We'll be okay перевод на турецкий
866 параллельный перевод
We'll make them promise everything will be okay.
Her şey yoluna girecek. Söz verdirteceğiz onlara.
Watch out! If ¡ t doesn't shift any more, we'll be okay at control 0. 7.
Rüzgar yön değiştirmezse, kontrol 0.7'ye varırız.
Another mile or two and we'll be okay.
Bir, iki mil daha ; sonra rahatız.
You study to be an engineer, and then we'll get married, okay?
Mühendis olduğun zaman evleniriz. Güzel olmaz mı bu?
We'll be okay in a couple of weeks, though.
Birkaç hafta sonra iyileşiriz ama.
We'll be okay.
Çaremize bakarız.
Okay. - We'll be back, Eddie.
- Yine geleceğiz Eddie.
We'll be back in a minute, okay?
Biz hemen döneriz, olur mu?
It's okay, we'll be there tomorrow.
Önemli değil, yarın orada olacağız.
It'll be okay as soon as we shorten the slip.
Kombinezonu kısaltınca düzelecek.
We'll be good friends, okay? .
İyi arkadaş olacağız tamam mı?
We're just trying to match up two groups and equipment and we'll be okay.
Bu iki grubu ve cihazlarını bir araya getirmekle uğraşıyoruz, sonra tamamdır.
If it does and if we should have any slight power problems just cool it out. We'll sit here with you. It will be okay.
Eğer yağarsa ve biraz elektrik sorunumuz olursa... sakin olun, biz de sizinle birlikte burada oturacağız, merak etmeyin.
We'll be following along, okay?
Sizi takip ediyor olacağız.
Okay, we'll kill the hostages and we'll be killed afterwards.
Tamam, biz rehineleri öldüreceğiz ve sonradan biz de öldürüleceğiz.
We'll be okay.
- Bir şey olmaz.
Oh, that's all right, we'll be okay.
Sorun değil, her şey yolunda.
- Okay, Dick, we'll be in touch.
- Tamam Dick, tekrar görüşürüz.
Okay, the'll be waiting Your report, but if military plan is not feasible, we must be ready to exchange of prisoners.
Peki, komite sizden haber bekleyecek. Ama askeri operasyon mümkün görünmezse, mahkumları salıvermeye hazır olmalıyız.
We should move on. Then we'll be okay.
Yola koyulursak kendimize geliriz.
We'll be okay for maybe a day and a half.
Yarım yada bir güne kalmaz Durumumuz düzelir..
We'll be okay.
İyi olacağız.
It'll be okay as long as we don't walk side by side.
Yan yana yürümediğimiz takdirde bir sorun olmaz.
It'll be okay as long as we stay on the dance floor.
Dans pistinde kaldığımız sürece her şey yolunda.
Maybe we'll be okay.
Belki kurtulacağız.
We'll be okay as long as they leave by this afternoon.
Bu öğleden sonra yola çıksınlar da.
Okay, in a while we'll be calling on you for somethin'.
Tamam. Bir süre sonra sizi bir şey için çağıracağız.
If we can make it, we'll be okay
Ulaşabilirsek, kurtuluruz
We'll be okay.
Sorun değil.
Good, good. Listen. We'll be back to pick you folks up at 2 : 30, okay?
Dinleyin, sizi 2 : 30'da almaya geleceğiz.
I want you to wait for me and I'll be back in 15 minutes, and then we'll do some tests, okay?
Beni burada beklemenizi istiyorum... 15 dakika sonra dönerim ve bazı testler yaparız, olur mu?
It's okay. We'll be in America.
Biz Amerika'da olacağız.
We'll be in right after you, okay?
Hemen arkandan geliriz biz de, tamam?
- We'll be okay.
- Kurtulacağız.
Lisa, if any more of his relatives drop by, we'll be upstairs in the bathroom, okay?
Lisa, eğer daha fazla akrabası gelirse biz banyodayız, tamam?
We'll just be upstairs, okay?
- Yukarıda olacağız, tamam mı?
We did okay with the traffic... Now we get over the Williamsburg Bridge, we'll be fine.
Şu anda Williamsburg köprüsünün üzerindeyiz.
I'll miss you, we'll talk, we'll always be friends.. .. we'll get hot for each other every few years at dinner and never act on it, okay?
Seni özleyeceğim, konuşacağız, her zaman dost kalacağız birkaç yılda bir birbirimizi arzulayacak ama hiçbir şey yapmayacağız, tamam mı?
We'll be okay for two weeks.
İki hafta durumumuz iyi olacak.
Alright, in 10 minutes we'll be at the Western Union office, we'll have $ 500, and I'll buy you a nice juicy steak or whatever you want, okay?
10 dakika sonra Western Union'a gidip 500 dolar çekeceğiz. Sonra sana nefis bir biftek ısmarlayacağım.
Okay, we'll be out in about a half an hour.
Tamam, yaklaşık yarım saat içinde gitmiş olacağız.
There's something I have to say to this man, sweetheart, so we'll be right back, okay?
Bu adamla konuşmam gereken bir şey var, tatlım. Hemen geri döneriz, tamam mı?
And we'll be right upstairs if you need us, packing, okay?
Bir şeye ihtiyacınız olursa yukarıda olacağız?
You'll be okay. What are we gonna do if... if they come back? Yeah?
- İyi olacaksın.
We'll be okay. The hatches and sails are down.
İşler yoluna girecek.
You'll be okay, Dave. Just talk to us on the record. We'll protect you.
Hem Başkan öldürülmüşse ve yaralarına bakmak üzere çağrılmışsanız... insanlara adlarını ve kim olduklarını sormazsınız.
Okay, so we'll just be going on up now, me and...
Ben ve Bayan Hinkmann.
We'll be okay.
Her şey düzelecek.
We'll be okay.
Bir şeyimiz kalmaz.
We'll walking and she'll be there and it's gonna be okay, Rita. "
Eve gideceğiz, o da orada her şey yoluna girecek Rita.
Anyway, we'll be sure to take the tour before we leave. Okay.
Bu Chi Chi'yide memnun eder!
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56
we'll be there 212
we'll be here 64
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56
we'll be there 212
we'll be here 64