We're not doing this перевод на турецкий
332 параллельный перевод
We're not doing this for art, we're doing it for money!
Bunu para kazanalım diye yapıyoruz sanat olsun diye değil!
I'm in command of this submarine, and I'm not sticking another torpedo up that spout or taking another chance or making another damn move until I know exactly what we're doing and why.
Bu denizaltının komutanı benim ve ben o deliğe başka bir torpido koymuyorum veya başka bir lanet harekette bulunmuyorum ta ki tam olarak ne yaptığımızı ve niçin yaptığımızı öğrenene dek.
No, you're not wanted for anything in this territory yet, Mr. Cobb, but we always have high hopes of doing business with you in the future.
Hayır, henüz bu bölgede herhangi bir şekilde aranmıyorsun, Bay Cobb,... ama her zaman gelecekte seninle iş yapma umudumuz var.
Come on, boys, we're not doing this for fun!
Bunu eğlenmek için yapmıyoruz.
We're not doing this for fun, we're working.
Biz bunu eğlence için yapmıyoruz, görevdeyiz.
We are not doing this because you're out of work.
İşten ayrıldın diye bunu yapmıyoruz.
We're not just doing this for money.
Bunu sadece para için yapmıyoruz.
The reason we're not gonna be doing this sketch is that it is a sketch which contains a great deal of sex and violence.
Bu skeci yapmıyoruz çünkü fena derecede seks ve şiddet içeriyor.
We request the pleasure of your company- - No. If you're not doing anything this Friday-
- evet bize eşlik etmenizi- - hayır eğer bu cuma işiniz yoksa- - hayır bay Bergstrom, kırmızı et sever misiniz?
Now I think he's back to try and return the favor... and if this is a last desperate attempt to help these kids... because what we're doing is not working... I think it might be worth a shot.
Şimdi bence o, bunun karşılığını ödemek için... geri dönecek ve eğer bu, buradaki öğrencilere yardımcı olabilecek kalan tek yolsa bile ki... bizim yaptıklarımız bir işe yaramadı... bence denemeye değer.
You're not doing this until we take one last look at those kids.
Şu çocuklara son bir kez bakana kadar, sen bir şey yapma.
Look, we're not doing this, gentlemen.
Beyler, bu böyle gitmez.
We're not doing this for a laugh, you know.
Biz de komiklik olsun diye yapmıyoruz herhalde.
No, we're not doing this now.
Hayır. Şu anda görüşme olmayacak.
Oh, and we're not doing anything to this woman.
Oh, ve bu kadına birşey yapmıyoruz.
Let's not discuss this as if we're thinking of doing it.
Yapacakmışız gibi tartışmayalım.
No, we're not doing this.
Hayır, bunu yapmıyoruz.
Tell me again why we're not doing this at your house.
Bunu neden senin evinde yapmadığımızı hatırlatır mısın?
IF WE'RE NOT TRYING TO MAKE HIM BARF, THEN WHY ARE WE DOING THIS?
Eğer O'nu kusturmayacaksak bunu niye yapıyoruz?
We might not be ready for a lot of this stuff but we're doing the best we can.
Bütün bu şeyler için hazır olmayabiliriz fakat elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
And we might not be ready for a lot of this stuff but we're doing the best we can.
Ve tüm bunlar için hazır olmayabiliriz ama elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
We're not doing this for money.
- Bunu para için yapmıyoruz.
We're either doing this or not.
Bunu ya yapıyoruz, ya da yapmıyoruz.
Wait, we're not doing this.
Bekle, bunu yapmayacağız.
Now, Brian, we know you're not doing this on purpose, but maybe we should consider... crating.
Brian, biliyoruz ki isteyerek olmuyor bu kazalar. ama belki de başka birşey düşünmeliyiz...
We're not doing this.
Bunu yapmayacağız.
Get out! - Stop, we're not doing this,
- Dur, bunu yapmıyoruz...
We're not doing this till the fourth quarter.
Biz bunu 4. çeyrekten beri yapmıyoruz.
We're not doing this anymore.
Bunu bir daha yapmayacağız.
Losing a tail was not that difficult if you know what you're doing, and we had worked this ploy before.
Takip edenlerden kaçmak, ne yaptığınızı biliyorsanız hiç sorun olmaz ve bu numarayı daha önce de yapmıştık.
You know, you're not doing anyone any favors by soft-soaping this, so, please, just tell us what we did to offend you.
Konuyu yumuşatarak kimseye iyilik etmiş olmuyorsunuz. O yüzden lütfen sizi rahatsız edecek ne yaptık, söyleyin.
We're not doing this here.
Bunu burada yapmıyoruz.
How could this not be a real show, if we're doing it right now?
Nasıl olur da gerçek bir dizi olamaz, eğer şu anda bu diziyi çekiyorsak?
- Hyde, we're not doing this.
- Hyde, bunu yapmayacağız.
We're not doing this. Why?
Şu an yapamıyoruz, neden?
C'mon, we're not doing this half assed!
- Hadi! Bu işi tam yapacağız.
As long as we're doing this, why not play for $ 50,000?
Madem bahsi artırıyoruz $ 50,000 e ne dersiniz?
Nice moment, Rammy, but we're not doing this for Lifetime.
İyi hareket Rammy. Ama bu çeklm sonsuza dek sürmez, tamam mı?
- We're not supposed to be doing this.
- Bunu yapmamamız gerekiyor.
So we're not doing too well at this, are we?
Bu işte pek başarılı değiliz, değil mi?
Until we get to the bottom of this, your lab has been declared a top-secret military site... and you're not gonna get a security clearance to get back into it... or any other lab that's doing anything more interesting than... trying to figure out the next generation of herbal hair gel.
Bu olayı çözene kadar, laboratuvarın gizli ordu bölgesi ilan edildi..... ve bitkisel saç jölesi üretmeye çalışmaktan öteye giden herhangi bir laboratuvara.. .. ya da kendi laboratuvarına girebilmek için.. güvenlik raporu falan almaya çalışmayasın.
We've also been doing this ever since we could remember, but we're not as good as you.
Bizde hatırlayabildiğimizden beri bu işi yapıyoruz ama gene de sizin kadar iyi değiliz.
You're just lucky we're not doing this with my mother.
Annemle birlikte çekilmediğimize şükret.
If we're not doing this together, we're not doing it at all.
Ya birlikte yapacağız ya da hiç.
Oh, I'm so happy we're not doing this.
- Yapmayacağımız için çok mutluyum.
- We're not doing this!
- Bunu yapmıyoruz!
We just want to make sure you're doing this because you love Trish, not because she finally popped your cherry.
Bunu Trish'i gerçekten sevdiğin için yaptığına emin olmak istiyoruz. Sonunda bekaretini aldığı için değil.
We're not doing Christmas this year.
Bu yıl Noel'i kutlamıyoruz.
We're not doing this for him.
Bunu onun için yapmıyoruz.
We're not doing this fly-by just to pick up speed.
Bu hızlanmayı sadece kendimiz yapamıyoruz.
We're not doing this to be experts.
Bunu uzman olmak için yapmıyoruz.
we're not friends anymore 25
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not ready 48
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not ready 48
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51