Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We're just gonna

We're just gonna перевод на турецкий

3,750 параллельный перевод
And I believe that the tail's going that way and the skull is going this way, but we're just gonna have to dig it up and see.
Ve sanırım kuyruk bu tarafa, kafatası da bu tarafa doğru. Ama önce kazıp görmemiz gerekiyor.
We know he rented a car, but we don't know exactly where from, so as soon as we land in Winnipeg, we're just gonna go to every rental desk at the airport and see if anyone recognizes him.
Bir araba kiraladığını biliyoruz ama tam olarak nereden olduğunu bilmiyoruz biz de olabildiğince çabuk Winnipeg'e gidip havaalanındaki bütün yerlere bakıp... -... onu tanıyan biri var mı diye soracağız.
We're just gonna wait for her to contact us again.
Tekrar iletişime geçmesini bekleyelim.
You didn't mention in the job interview that we we're just gonna be glorified stock boys.
İş görüşmesinde sadece dükkandaki malları düzenleyeceğimiz söylememiştin.
It's been real nice talking to you, but we're just gonna go.
Seninle konuşmak çok güzeldi, ama şimdi gitmemiz lazım.
Oh, we're just gonna do this right now.
Hemen konuya giriyoruz demek.
I just think they're gonna end up saying we can't be thinning out our funds on a national strategy.
Ben, en sonunda bizim bağış toplamamızı ulusal stratejiye uymayacağını söyleyeceklerini düşünüyorum.
We're just gonna start things early.
Biraz erken başlıyoruz.
I just need to know we're gonna be okay.
- Sadece aramızın düzeleceğini bilsem yeter.
Okay, let's just... - we're gonna take a walk, okay?
- Biraz yürüyelim mi?
I just- - You know, if we're not gonna get anywhere with this.
Yani bu akşam bir şeyi halledemeyeceğiz nasılsa.
We're just gonna keep spending time together.
Öylece birlikte zaman geçirmeye devam edeceğiz.
"Oh, and it's gonna be just before summer, " so we're totally gonna have the whole lake to ourselves, - and there'll be no one around... "
"Tam yaz öncesine denk gelecek, bütün göl bize kalacak ve etrafta kimse olmaz" demişti.
What, we're just gonna live in the same city, and we're eventually, I don't know, we're gonna settle in to having a platonic meal together or however many brunches it takes for 2 people to catch up on the past 2 centuries.
Ne yani, biz şimdi aynı şehirde mi yaşayacağız? Ne bileyim, zamanla düzenli olarak yemeğe falan mı çıkacağız? Hem geçtiğimiz iki yüzyılı birbirimize anlatmak için kaç yemeğe çıkmamız gerekir acaba...
We're just gonna go in and we are going to erase Kat from my...
Kafama gireceğiz ve Kat'i hafızamdan atacağız.
We're just gonna scratch the new ones.
- Sadee yenileri çizeceğiz.
I think, um, we're just gonna have an early night tonight and spend some time as a family.
Sanırım bu gece ilk gecemiz ve biraz ailecek zaman geçireceğiz.
But if we're gonna survive down here, we can't just live by whatever the hell we want.
Ama burada hayatta kalacaksak istediğimiz şekilde yaşayamayız.
I just don't see how we're gonna push this thing across the finish line.
Sadece resmin tamamında bitiş çizgisine nasıl varacağımızı görmüyorum.
Hey, so we want a membership for sure, but we're just gonna show ourselves around, you know...
Hey, emin ol üyelik alıcağız. Fakat buralarda biraz tur atmak istiyoruz, bilirsin.
We're not just gonna let you take Tyler.
Tyler'ı öylece almana izin vermeyiz.
- We're just gonna talk and make sure we're not missing anything, and then we'll be done.
- Konuşup hiçbir yeri atlamadığımızdan emin olacağız, hepsi bu.
We're just gonna have a bit more fun.
- Abby, hadi ama. Birazcık daha eğleneceğiz.
But in this case, we're just gonna have to rely on pneumatics to do the job for us.
Ancak bu vakada sadece bizim için bunu yapacak olan pnömatiklere bel bağlayacağız.
So we're just gonna have to make do with what we see here.
Yani bu yüzden elimizde ne varsa onunla idare edeceğiz.
Cap, you gonna tell us what we're doing out here, or is everyone just gonna bust my balls tonight?
Yüzbaşı, burada ne yapacağımızı söyleyecek misin yoksa herkes benimle kafa bulmaya devam mı edecek?
I am just wondering how we're gonna fit in all these festivities in one short month.
Sadece bu kadar şeyi bir ayda nasıl halledeceğiz onu düşünüyorum. Hallederiz.
We're gonna have to tell him everything that we can think of that-that might, that just might, convince him of our historic relevance.
Onu ikna edebilecek, aklımıza gelen tarihsel her şeyi söyleyeceğiz.
We're just gonna leave him?
Onu bırakacak mıyız?
We're just gonna scare him.
Sadece gözdağı vereceğiz.
We're just gonna attach a couple dummy wires to the wall safe and wait for the cavalry to arrive.
Bir kaç sıradan teli duvar kasasına bağlayıp süvarilerin gelmesini bekleyeceğiz.
Soon we're just--we're gonna stop wearing clothes altogether.
Çok yakında hep beraber kıyafet giymeyi bırakıc.
We're just gonna wear rash cream.
Sadece kaşıntı kremi giyicez.
We're gonna just keep our eye out for a while.
Sadece bir süre biraz daha dikkatli olucaz.
If we look towards the second quarter, we're gonna see some real big numbers if we just stay the course on, um- -
Eğer ikinci çevreye bakarsak, bu alanda kalırsak gerçekten devasa rakamlar görücez.
Because if we're just gonna be wasting time, I would rather go home and waste time with my husband.
Çünkü eğer sadece vakit harcayacaksak eve gidip kocamla vakit geçirmeyi tercih ederim.
So. We just gonna sit here and wait for enslavement, chaos and anarchy? Because we're almost out of booze.
Yani, burada oturalım ve köleliği, kaosu ve anarşiyi mi bekleyelim?
We're gonna have to hide what we are, not just from Ilaria but the rest of the world.
Ne olduğumuzu saklamamız gerekecek. Sadece Ilaria'dan değil, tüm dünyadan.
We're just gonna hide?
Sadece saklanacak mıyız yani?
We're just gonna go there so you idiots can ask your stupid questions all day. Family vacation!
- Ailecek tatile gidiyoruz!
We're all gonna die here, just like him.
Hepimiz burada öleceğiz.
So we're just gonna stick'em up?
Onları öylece soyacak mıyız?
- We're just gonna... - Please.
- Hemen çıkıyoruz.
Just scared that we're gonna get stuff in Josh's cushions.
Josh'un minderlerinin üstünde yapmak çok ürkütücü.
Well, we're gonna make it just as nice here.
Burasını da aynı güzellikte yapacağız.
We're just gonna do it.
Hadi yapalım.
We're just gonna say it out loud, okay? Your big secret.
Büyük sırrını sesli bir şekilde söyleyelim, tamam mı?
We both like dresses, so we're just gonna have to buck up and... and do the right thing.
İkimiz de elbiseleri seviyoruz, o yüzden canlanıp doğru olan şeyi yapmalıyız.
But I'm not gonna make the wrong call just because we're pressed for time.
Ama sırf zamana sıkıştık diye de yanlış bir karar vermek istemiyorum.
You throw in the heat from the ATF, gang task force- - we're just gonna end up just choking each other out.
Sen ATF ve özel çete gücünün baskısını üzerimizden aldın ve... sonumuz birbirimizin gırtlağına çökmek olacak.
And I just wanna know how we're gonna handle this moving forward.
Sadece ileride bunu nasıl ele alacağımızı bilmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]