Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We've been busy

We've been busy перевод на турецкий

191 параллельный перевод
We've been married a year, but he's been on tour and I've been busy with the theatre.
Bir yıldır evliyiz ama o turnedeydi ben de tiyatroyla meşguldüm.
Oh, we've been sort of busy.
Biz biraz meşguldük de.
We've been so busy trying to be tough guys.
Güçlü insan olmaya çalışmakla çok meşguldük.
I know, darling, I know. We've been very busy. Get on with it.
Evet biliyorum tatlım.Biliyorum. Çok meşguldük.
Since the war, we've been so busy, everything's gone to pot.
Savaştan beri çok meşgulüz. Her şey azıttı.
Uh, well, we've been so busy getting the house in order.
Oh, şey, ev işleriyle çok meşguldük.
But our forecourt is a busy place and would have been most inconvenient, so we offered him our courtyard and saw to his needs with all due propriety, thus allowing him to fulfill his wish and perform harakiri.
Ama ön avlumuz yoğun olduğundan buranın uygunsuz olacağını düşündük bu yüzden kendisine iç avluyu önerdik ve isteğini yerine getirip harakiri yapabilmesi için ihtiyaç duyabileceği tüm şeyleri sunduk.
We've all been very busy in our own little way.
Hepimiz kendi işlerimizle, kendi tarzımızda çok meşguldük.
We've been busy this winter.
Geçen kış epey iş vardı.
Of course, we've been kept pretty busy.
Tabii, işimiz de çoktu.
So would I. I mean, we've been meaning to have you for a very long time but Angela's been busy with out-of-town relations and now summer's here and we haven't had our little Rachel in...
Ben de öyle. Demek istediğim ikimiz de bu planı uzun zamandır düşünüyoruz ancak Angela şehir dışındaki işleriyle çok meşguldü nihayetinde yaz da geldi ve biz hala küçük Rachel'ımızı...
Angela's been busy with out-of-town relations and now summer's here and we haven't had our little Rachel in for a single meal.
Angela şehir dışındaki işleriyle çok meşguldü nihayetinde yaz da geldi ve biz hala küçük Rachel'ımızı yemeğe çağırmadık.
But we've been extraordinarily busy today. There's no more coffee nor milk.
Ama bugün olağandışı bir kalabalık oldu, bu yüzden ne sütümüz kaldı, ne kahvemiz ne de çayımız efendim.
We've been very busy.
Çok meşgulüz.
I been meaning to drop by, but we've been kind of busy.
Sana uğramak istiyordum, ama bayağı meşguldük.
We've been dead busy in the shop.
Dükkânda çok çalışıyoruz.
Frank, we've just been too busy here.
Frank, Gerçekten çok yoğunuz.
Maybe we've been so busy lately because the dead have been rising.
Böyle meşgul olmamızın sebebi belki ölülerin dirilmeye başlamış olmasıdır.
Of all the...! We've been too busy fixing the bloody computers!
Lanet bilgisayarları onaracak vaktimiz yoktu!
We've never been so busy!
Asla bu kadar yoğun olmamıştık!
Um, but I was away on business when we got married and, um, we've both been so frantically busy since then.
Evlendiğimizde iş dolayısıyla yurt dışındaydım. O günden beri ikimiz de hep meşguldük.
Me and John have been busy. We've been at it round the clock.
Ben ve John meşguldük. 24 saat.
We've been busy mapping the sector.
Sektörü haritalamakla uğraşıyoruz.
We've been kind of busy ourselves. Sure.
Biz bu aralar epey meşguldük.
I thought I'd pay you a surprise visit... seeing as we've been, uh, too busy to see each other of late.
Sana süpriz bir ziyaret yapabileceğimi düşündüm.
Granted, I'm stuck in Medlab most of the time and granted, I'm usually the last to know anything around here and granted, we've all been busy lately but could someone please tell me what the hell these Shadows are?
Zamanımın çoğunu klinikte geçirdiğimi düşünürsek ve her şeyi en son benim öğrendiğimi de hesaba katarsak ve sizlerin de son zamanlarda işinin başınızdan aşkın olması sebebiyle biriniz bana lütfen şu Gölgeler'in ne menem bir şey olduğunu anlatabilir mi?
Yes, I suppose so. We've been so busy around here lately, I really haven't given it much thought.
Son zamanlarda o kadar meşgulüm ki bunu düşünmedim bile.
We've been pretty busy.
Çok yoğunuz.
- Just how busy we've all been.
- Ne kadar yoğunuz diyordum.
We've been very busy, G'Kar.
Çok meşguldük, G'Kar.
- We've been a little busy -
- Biraz meşguldük de- -
We've been a little busy today.
Bugün biraz meşguldük.
- We've been so busy
- Çok meşguldük...
We've been trading calls for months, but he's always so busy.
Birbirimizi aylardır arıyoruz ama onun hep çok işi oluyor.
We've been so busy.
Çok meşguldük.
I cannot believe how busy we've been.
Ne kadar meşgul olduğumuza inanamıyorum.
I know we've both been very busy.
İkimizde bayağa meşguldük.
We've all been busy as beavers preparing for our very own show.
Biliyorsun, Homer, kendi şovumuzu hazırlamak için kunduzlar kadar meşguldük.
Well, we've been so... busy that I guess it just slipped my mind.
İyi, ben çok.. meşguldüm. Tahminim bu sadece aklımdan geçti.
I'm sorry it's been so many weeks since I've thought about you, but we've been very busy here on Voyager.
Seninle ilgilenmeyeli epey oldu ama burada Voyager'da, epey bir meşguldüm.
Sounds like you've been pretty busy since we were here, huh?
Kulağa buraya son gelişimizden beri oldukça yoğunmuşsun gibi geliyor, huh?
- [Busy Signal ] [ Groans] Now, Martha, we've been over this and over this.
Bak, Martha, bu konuyu defalarca tartıştık seninle.
I'm sorry, we've been so busy.
Çok meşguldük.
We've been talking, and Lou and I are very busy.
Biz de durumunu konuşuyorduk. Lou ve ben çok meşgulüz.
Honey, we've been busy.
Ben çok meşgulüm.
But the weird thing is, we've been busy at the Initiative.
İşin garip yanı, organizasyonda işler yoğun.
We haven't had a Christmas party past couple years, because Mr. and Mrs. Leery have been busy riding a roller coaster known as their relationship.
Son birkaç yıldır Noel Partisi yapmıyoruz, çünkü Bay ve Bayan Leery ilişkileri olarak bilinen bir hızlı treni sürmekle çok meşguldü.
Actually, we've both been kind of busy.
Aslında ikimiz de meşgulüz.
YOU KNOW, WE'VE JUST BEEN SO BUSY.
Çok meşguldük.
- Well, we've been busy.
- Meşguldük.
We've been kind of busy.
Çok meşguldük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]