What were you trying to do перевод на турецкий
178 параллельный перевод
What were you trying to do out there, kill yourself?
Diºarda kendini öldürmeye mi çaliºiyordun?
What were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyordunuz?
What were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyordun?
Ross shut up you bastard... what were you trying to do with my daughter?
- Kapa çeneni piç... Kızıma ne yapacaktın?
What were you trying to do?
Peki ne yapmaya çalışıyordun?
How? What were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyordun?
What were you trying to do, anyway?
Hem ne yapmayı deniyordun?
What were you trying to do?
Ne yapmaya çalıştığını sanıyorsun?
Hey, what were you trying to do?
Hey, sen ne yapmaya çalışıyordun?
What were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
And what were you trying to do, gas?
Ne yapmaya çalışıyordun-gaz?
- What were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
What were you trying to do?
Amacın neydi?
What was this whole thing? Were you trying to approach me again like how you and Hee Joo tried to do in the past?
Peki sen, Hee Joo'yla daha önce planladığın gibi yine bana yaklaşmaya mı çalışıyordun?
Well, is that what you were trying to do for me?
Benim için yaptığın şey bu mu?
What you can do is admit that those men were not trying to escape.
Yapabileceğin tek şey bunun bir firar teşebbüsü olmadığını kabul etmek.
WHAT WERE YOU TRYING TO DO?
Bu sefer görmüş olmalısın!
He knew what you were trying to do.
Markete gittim ve biraz yeşil çay ve bal aldım.
What were you trying to do, Damien?
Ne yapmaya çalışıyordun, Damien?
- What were you trying to do?
- Ne yapmaya çalışıyordun?
What the hell were you trying to do? Get us all killed?
Ne halt ediyordun, bizi öldürtmek mi istiyordun?
Because what you were trying to do was terrify us into spending more money than we have.
- Ne? Çünkü yapmaya çalıştığınız şey sahip olduğumuzdan daha fazla para almak için bizi korkutmaya çalışmak.
- What the hell were you trying to do?
- Lanet olsun, ne yapmaya çalışıyorsun?
What were you guys really trying to do back there?
Pekala beyler, orada tam olarak ne haltlar karıştırıyordunuz bakalım?
What would you do if you were in a situation where you were trying to be an honest reporter and you were worried sick about your country and you saw how sick it was, and you were facing this weak White House and a weak Congress,
Şu anki soru tarihin kimin çıkarına göre şekillendiği sorusudur ve bence bunu cevaplamak kolay değildir.
What would you do if you were the planet trying to defend against this pesky, troublesome species?
What would you do if you were the planet Gezegen olsaydınız, kendinizi can sıkıcı, sorun çıkaran bir türe karşı nasıl savunurdunuz?
- I know what you were trying to do.
- Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
Dead because you listened to a bunch of mutinous cowards who were too blinded by fear to see what I was trying to do.
Ne yaptığımı göremeyecek kadar korkmuş, isyancı bir avuç korkağı dinlediğin için ölmüş olacaktın.
What the hell were you trying to do?
Ne yapmaya çalışıyorsun sen be?
What you were trying to do was make yourself feel important.
Ne yapmaya çalıştıysan kendini önemli hissetmen içindi.
Well, what I mean is that you didn't seem... to think what we were trying to do is laughable... like some of your fellow citizens around hereabouts.
Çevredeki diğer vatandaşların aksine. - Onların hoşuna gitmiyor.
What the hell were you trying to do when you wrote this thing?
Bu şeyi yazarken ne halt etmeye çalışıyordun?
What the hell were you trying to do over there, Tom?
Orada ne halt etmeye çalışıyordun, Tom?
What the fuck were you trying to do, heh?
Sence ne yapmaya çalışıyorum.
What were you trying to get her to do?
Evet, hani onu geri kazanmaya çalışıyordun?
What were they trying to do? Kill you?
Ne yapmaya çalışıyorlardı, seni öldürmeye mi?
I appreciate what you're trying to do, but if what you're considering were possible, we'd have tried it before we abandoned the ship.
Yapmaya çalıştığınız şeyi takdir ediyorum, ama denemeye çalıştığınız şeyi, daha önce terk ettiğimiz gemilerde denemeye çalışmıştık.
We know who you are, and we know what you were trying to do.
Kim olduğunuzu ve ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz.
When Constantine told me what they were trying to do to you, I was outraged.
Constantine size yapılanları anlattığında çok sinirlendim.
- I saw what you were trying to do, all right?
- Ne yapmaya çalıştığını gördüm.
If Starfleet Command knew what you were trying to do...
Eğer Yıldızfilosu ne yapmaya çalıştığınızı biliyor olsaydı...
You were only trying to do what you thought was right for all of us.
Sadece bizim için doğru olduğuna inandığın şeyi yapıyordun.
If I were you, I'd spend less time trying to plot MY downfall and more time trying to guess what I'm going to do with the two of you.
Yerinde olsam benim çöküşümü planlamayı bırakıp ikinizle ne yapacağıma kafa yormaya başlardım.
I understand what you were trying to do, but my wife's moving, she's taking the boys.
Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum, ama karım taşınıyor ve oğlanları da yanında götürüyor.
Johnny, I thought you knew what we were trying to do here.
Johnny, ne yapmaya çalıştığımızı anladığını sanıyordum.
That's because I was trying to help you- - l know what you were trying to do, and I don't think you should bother.
Ama sadece sana yardım etmeye... Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Bence zahmet etmemelisin.
- The other night at Tony's... your kids were trying to contact Karen on a Ouija board. What do you expect?
- Geçen gece Tony'nin evinde çocukların cadı tahtasıyla Karen'la bağlantı kurmaya çalışıyordu.
- I know what you were trying to do.
- Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum.
What were they trying to do to you?
Sana ne yapmaya çalışıyorlardı?
And when I found out what you were trying to do, it brought everything back.
Senin ne yapmak istediğini anlamam ile her şey geri geldi.
What were you trying to do?
Ne yapıyordun?