Wells перевод на турецкий
2,733 параллельный перевод
Ms. Jones, Mr. Beale, your presence is required at the boatshed to assist in Mr. Wells'interrogation.
Bayan Jones, Bay Beale, sizin varlığı gereklidir 'Bay Wells yardımcı boatshed de sorgulama.
I assure you, Mr. Wells, you'll have your phone call just as soon as we can straighten a few things out.
Sizi temin ederim ki, Bay Wells, size sahip olacaktır Senin telefon sadece biz düzeltmek kısa sürede gibi bir kaç şey.
Miss Jones can accompany Mr. Wells to his loft.
Bayan Jones onun loft Bay Wells eşlik edebilir.
Mr. Wells is gone.
Bay Wells gitti.
I still can't believe Dr. Wells is shutting this place down.
Hâlâ Dr. Wells'in burayı kapattığına inanamıyorum.
Wells fired him two years ago.
- Wells onu 2 sene önce kovmuştu. - Neden?
I hacked into Harrison Wells'personal files.
Harrison Wells'in şahsi dosyalarına sızdım.
So, like, how about, instead of these lines or whatever, you do, uh, oil wells that are spouting money?
Bu yazılar veya satırlar yerine.. .. para saçan yağ kaynakları koysan?
Wells is dead.
Wells öldü.
Wells told me everything before he- -
Wells her şeyi anlattı...
Where's Oliver Wells?
Oliver Wells nerede?
Darling, we're late forght our meeting with Libby Wells.
Şekerim, Libby Wells'le olan görüşmemizi unutuyoruz.
Good job, Wells.
Aferin Wells.
- Well done, agent wells.
İyi işti, Ajan Wells.
The vivid imaginations of HG Wells and Buck Rogers never cooked up a more fantastic experience than the Army engineers at their laboratory in Belmar, New Jersey.
H.G Wells ve Buck Rogers'ın keskin hayal güçleri bile New Jersey, Belmar'daki laboratuvardaki kara ordusu mühendislerinden daha inanılmaz bir deneyim tahayyül edemezdi.
To dig wells in rural zimbabwe.
Amherst'i bırakıp
Actually, we're here for Mr. Wells.
Aslında Bay Wells için buradayız.
I've prepared a preliminary study of his digital footprint, and in my estimation the most dangerous thing in Cyrus Wells's life is you.
Dijital geçmişi hakkında bir ön çalışma yaptım ve tahminime göre Cyrus Wells'in hayatındaki en tehlikeli şey sizsiniz.
If the machine sent us his number, it may mean that you are placing Mr. Wells at risk.
Makine onun numarasını veriyorsa Bay Wells'i tehlikeye atan kişi siz olabilirsiniz.
Perhaps you should ask the machine for a bit more information about Cyrus Wells before you deem him insignificant.
Belki de makineden Cyrus Wells hakkında biraz daha bilgi istemelisiniz onun önemsiz olduğunu düşünmeden önce.
Ms. Groves has never been particularly concerned about collateral damage, which may be precisely what Cyrus Wells is about to become.
Bayan Groves hiçbir zaman sivil kayıplar konusunda çok endişeli olmamıştır ki Cyrus Wells bunlardan biri olabilir.
I decrypted their spam message, and it seems that Vigilance is only targeting Mr. Wells because his name came up in a secret communique they intercepted from Decima.
Mesajın şifresini kırdım, görünüşe göre Vigilance Bay Wells'i sadece Decima'dan ele geçirdikleri bir bildiride ismi olduğu için hedef almışlar.
Vigilance came here to interrogate Cyrus Wells, but now we're here for you.
Vigilance buraya Cyrus Wells'i sorgulamaya geldi. Ama şimdi, senin için buradayız.
Have you secured Mr. Wells, Detective?
- Bay Wells güvende mi Dedektif?
I'm sending you GPS coordinates for a rendezvous with Mr. Reese, who will henceforth protect Mr. Wells.
Bay Reese'le buluşma noktanızın GPS koordinatlarını gönderiyorum. Bundan sonra Bay Wells'i o koruyacak.
So somewhere out there is a door, and Cyrus Wells'eye is the key.
Yani bir yerde bir kapı var ve, kapının anahtarı da Cyrus Wells'in gözü.
The chip or Cyrus Wells?
Çipi mi yoksa Cyrus Wells'i mi?
Did you inform Mr. Wells about your role in his past?
Geçmişindeki rolünüzden Bay Wells'e bahsettiniz mi?
Um... uh, Mary Wells, Katrina Van Tassel, treasured friend of mine and betrothed to my comrade-in-arms, Abraham Van Brunt.
Mary Wells, silah arkadaşım Abraham Van Brunt'un nişanlısı ve benim değerli arkadaşım Katrina Van Tessel.
- A pleasure to meet you, Miss Wells.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Wells.
Papa Wells can fix it.
Papa Wells bu durumu düzeltebilir.
Her name is Mary Wells.
Onun adı Mary Wells.
Mary Wells wrote me a letter... the first day that we met.
Mary Wells onunla tanıştığımız ilk gün bana bir mektup yazmıştı.
Miss Wells?
Bayan Wells?
She digs wells?
Kuyu da açıyor mu?
- H.G. Wells'time machine?
- H.G. Wells'in zaman makinası.
Where? - Wells Brolin.
- Wells Brolin'de.
And let me guess - - his wells don't end up in towns like the Hamptons.
Sanırım kuyuları da Hamptons gibi şehirlerde açmıyorlar.
I got family that lives near one of your wells.
Kuyularınızdan birinin yakınında oturan bir ailem var.
Wells, over here.
Wells, buraya.
Try the H.G. Wells exhibit on the fourth floor.
Dördüncü kattaki H.G. Wells sergisine git.
It's Wells Fargo, so...
Yani anlayacağınız...
Maybe I want our place to be a little bit more like Wells Rich Greene.
Belki bizim iş yerimizde Wells Rich Greene gibi olsun istiyorum.
We had Wells running gangs out there, but shit wasn't easy.
- Çevrilmemiş altyazı -
Uh, Wells here.
- Çevrilmemiş altyazı -
Wells, this is Archie Garrett from the LAPD Gang Task Force. How you doing?
- Çevrilmemiş altyazı -
Iraqi troops withdrew and Saddam Hussein set fire to thousands of oil wells.
Iraklı askerler geri çekildi ve Saddam Hüseyin binlerce petrol kuyusunu ateşe verdi.
Some 500 wells on fire.
500 kuyu ateşler içindeydi.
You want to walk down some hotel hallway and see Mary Wells sitting on Don's lap the next time you go in to present?
Bir sonraki sunumunu yapmak için otel koridorunda yürürken Don'un kucağında Mary Wells'i mi görmek istiyorsun?
Well, because I missed the first four days of school, I have no idea what we're studying, and neither do the assorted ne'er-do-wells who share the back row with me.
Okulun ilk dört gününü kaçırdığım için ne okuduğumuza ve arka sıradaki serserilerle ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu.
Wells is...
Wells...