Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / What were you gonna do

What were you gonna do перевод на турецкий

302 параллельный перевод
Who gave it you? What were you gonna do?
Ne yapacaktın?
What were you gonna do?
Ne yapacaksın?
What were you gonna do after you dropped it?
Attıktan sonra ne yapacaktın?
What were you gonna do, take on the whole police force?
Ne yapacaktın sanki, bütün polis teşkilatını mı karşına alacaktın?
What were you gonna do with this thing, huh?
Bu şeyle ne yapacaktın, ha?
- What were you gonna do? Leave without me?
- Yoksa bensiz mi gidecektin?
What were you gonna do?
Niyetin neydi?
What were you gonna do with that stuff?
Bunlarla ne yapacaktın?
- What were you gonna do?
- Ne yapacaktın?
What were you gonna do, squirt water at him?
Ne yapacaktın, ona su mu atacaktın?
What were you gonna do with it?
Silahla ne yapacaktın Frank?
What were you gonna do to'em?
Onlara ne yapacaktın?
What were you gonna do? !
Ne yapacaktın?
- Wh-What were you gonna do with this?
- Bununla ne yapacaktın? - Kafasına çakacaktım.
What were you gonna do, WillyJack?
Ne yapacaktın, Willy Jack?
What were you gonna do, save trees or something?
Gonna ne yaptı, Ağaçları veya bir şeyimi kurtardı?
What were you gonna do?
Ne yapacaktınız? Ona vuracak mıydınız?
WHAT WERE YOU GONNA DO, PUT A SICK DOG IN MY BED?
Ne yapacaktın? Yatağıma hasta köpek mi bırakacaktın?
What were you gonna do, Clark?
Ne yapacaktın Clark?
What were you gonna do, Ray- - dump the doll's body in Jersey?
Ne yapacaktın Ray?
What were you gonna do?
Ne yapmaya çalışıyordun?
I didn't know what he was gonna do till he told me you were with the police again.
Ne yapacağını bilmiyordum tekrar polise çalıştığını söyleyene dek.
The politicians were flabbergasted when they found out what you were gonna do.
Politikacılar yapacağınız şeyi öğrendiklerinde şok oldular.
What did you think they were gonna do to you?
Sana ne yapacaklarını düşündün?
If you were gonna be smart, I'll tell you what you'd do.
Eğer akıllı olmak istiyorsan yapman gerekeni söyleyeyim.
What was it you said you were gonna do when we hit town, Johnny?
Johnny kasabaya vardığımızda ne yapacaktım demiştin?
What did you think they were gonna do, give us the key to the city, man?
Ne yapacaklarını sanıyordun, bize şehrin anahtarlarını mı vereceklerdi, dostum?
I'm gonna ask you one more time. do you know what they were looking for?
Size birkez daha soracağım. Ne arıyorlardı biliyor musunuz?
I can't believe you were gonna do what you were gonna do.
Şu an yapmakta olduğum şeyi yapıyor olduğuma inanamıyorum.
You know what were gonna do, Shelly, tomorrow?
Yarın ne yapacağız biliyor musun Shelly?
You know exactly what you were gonna do.
Ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
What were you gonna do?
Ne yapacaktın?
What the hell did you think you were gonna do when you transferred to Vice?
Teşkilata atandığında ne yapacağını düşünüyordun ki?
What the hell were you gonna do with the videos?
Video kasetlerini ne yapacaksın peki?
Oh, I was just wondering what you were gonna do this year.
Bu sene ne yapacağını merak ettim.
He realized who you were and what you were gonna have to do.
Senin kim olduğunun ve ne yapmak zorunda olduğunun farkına vardı.
What the fuck were you gonna do, laugh the last three to death, funny man?
Ne bok yiyecektin? Son üçünü gülmekten mi öldürecektin, komik adam?
You know how we were wonderin what we were gonna do for money... bein'as we don't wanna get jobs and whatnot?
Bir işe falan girmek istemediğimizi varsayarsak nasıl para kazanacağımızı düşündüğümüzü hatırlıyor musun?
I didn't know what you were gonna do?
Ne yapacağını bilmiyordum.
I'm gonna give you a specific date, and I want you to remember where you were and what you were doing on that day. Do you understand?
Sana bir tarih vereceğim, nerede olduğunu ve... ne yaptığını hatırlamaya çalışacaksın.
It seems to me there was an indication... that you were gonna do what you wanted, when you wanted... because you feel because of your celebrity... somehow you can do things without consequences.
Bu bana istediğiniz an istediğiniz şeyi yapabileceğinizi sanmanız yönünde bir intiba bıraktı çünkü siz bir ünlüsünüz ve her nedense sonuçlarına bakmadan her şeyi yapabilirsiniz.
- I had to see what you were gonna do.
- Ne yapacağını görmeliydim.
Yeah, man. What did you think we were gonna do? Go after her?
Evet adamım, ne yapacağımızı düşündünüz, onun peşinden gideceğimizi mi?
What did you think you were gonna do? Take him?
Okula gidip onu almayı mı düşünüyordun?
I mean, when you picked up that phone, what did you think they were gonna do?
Yani, o telefonu açtığında onların ne yapmasını bekliyordun ki?
It's not like you knew what they were gonna do.
Ne yapacaklarını biliyor değildiniz ki.
Have you any idea what they were gonna do to me?
Bana ne yapacaklardı, hiç fikrin var mı?
It's not like you knew what they were gonna do.
Yapacakları şeylerden haberiniz yoktu.
I just thought you were gonna do what you did on Raccoon Ridge - - you know, when you got that barrel and dragged it next to the cliff and you found a long plank of wood and got a great, big, round boulder, and then - -
Biliyorsun önce bir fıçı buldun ve onu uçurumun yanına sürükledin... ve sonra uzun bir tahta parçası buldun... ve daha sonra yuvarlak, büyük, devasa bir kaya parçasını...
Okay... now can you do what you said you were gonna do?
Pekala... şimdi şu yapacağını söylediğin şeyi yapabilir misin?
When you left us, we weren't sure what we were gonna do.
Sen bizi bıraktığında, ne yapacağımızdan çok emin değildik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]