Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Where's my stuff

Where's my stuff перевод на турецкий

115 параллельный перевод
Where's my lock? Whose stuff is this in my locker?
Dolabımdaki eşyalar kimin?
Where's my stuff?
Çantam nerede?
Where ´ s my archive stuff got to?
Arşivden istediğim belgeler nerede kaldı?
In fact where's the rest of my stuff?
Aslında eşyalarımın kalanı nerede? Mesela... Bu kitap benim!
- Where's my stuff?
- Benim eşyalarım nerede?
The guess-where-all-my - stuff's-gonna-go game.
Tahmin et bütün eşyalarım nereye gidecek oyunu.
Where's my stuff?
Eşyalarım nereye gitti?
Where's my rocket stuff?
Roket aletlerim nerede?
Where's my stuff?
Eşyalarım nerede?
Where's my stuff?
benim eşyalarım nerde?
I just crossed a line into that world where girls pressure their boyfriends into doing stuff with them, and then- - l just referred to you as my boyfriend.
- Kızların erkek arkadaşlarına bir şeyler yapması için baskı yaptığı sınırı geçtim. Senden erkek arkadaşım diye bahsettim, berbat haldeyim, üzgünüm.
Let's talk about where I'm putting my stuff.
Eşyalarımı nereye koyacağımı konuşalım.
But where's all my stuff?
Tüm malzeme Ama nerede?
It's just that, after all the stuff that you and I had been through, where my head and my heart were at I couldn't have gone and just slept with some stranger.
Seninle yaşadığımız onca şeyden sonra kafamda ve kalbimde bir yabancıyla yatma olayını aşamadım.
All right, where's my stuff?
Pekala, eşyalarım nerede?
"Where's my stuff and my girl? Who cut up all these crazy newspapers?"
"Eşyalarım, sevgilim nerede, bu gazeteleri de kim kesti?"
Hey where's my stuff?
Hey, benim siparişim nerede?
- Where's my stuff?
- Eşyalarım nerede?
Where's all my stuff, Deb?
Eşyalarım nerede, Deb?
- Where's my stuff?
- Malım nerede?
It's where I keep my stuff!
Eşyalarım var içeride!
ALL RIGHT, VERY FUNNY, WHERE'S ALL MY STUFF?
Tamam, çok komik. Eşyalarım nerede?
So, then our friends say, something must be going terribly wrong. Because, I know I am asking so where is my stuff. And we say, you are asking, you are completing step one, you can't help but do that.
"Bir şeyler yanlış gidiyor, istiyorum ama isteğim olmuyor" diye sorarsanız, deriz ki ; birinci adımı atıyor ve istiyorsunuz, ama ya sonrasında?
I get that I'm moving forward in my job, but seeing all this stuff from the past makes me see that I'm really not anywhere closer to where I want to be.
İşimde ilerlediğimi anlıyorum. Ama geçmişte olanları hatırladıkça görüyorum ki olmak istediğim yere biraz olsun yaklaşamamışım.
and I don't know where all my stuff's gonna go and I don't want a cat.
Tüm eşyalarımın da nereye gideceğini bilmiyorum. Ve de bir kedi istemiyorum.
When the police called and said the hospital reported him missing, I took him to a storage unit where we keep some of my mom's stuff. And where is that?
Polis arayıp hastanede kaybolduğunu söyleyince onu annemin eşyalarının durduğu depoya götürdüm.
Where the hell's my stuff?
Zımbırtılarım nerede?
Hey, where the hell's my stuff?
Hey, zımbırtılarım nerede?
Although it's usually my keys that I forget because when I come home, I just, like, throw my stuff down, I just throw my keys, but not ever in the same place. Like it's always just, like, somewhere where I can't find them.
Genelde hep anahtarlarımı unuturum çünkü eve geldiğim de eşyalarımı sağa sola fırlatıyorum anahtarları da öyle ama hep farklı ; hiç bulamayacağım yerlere.
Where's all my stuff? Out back.
Eşyalarım nerede?
Where's my stuff, Marcus?
Eşyalarım nerede, Marcus?
- Where's my stuff?
- Eşyalarım nerede benim?
It's the part where I run down to Tiki Port and grab us dinner and we go over my files and you give me your perspective on some stuff.
Bu, Çin lokantasına gidip bize akşam yemeği aldığım ve dosyalarımı tekrar gözden geçirip bana kendi bakış açını sunacağın kısım.
Just leave everything where it is. - It's my stuff.
- Bunlar benim.
Where the hell's my stuff?
Eşyalarım nerede?
So I brought some of my old stuff, and now it's where I come to be alone.
buraya bazı eski malzemelerimi getirdim, ve yalnız kalmak istediğimde geldiğim yer burası.
He is my friend. But he's also got this double life where he does crazy ninja moves and spy stuff. - But he's a good guy.
Arkadaşım ama ikinci bir kimliği daha var.
Quinn's legwork may have shown me where to find our friend, but this, Benny - my blood work is the stuff that seals your fate.
Quinn'in dava dosyası dostumuzu nerede bulabileceğimiz söyledi. Ama bu, Benny kan raporum, senin kaderini çizecek.
Quinn's legwork may have shown me where to find our friend, But this, Benny, My bloodwork is the stuff that seals your fate.
Quinn'in topladığı bilgiler bana dostumuzun yerini göstermiş olabilir fakat senin kaderini çizecek olan benim kan raporum Benny.
It's not here. But it might be in the garage at home where I keep all of my old stuff.
Ama evdeki garajımda eski eşyalarımın arasında olabilir.
That's where my stuff is, too.
Benim eşyalarım da orada.
That port over there, that's where l get a lot of my stuff coming from the last five years. I kinda own this place.
Şuradaki liman var ya, geçen son beş senedir malların geldiği yer. Burası bana ait sayılır.
Larry, where's my old stuff?
Larry, eski eşyalarım nerede?
" Where are you going with all of my stuff?
Her şeyimi almış nereye gidiyorsun?
Where the fuck's all my stuff?
Benim eşyalarım nerede lan?
Where's my stuff?
Benim eşyalarım nerede?
I know I've gotten stuff stuck in my brain before and you don't know where it's coming from.
Bazan bir şey kafana adeta yapışır ama nereden çıktığını hatırlayamazsın.
Where's my stuff?
Benim malzemelerim nerede?
And then Saturday, you know, my mom's gonna want to stuff him full of lasagna, so I was thinking Saturday night at my parents'house, and then Sunday we kind of have to go to Julia's, because she's got this new, weird thing where she thinks no one wants to go to her house, which is kind of true.
Cumartesi günü annem ona çatlatana kadar lazanya yedirmek istiyor bu yüzden cumartesi gecesi annemlere gideriz diye düşündüm ve pazar günü de Julia'lara gideriz zira bu ara kimse onların evine gitmiyor diye garip bir fikre kapılmış bu konuda da haklı.
It's all there, so, uh, where's my stuff?
Hepsi orada, peki, benim mallar nerede?
Where's my stuff?
Neredeler?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]