tamamen saçma anlayacağınız.
There's a guy that may be a wacko.
Şurada şüpheli biri var, sanırım deli.
Every wacko, drippy, open-sored lowlife was in that joint!
Tüm çatlaklar, ahmaklar, ayaktakımı hep o kodesteydi!
- Wake up, wacko!
- Uyan artık salak
They busted Hatcher and his friends and the wacko that was behind the whole thing.
Hatcher'ı adamlarını ve bunların arkasında ki deliyi yakaladılar. - Güzel.
When you're in the witness chair and he goes'tell the court what you did when wacko was digging and my client was suffering and begged you to open the cage.'And Terry says'nothing'.
Tanık sandalyesinde oturduğunda sana "sapık çukuru kazarken ve müşterim senden kapağı açmak için yardım dilenirken sen ne yapıyordun?" Ve Terry'nin cevâbı "hiçbir şey" olur.
Alert all officers and stations in a 50-mile radius about this wacko kid.
80 km içindeki tüm karakolları o deli hakkında uyar.
Keep an eye on this wacko.
Bu deliye göz kulak ol.
Steven, you are wacko!
Steven, Sen kaçıksın!
It's a wacko joint.
Manyakların mekânıdır.
Harry, we should've known there was something wacko with that travel agent.
Harry, o seyahat acentesinde bir manyaklık olduğunu anlamamız gerekirdi.
I think she's wacko.
Bence o kaçık.
- You were in a space module. The wacko that sold me this scam said that in orbit, there'd be no brownout.
Küçük bir ihtimal olsa da, daha ciddi bir sorunun belirtileri olabilirler Komutan.
He's sort of judge, jury,... and executioner out here,... a total wacko.
Buralarda hem hakim, hem jüri hem de cellat. Tam bir zır deli.
- No, they think you're a wacko, just like the rest of us.
- Senin çatlak olduğunu sanıyorlar, bizim gibi.
And now their wacko computer is charging our wacko computer, and that is some wacko system.
Şimdi onların çıldırmış bilgisayarı bizim çılgın bilgisayarı suçluyor, sistemin çılgınlığı.
Wacko, like old Rosie says.
Çılgınca, yaşlı Rosie'nin dediği gibi.
Wacko, we gotta find the doctor.
Amaçlarımız gözden geçirecekmişiz.
A goddamn hillbilly wacko tore up two men at a bar. Took the head off one guy with a bottle and the other was dead before he hit the floor.
Kahrolası dağ delisi barda iki adamı dağıttı birisini şişeyle biçti diğeri yere düşmeden ölmüştü.
You know, if only to lessen the symptoms and get some of your more wacko patients off your back.
Bilirsin, hastalığın görünür etkilerini azaltmak için bile olsa ya da o deli hastalarının baskısını biraz da olsa savuşturmak için.
- Aren't you Marge Simpson, the wacko?
- Siz Marge Simpson değil misiniz, kaçık olan?
I've got this wacko in my sights.
Manyak herif görüş alanımda.
What's that supposed to mean? You and your friends are wacko!
- Hepinizin de deli olduğu.
You know how wacko he gets!
Tepesi atınca nasıl olur, bilirsin!
Wacko.
Kontrolden çıktılar doktor.