Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Where are we

Where are we перевод на турецкий

15,504 параллельный перевод
And now, where are we headed?
Şimdi nereye gidiyoruz peki?
Where are we?
Neredeyiz?
And where are we supposed to go?
Nereye gideceğiz peki?
Okay, so where are we on trace analysis from Jessica's body?
Pekı, Jessıca'nın cesedının analızınde neredeyız?
- Where are we?
Neredeyiz?
Where are we going?
Nereye gidiyoruz?
- Russell, where are we going?
- Russell, nereye gidiyoruz?
- Where are we?
- Neredeyiz?
- Where are we going?
- Nereye gidiyoruz?
Where are we with the money?
Paranın kaynağını bulabildik mi?
Alexa, where are we with the attendees for the cancer cure meeting?
Alexa, kanser tedavisi toplantısı için gelecek katıIımcılar ne durumda?
Doug, where are we on the, uh- -
- Doug, ne durumdayız- - - FISA mahkemesi biraz vakit alabilir.
- So where are we meeting today?
- Bugün nerede buluşacağız peki?
Where are we going?
Nereye gidiyorsunuz?
Where are we going? Oh, God.
Tanrım.
Uh, where are we going?
Nereye gidiyoruz?
Where are we gonna do with all this stuff?
Butun bu esyalari ne yapacagiz?
- Where are we?
- Şu anda neredeyiz?
I'm like, "Where are we going?"
Ben de tabi, "Nereye gidiyoruz?" falan diyordum.
- Where are we heading?
- Nereye gdiyoruz?
Where are we going, Eddie?
Nereye gidiyoruz Eddie?
Where are we going, uncle?
Nereye gidiyoruz amca?
Monty, where are we on tracking the origins of these communications between Hanim and Emma?
Monty, Hanim ve Emma'nın konuşmalarının kaynakları konusunda neredeyiz?
Where are we with LeAnn?
LeAnn konusunda neler buldun?
It's no star field I recognize. Where are we?
Bildiğim bir yıldız haritası değil.
If we were on speaking terms, perhaps I'd fill you in. Where are you going?
Küs olmasaydık açıklama yapardım belki.
They may know where we are.
Nerede oldugumuzu biliyor olabilirler.
"I want what I was promised, a reservation of our own, a place where we are free, even if we are not."
"Söz verilen kendimize ait yerleşim alanını istiyorum." "Özgür olmasak bile öyle yaşayabileceğimiz yeri."
Any idea just where in the hell we are, Master Chief?
Nerede olabileceğimize dair bir fikrin var mı kıdemli astsubayım?
Hundreds of them are going underground right below where we're standing right now.
Yüzlercesi şu an bulunduğumuz noktadan yer altına giriyor.
Hard to tell where we are on this map.
Bu haritaya göre nerede olduğumuzu söylemek zor.
The space between life and death, that's where we are the most alive.
Hayat ile ölüm arasındaki boşluk. En hayatta olduğumuz yer orası.
I understand where we are, but I need to see what happened in my brother's office, and you need to do it.
Durumumuzun farkındayım, kardeşimin ofisinde ama neler olduğunu....... görmeliyim, bunu halletmen lazım.
By tonight, investors will be assured that our company is where the smart money should be, that we are a good buy at this price because we're only going up from here.
Bu geceye kadar yatırımcılar doğru yatırımın bizim şirketimiz olması gerektiğinden emin olacaklar. Bulunduğumuz pozisyondan yükselişe geçeceğimiz için karlı bir alışveriş gerçekleştireceğiz.
I know exactly where we can find that guy, and, Dad, you are not gonna like how.
Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba.
We do not know where the government ministers or cabinet members are.
Bakanların nerede olduğunu bilmiyoruz.
We do not know where the government ministers or cabinet members are at this moment.
Şu anda bakanların veya kabine üyelerinin yerini bilmiyoruz.
And I can't keep this family together if I don't teach you where we come from, who we are... if I don't remember who I am.
Nereden geldiğimizi, kim olduğumuzu sana öğretmezsem ya da kim olduğumu unutursam bu aileyi bir arada tutamam.
We have no clue where we are and you've lost someone already.
Nerede olduğumuza dair en ufak bir fikrimiz yok ve şimdiden bir kişiyi kaybettin.
Where the fuck are we gonna find him?
Onu nerede bulacağız ki?
- Tell me where the hell we are.
- Hangi cehennemde olduğumuzu söyle.
- Where the fuck are we?
- Neredeyiz biz ya?
Where... where the hell are we?
Neredeyiz böyle?
I'm still your mother, no matter where we are or what it looks like, and will always be you mother, OK?
Ben hala senin annenim, nerede olursak olalım, ya da nasıl görünürsek görünelim, ben her zaman annen olacağım, tamam mı?
I think we should wait for Athos, let him know where we are going.
Nereye gideceğimizi bilmesi için Athos'u beklesek iyi olacak.
- It's afternoon where we are.
- Burada öğle vakti.
Hey, hey, hey. Where are we?
Neredeyiz biz?
Now, you're gonna stay right where you are, where I can keep an eye on you... till we need you.
Şimdi olduğun yerde kalacak ve gözümün önünden ayrılmayacaksın. Ta ki sana ihtiyacımız olana dek.
Where the fuck are we going?
Nereye gidiyoruz be?
Where else are we gonna go?
Başka nereye gidecektik?
I just want to say that 16 months ago, we were an ordinary family from Pasadena, and now look where we are, what we've accomplished.
16 ay önce Pasedena'da sıradan bir hayatımızın olduğumuzu söyleyebilirim. Bakın şimdi neredeyiz, neler başardık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]