Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We're going upstairs

We're going upstairs перевод на турецкий

74 параллельный перевод
And if we're going for a walk after supper, you'll want to go upstairs and wash up, I'm sure.
Akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkacaksak, yukarı çıkıp temizlenmen gerek, eminim.
We're going upstairs to the roof.
Çatıya çıkıyoruz.
Come on, Lucius, we're going upstairs.
Gel Lucius yukarı gidiyoruz.
Landlord, we're going upstairs.
Hancı, biz yukarı çıkıyoruz.
We're going upstairs.
Yukarı çıkıyoruz.
We're going upstairs.
Yukarıya çıkacağız.
- We're going upstairs.
- Yukarıya çıkacağız.
We're going upstairs for a minute.
Biz yukarı çıkıyoruz.
We're just going upstairs to study for our Spanish test.
Sadece İspanyolca testini çözmek için yukarı çıkıyoruz.
Terry says, " No, no. We're just going upstairs.
Terry de, " Hayır, yukarı çıkıyoruz.
- we're going upstairs.
- Üst kata gidiyoruz.
We're going upstairs.
Üst kata gidiyoruz.
But we're not going upstairs, because you know what we'll do then.
ama biz yukarı gitmiyoruz, çünkü o zaman ne yapacağını biliyorsun.
- Okay, we're going to be upstairs studying if you need anything.
- Peki, bize ihtiyacın olursa yukarıdayız.
We're going right upstairs to see Dr. Larch.
Doğru yukarı Doktor Larch'ı görmeye gidiyoruz.
We're going upstairs to catch up.
Yukarı çıkıp laflayacağız.
So, Bosley, what's our next mission? We're going upstairs.
— Evet Bosley, şimdiki görevimiz nedir?
We're going upstairs.
Julia'da gelecekti ama gerçekten çok hastaymış.
We're going'upstairs.
Şimdi tak tak şakasının zamanı değil. Yukarıya çıkıyoruz.
We're going upstairs!
Yukarıya çıkıyoruz.
We're going upstairs!
Yukarı çıkıyoruz!
- We're going to go upstairs. All right.
- Biz yukarı çıkıyoruz.
Um, they've got a dance floor upstairs, and we're going to go check it out.
Um, üst katta danspisti varmış, gidip nasıl olduğuna bakacağız.
- We're going upstairs.
- Yukarı çıkıyoruz.
Okay, we're going upstairs.
Tamam, biz yukari çikiyoruz.
We're going back online, upstairs.
Hizmete yukarıdan devam edeceğiz.
We're going to blow out the east wall of my bedroom, enlarge the bathroom, and basically turn the entire upstairs into a secondary master suite so there's room for the both of us, and the both of you, under the same roof.
Yatak odamın kuzey duvarını yıktırıp, banyoyu genişleteceğim, esasen üst katı ikinci bir daireye dönüştüreceğim biz ikimiz ve siz ikiniz, aynı çatı altında olacağız.
We're going upstairs.
Memur beyle yukarı çıkacağız.
Well, we're going to go upstairs and take care of some stuff.
Yapmamız gereken birkaç iş var.
Now, as you know, we're, uh, we're going to have to think about moving Mrs. Andersson upstairs fairly soon, I'm afraid.
Bildiğiniz gibi korkarım, en kısa zamanda Bayan Andersson'ı üst kata taşımayı düşünmek zorundayız.
- Back to the elevator, we're going upstairs.
Asansöre dönün. Yukarı çıkıyoruz.
We're going upstairs.
Beraber çıkalım.
Next we're going to go upstairs, and you're going to be really, really nice to the boy, not like the little bitch we both know you are.
Hadi yukarı çıkalım. Ve çocuğa da çok ama çok nazik davranacaksın. Hepimizin bildiği küçük bir kaltak gibi değil.
We're going upstairs.
Biz yukarı çıkıyoruz.
We're going to head upstairs, Dad.
Pekâlâ.
We're going to do this from upstairs, in the press room.
Bunu aşağıda değil, basın odasında yapacağız.
- We're going upstairs.
Yukarı çıkıyoruz.
Hey, we're going upstairs.
Hey, yukarı çıkıyoruz.
They're going to be setting up, so why don't we take a few moments out, go upstairs and...
Onlar kurulum yaparken neden yukarıya çıkıp biraz dışarıda durmuyoruz...
- We're going upstairs to study.
- Biz yukarıda ders çalışacağız.
Auntie, we're going upstairs.
Teyze, biz yukarı çıkıyoruz.
Great, great. Okay, we're going to go upstairs for a photo with Rebecca.
Rebecca ile bir fotoğraf çekimi yapılacak.
Let's, uh, go upstairs, we're going to finish getting ready.
Yukarı çıkıp hazırlanmamızı bitirelim.
You gave me a speech, so if we're going to move to all George, I think you should go upstairs and convince Spangler.
O bir konuşmaydı sürekli George'un peşinden gideceksek bence yukarı çıkmalı ve Spangler'ı ikna etmelisin.
We're going to kick this case upstairs to someone with the latitude to clean up this mess without breaking into a sweat.
Bu dosyayı yukarıya havale edeceğiz, çok emek sarf etmeden bu pisliği temizleyebilecek güçte birine.
We're going upstairs.
Yukarıya çıkıyoruz.
No, we're going upstairs.
Hayır, üst kata çıkıyoruz.
Tom, enough mingling.We're going upstairs.
Tom, bu kadar kaynaşma yeter. Yukarı çıkıyoruz.
- Yeah my baby is upstairs sleeping, so we're not going to start...
- Evet, yukarıda uyuyor. Oradan başlamayın.
We're going upstairs.
- Martin, biz yukarıdayız.
I'm sure you're pretty hungry, so once we get settled in upstairs, we'll get some dinner going.
Çok aç olduğuna eminim. Yukarıdaki hazırlıkları bitirince yemeği yapacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]