Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We can't do this alone

We can't do this alone перевод на турецкий

38 параллельный перевод
But we can't do this alone.
Yetkililer yardım edemez mi? Yetkililer mi?
We can't do this one alone.
Bu işi tek başımıza halledemeyiz.
If we can't make it through this, if you do not know you're not alone...
Bunu atlatamazsak, yalnız olmadığını bilmezsen...
We can't do this alone.
Bu işi tek başımıza yapamayız!
Why? - We can't do this alone.
- Bu işi yalnız yapamayız.
- We can't let Evan do this alone.
- Evan'ın bunu tek başına yapmasına izin veremeyiz.
We can't do this alone.
Haklısın Darwin.
We can't do this alone.
Bu işi yalnız halledemeyiz.
We can't do this alone.
Yalnız beceremeyiz.
We can't do this alone.
Bunu tek başımıza yapamayız.
We can't do this alone.
Bunu yalnız başımıza halledemeyiz.
Look, guys, if y'all don't like the idea, we can do this alone.
Bakın çocuklar, eğer planımızı beğenmezseniz, tek başımıza da yapabiliriz.
You know we can't do this alone.
Biliyorsun, bunu tek başımıza yapamayız.
If you can't do this alone, we'll form a brother and sister team
yalnız bunu yapamaz, biz bir kardeşi ve form olacak kardeş takım
She is the key to this case, and we can't do it alone.
Kız bu davanın anahtarı, bunu tek başımıza yapamayız.
We can't let her do this alone.
Bunu yalnız yapmasına izin veremeyiz.
- We can't do this alone.
- Bunu yalnız yapamayız.
We can't do this alone.
Bunu kendi başımıza yapamayız.
Look, I can't do this alone, and neither can you, and if we don't work fast, we'll drown.
Bak, bunu yalnız başıma yapamam ve sende yapamazsın. Ve eğer hızlı çalışmazsak suda boğulacağız.
NOT THAT YOU'RE A SPOILED BRAT, BUT THAT WE CAN'T DO THIS ALONE.
Şımarık bir velet değilsin ama bunu tek başımıza yapamayız.
We can't let him do this alone.
Bunu yalnız yapmasına izin veremeyiz.
Together we wanted... he can't do this alone.
İstemiştik ki... ama o şimdi bunu tek başına yapamaz.
I know we both need closure and to move on, but there's a permanence to all this that you can't do alone. We need to decide together.
Biliyorum, ikimiz de bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz ama bu tek başına yürüyemeyeceğin uzun bir yol.
We can't do this alone.
Bunu yalnız başımıza yapamayız.
Cartman, we can't do this alone.
Cartman, bunu yalnız başımıza yapamayız.
We can't bring anyone new into this, but we also can't do this alone.
Bu işe yeni birisini dahil edemeyiz ama bu işi tek başımıza da yapamayız.
Yeah, we can't do this alone anymore.
- Artık bunu tek başımıza yapamayız.
We can't do this alone anymore.
Artık bunu tek başımıza yapamayız.
I think we're gonna have to help them get out from under this. I don't think my dad can do it alone.
Babamın bunu tek başına yapabileceğini sanmıyorum.
The FBI guy was right, we can't do this alone.
FBI'daki adam haklıymış, bunu yalnız yapamayız.
We can't do this alone, Barry.
Bunu yalnız yapamayız Barry.
We can't do this alone, Barry.
- Bunu tek başımıza yapamayız Barry.
I don't think we can do this alone.
Bence bunu yalnız yapamayız.
I can't wait to do this to you when we're alone tonight.
Bu gece yalnızken bunu yapmak için sabırsızlanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]