We do it my way перевод на турецкий
208 параллельный перевод
And we do it my way.
Ve bunu benim yöntemimle yapacağız.
I say we do it my way. And that's an order!
Ben, benim dediğimi yapalım diyorum.
Okay, but we do it my way.
Peki, ama benim dediğim gibi yapacağız.
If it comes to a fight, we do it my way.
Benim planlarımı uygulayacağız.
But we do it my way!
Ama benim dediğim gibi olacak!
We do it my way!
Benim dediğim olacak.
But from now on, we do it my way, okay?
Bundan sonra ben ne dersem dinleyeceksin.
We do it my way with my people!
- Benim yöntemimle yapacağız.
We do it my way!
Benim yöntemlerimle halledicez!
Not if we do it my way.
Benim yöntemimle yapılırsa, evet.
- But this time we do it my way.
- Ama bu sefer benim yöntemimle yapacağız.
You want the job, it's yours, but we do it my way.
Pekâlâ öldürmek istiyorsan, git öldür. - Ama benim dediğim gibi yapacağız.
From now on we do it my way, all right?
Bundan sonra benim dediğim gibi davranacağız?
All right, all right. We do this, we do it my way.
Bu işi yapacaksak benim yöntemimle olacak.
So, from now on, we do it my way, you got that?
Yani bundan sonra benim yöntemlerimle çalışacağız, anladın mı?
Now we do it my way!
Şimdi bu işi benim yöntemimle yapacağız!
BUT WE DO IT MY WAY, OR WE DON'T DO IT AT ALL!
Ama ya benim istediğim gibi yaparız ya da yapmayız.
From now on we do it my way, all right? Agreed?
Bundan sonra benim dediğim gibi davranacağız Anlaştık mı?
Now we do it my way.
Artık benim yöntemimle hallediyoruz.
Had Murphy let me do it my way, we wouldn't be in this.
Murphy en başından benim dediğimi yapsaydı bu durumda olmazdık.
Do it my way and we'll get along.
Benim yöntemimde sorun çıkmaz.
We can always do it my way.
Her şeyi benim yöntemimle yapacağız.
We're doing great, but please do it my way.
Harika gidiyoruz. Lütfen, bırak da benim bildiğim yoldan devam edelim.
Look, if you wanna do anything about it, we'll do it my way.
Bu konuda bir şey yapmak istiyorsan, bildiğim gibi yaparız.
It's better if we do it your way, then. My way?
En iyisi senin dediğini yapmak.
But when you fall flat on your face, then we're gonna do it my way.
Ama yüz ifaden değişirse, işte o zaman devreye biz gireriz.
We'll do it my way.
Benim tarzımla yapacağız.
We'll do it my way, OK?
Dediğim gibi yapacağız, tamam mı?
And if it's passable, we're gonna do it my way!
Eğer orası iyiyse, dediğim gibi yapacağız.
We will do it my way!
Benim yöntemimle yapağız!
We'll do it my way, OK?
Benim usulümce yapacağız, tamam mı?
Hey, man, this time we're gonna do it my way.
Hey ahbap, bu sefer benim yöntemimle yapacağız.
Oh, shit, pack, I'd rather be working on the car... we do things my way, skank, and it's a lot of fun.
Oh, hadi, Pack, zaten araba üzerine çalışı... Benim yöntemlerimi yapacağız, Skank, böylesi daha eğlenceli.
Well, what's best for me is if I lie on my side like this and you spoon up beside me, your arm draped over me. We do it the other way, I get your hair caught in my throat and I choke in the night.
En iyisi ben kendi tarafımda yatarım ve sende yanımda kıvrılırsın eğer diğer şekilde yatarsak saçların ağzıma girer ve ben boğulabilirim.
Now we're going to do it 50 laps my way.
Şimdi 50 tur başlıyor, benim istediğim gibi.
- I'll explain it because I find that's the easiest way to do it - is I need a shot where you're sitting and seeing and listening while I'm asking you a question. We can use the shot to introduce you, explain who you are, where you fit into my piece. But if you don't speak to me, I can also use...
Toplumdan topluma değişir ama bizimkisinde toplumda olacaklara dair önemli kararlar,... yatırım, üretim dağıtım vb. ile ilgili kararlar büyük şirketler, holdingler ve yatırım firmalarından oluşan bir grubun ellerindedir.
Oh, by the way, Mr. Testikov do you remember the other day when we were in the limo and my organizer started making noise, and you threw it out the window?
Oh, bu arada Mr. Testikov geçen gün limuzindeydik ajandam ses çıkarmaya başlamıştı, ve siz de onu dışarı fırlatmıştınız?
Now, we can do it my way, which is very nice right now, or we can do it their way, which you're not going to like.
Bunu benim yolumla yapabiliriz - ki şu anda çok iyi bir yol. Ya da onların yoluyla, - ki bence bunu hiç beğenmezsiniz.
I want to love you the way I do now for the rest of my life but if we leave we lose it.
Hayatımın geri kalan kısmında da seni sevmek istiyorum ama eğer birlikte gidersek onu yitiririz.
When we do destroy that bird-of-prey it will no doubt go a long way toward restoring my reputation- - and I have you to thank for it.
O yırtıcı kuşu yok ettiğimizde itibarımı geri almak hiç şüphesiz ki çok kolay olacak. Bunun için sana teşekkür etmeliyim.
We are going to do it in my way.
Benim dediğim olacak.
- If we don't do it my way, then fuck it!
- Dediğim gibi yapmayacaksan canın cehenneme.
But we'll do it my way.
Ama kendi yöntemimle.
We'll do it my way or I walk.
Benim yöntemimle yaparız ya da ben yokum.
As long as I'm leader of this outfit, we're gonna do it my way.
Lider ben olduğum sürece bunu benim yolumdan yaparız.
We're gonna do this thing my way... which means we're gonna do it tonight.
Her şey dediğim gibi olacak. Yani işi bu akşam yapacağız.
We can do it my way, or we can come back in time for the next alignment... and you are welcome to try and kill me then.
Ya benim dediğim gibi yaparız ya da bir daha ki dizilişi bekleriz... ve siz dediğim olmazsa beni öldürürsünüz.
But it's still mine, and we'll do it my way.
Hala benim gösterim ve benim yöntemlerimle yapacağız.
But if you're asking for my help, we got to do it my way, because it's the right way.
Ama yardımımı isterseniz benim dediğim gibi yapacağız, doğrusu bu.
Now, we're gonna do it my way.
Şimdi, bu işi benim yolumla halledeceğiz.
We're gonna do it my way.
Benim dediğim gibi yapacağız.