Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We'll get you out

We'll get you out перевод на турецкий

1,075 параллельный перевод
There'll be no evacuation, Jim. But perhaps we should go back and get you straightened out.
Boşaltma olmayacak, ama belki dönüp senin durumunu düzeltebiliriz.
We'll get this info to you as soon as we work it out.
Halleder halletmez size bilgi vereceğiz.
We'll get you out of this.
Seni kurtarırız.
We'll get you out of here.
Sizi oradan çıkaracağız
We'll get you out. Quiet.
- Merak etme anne, seni çıkartacağız.
Fräulein, would you be good enough to get some pencils and some notebooks... and we'll soon find out who's speaking the truth.
Hanımefendi, birkaç kalem ve defter getirebilir misiniz? Böylece, kimin doğru söylediğini hemen öğreniriz.
Get out and remember, we'll call you.
Dışarı çık ve unutma, seni biz arayacağız.
Don't worry, Colonel, we'll get you out.
Merak etme Albay seni dışarı çıkaracağım! Aaa.
We'll get you out.
Sen oradan çıkaracağız.
- I'll wait until you call... and I'll meet you when you come to buy the living room drapes at Bloomingdale's. Yeah, and then we'll have lunch downstairs... and we'll come up here till it's time to get dressed... and go out and buy lamb chops for his dinner.
Evet, sonra aşağıda yemek yiyeceğiz ve giyinme zamanı gelene kadar yukarı çıkmış olacağız ve akşam yemeği için kuzu pirzolası almak için dışarı çıkacağız.
- I promise you we'll get her out.
- Söz veriyorum onu çıkartacaksınız.
If things get worse for you here, we'll get you out.
Eğer burada işler kötüye giderse seni buradan çıkaracağız.
I'm in love with your brother, and if we decide to make a go of this marriage... which I think we'll do, and sooner than you think... we'll get out of here before you can say Jack Robinson.
Senin kardeşine aşığım, ve bu evliliğe karar verdiysek... bu evlilik olur ve sen Jack Robinson'a söyleyemeden... çok daha önce biz buradan gitmiş oluruz.
We'll be on our way as soon as you get this stick out of me.
Siz şunu çıkarır çıkarmaz, hemen yola koyulacağız.
I don't know, man, if you've got pig in you, we'll get it out of you, so why don't you come on in?
Aynasızlık içinde varsa, ortaya çıkartacağız. - Niye içeri girmiyorsun?
Don't worry. We'll get you out. And that tree?
Her şey yolunda, merak etmeyin, kurtarılıyorsunuz...
Out, or we'll come and get you out.
Çık yoksa biz çıkartırız.
Don`t worry, we`ll get you out of there.
Üzülmeyin, sizi oradan çıkaracağız.
We'll get you out of this, Maxwell.
Seni kurtaracağız, Maxwell.
Open your door and you step out real easy, and we'll go get my boy.
Kapıyı aç ve yavaşça çık. Sonra gidip oğlumu alacağız.
I'm gonna get the hell out of here, but if something happens, I get jumped, can't come around for a couple days, you might have to rabbit out of here, we'll meet at Yazoo City, you got that?
Şimdi bu lanet yerden gidiyorum. Ama bir şey olursa, anında gelirim. Ancak yine de birkaç gün ortalıkta görünmemem iyi olur.
We shall get you out of the Army appoint you to the Police Bureau, and, in time we'll allow you to move in a better sphere.
Seni ordudan alacağız. Polis Merkezine tayin edeceğiz, bu arada da... daha iyi bir muhit edinmeni sağlayacağız.
Be strong comrades, we'll get you out!
Dayanın yoldaşlar, sizi kurtaracağız!
We'll break you out when we get back to Headquarters.
Karargaha gider gitmez sizi kurtaracağız!
When we get this thing straightened out, I'll be back to get you.
Bu işleri aydınlığa kavuşturduğumuzda seni almak için geri döneceğim.
I'll ride with you till we get out of sight.
Gözden kaybolana kadar seninle geleceğim.
Henry, we'll get all the stuff right out to you.
Henry, her şeyi sana göndereceğiz.
You'll get us both killed before we get out of here!
Buradan ayrılmadan ikimizi de vurduracaksın!
You'll have to open her right up on the chocks or we'll never get out of here!
Takozlar üzerinden onu açmanız gerekecek, yoksa asla havalanamayız!
I want to see him come out as much as you do but if we don't leave now, we'll never get back.
Onun geldiğini görmeyi senin kadar çok istiyorum ama şimdi gitmezsek asla geri dönemeyiz.
Look, we could both use some air, so why don't you get into some clothes and we'll go out and hunt up the kids?
Bak, biraz temiz hava alalım. Neden üzerimize bir şeyler giyip dışarıda çocukları bulmuyoruz?
Come on. We'll get you out of here.
Çık bakayım oradan.
We'll get you out, okay?
Seni buradan çıkaracağız, tamam mı?
We'll get you cleaned up and we'll get you out of here.
Seni temizleyip buradan çıkaracağız.
But if we don't get you out in a few centons, you'll never make it.
Ama sizi birkaç dakika içinde uzaya çıkarmazsak, bunu asla yapamayacaksınız.
We'll get you out of here in a second.
Seni hemen oradan çıkaracağız.
We'll get you out. Come on.
Seni çıkaralım, hadi.
I'll get you straightened out when we go away.
Seyahate gittiğimizde seni forma sokarım.
Why don't you get in the car we'll go and check out the local cuisine.
- Neden arabaya binmiyorsun? Yöresel yemeklerin tadına bakalım.
Why don't you both mosey to the truck... get on, we'll get out, and won't get into trouble. Let go of me, Charlotte.
Her neyse, neden başımız belaya girmeden, ikiniz kamyona doğru gitmiyorsunuz?
We'll get you out of here.
Seni buradan çıkartacağız.
You stay here, I'll get your clothes, and when I come back, we'll go out and have a drink, OK?
Burada kalıyorsun, ben kıyafetlerini alacağım ve geri döndüğümde bir şeyler içmeye gideceğiz, tamam mı?
We'll get you out of this.
Seni kurtaracağız.
Because you'll get a good income out of it and we won't have to worry about Lizzie or the rent, or what we're gonna do after Christmas.
Çünkü eline iyi para geçecek, ve Lizzie için, kira için, ya da Noel'den sonra ne yapacağız diye endişe etmeyeceğiz.
It's a bit depressing, but we'll find another one when you get out here.
Biraz kasvetli, ama siz gelince başka bir yer buluruz.
The sun'll be up in an hour or so and we can all get out of here together. You, me, Linda, Shelly.
Güneş bir saate kadar doğacak ve biz hep birlikte buradan gideceğiz.
That you won't drink, and that you'll come home... soon as we get settled out in California.
İçmeyeceksin ve biz Kaliforniya'ya yerleşince... hemen eve döneceksin.
We'll get you out of here.
Sizi buradan çıkartacağız.
We'll see you're fitted out and get you
Uçuş planı bittikten sonra sizi
We'll get you the blood, and then we'll take him out of here.
Size kan bulup onu buradan götüreceğiz.
Either you get out of town and never come back... or we'll tow you so far out to sea, the next thing you'll see is Australia.
Ya kasabadan gidip bir daha dönmezsiniz ya da sizi Avustralya'ya kadar sürükleriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]