We'll talk about it перевод на турецкий

Maybe sometime we'll talk about it.

Belki bir ara bu konuda konuşuruz.

We'll talk about it later.

Bunu sonra konuşuruz.

Keep your mouth open, Jim... and we'll talk about it on the northern side.

Mırıldanmaya devam et. Bunları sınırın kuzeyinde konuşuruz.

We'll talk about it when she's better.

Kendini daha iyi hissettiğinde bu konuyu konuşacağız.

If you make the team tomorrow, maybe we'll talk about it.

Eğer yarın takımda olursan, belki bunu konuşabiliriz.

Well, let's get him off to jail first, and then we'll talk about it.

Önce babanızı hapse bir gönderelim, sonra konuşuruz.

I'll meet you at the hospital and we'll talk about it.

Hastanede ziyarete geleceğim. Ondan bahsederiz.

Just put the knife down, and we'll talk about it.

Sadece bıçağı bırak, ve biz bu konu hakkında konuşacağız.

Look, Iris, we'll talk about it, all right? Just...

Bak Iris, bu konu hakkında konuşacağız, tamam mı?

We'll talk about it later, okay?

Hoşça kal. - Sonra konuşuruz, tamam mı? - Tamam, neyse.

We'll talk about it at breakfast.

Kahvaltıda konuşuruz.

We'll talk to your father about it.

- Bunu babanla konuşuruz.

We'll talk about it later.

- İyisi mi bunu sonra konuşalım.

We'll talk about it later.

Bunu sonra konuşacağız.

We'll talk about it at dinner. I'll see you in an hour.

Akşam yemeğinde konuşuruz.

today is get back together... get... have dinner, and we'll talk about how we can finalize it.

Yemek yeriz ve nasıl sonuçlandıracağımızı konuşuruz.

We'll talk about it on my return

Dönüşümde bunu konuşacaklar.

- We'll talk about it soon.

- Kendine iyi bak.

We'll talk about it later.

Bunun hakkinda sonra konusacagiz.

We'll talk about it.

Konuşuruz.

We'll talk about it when we go away.

Bunu tatile gittiğimiz zaman konuşuruz.

We'll talk about it.

Bu konuda konuşalım.

We'll talk about it tomorrow.

- Pekâlâ. Bunu yarın konuşuruz.

When Daddy gets home, we'll talk about it.

Baban eve geldiğinde bu konuyu konuşuruz.

Just pull over and we'll talk about it.

Yalnızca kenara çek ve konuşalım.

We'll talk about it.

Bu konuyu konuşacağız.

- No, no, we'll talk about it later.

- Yok, yok, onu sonra konuşuruz.

We'll talk about it later.

Bu konuyu daha sonra konuşuruz.

Well, we'll talk about it later.

Bunu sonra konuşuruz.

- Put the gun down and we'll talk about it.

- Silahını yere at ve bu konu hakkında konuşalım.

I tell you what, I'm gonna sleep on it and we'll talk about it in the morning.

Ben şimdi yatacağım sabah konuşuruz artık.

We'll talk about it in the car, OK?

Bunu arabada konuşuruz, olur mu?

We'll talk about it tomorrow.

Yarın konuşacağız.

We'll talk about it in the morning.

Bu konuyu yarın sabah konuşuruz.

We'll talk about it at dinner.

Bu konuyu yemekte konuşuruz tamam mı.

We'll talk about it.

Arabada konuşuruz.

We'll have a case conference, you'll be able to talk about it.

Vaka konferansımız var, bu konuyu konuşabileceksiniz.

- Look, we'll talk about it at dinner tonight.

- Bu akşam yemekte konuşuruz.

We'll talk about it at the victory party.

- Bunu bir düşün. - Harika. Teşek...

Whatever it is, we'll talk about it at home.

Konuşacağın herneyse, evde konuşuruz.

We'll talk about it in the morning.

Ne demek istiyorsun? - Bunu sabah konuşuruz.

We'll talk about it over breakfast.

Yarın kahvaltıdan sonra konuşuruz.

We have a few things to talk about, so if you'll just wait outside, it'll be a lot easier.

Artie ile konuşacak birkaç şeyimiz var, bu yüzden, dışarıda beklersen daha kolay olur.

Well, put a helmet and a face mask on and we'll talk about it.

Tamam, başına bir kask geçir o zaman düşünürüz.

- We'll talk about it later.

- Sonra konuşuruz.

We'll talk about it tonight at my place.

Evet, tabii ki. Bunu bu gece benim evimde konuşuruz.

Come to the cigar store tomorrow morning at ten and we'll talk about it.

Yarın sabah tütün dükkanına gel. Saat 10'da. Konuşalım, tamam mı?

We'll talk about it in the car.

Bunu arabada konuşalım.

So... we'll talk it about it later.

Bu konuyu daha sonra konuşuruz.

We'll talk about it later.

Daha sonra konuşuruz.

If you wanna keep talking about it, we'll talk about it.

Eğer konuşmaya devam etmek istiyorsan konuşuruz.