Whitney перевод на турецкий
1,372 параллельный перевод
Ask Whitney.
Whitney'ye sor.
You know, Lana, if you really want to thank me don't talk about Whitney.
Bana teşekkür etmek istiyorsan Whitney'den bahsetme.
Whitney, your mother called, and she filled me in.
Whitney, annen arayıp bilgi verdi.
Well, Whitney, she was just concerned.
Seni düşündüğü için aradı.
I found something out about Whitney.
Whitney hakkında bir şey öğrendim.
What's going on, Whitney?
Ne oluyor Whitney?
I know, but I think Whitney needs to know that too.
Biliyorum, ama bence Whitney de bunu bilmeli.
I thought you didn't want to talk about Whitney.
Hani Whitney'den konuşmak istemiyordun?
But if you were my girlfriend standing in Whitney's loft I'd hope he'd say the same thing.
Ama benim sevgilim olsan ve Whitney'nin odasına gitsen onun da bunu söylemesini isterdim.
- Thanks. Wouldn't have anything to do with the letter that you wrote Whitney, would it?
Senin Whitney'e yazdığın mektupla alakalı değildir, değil mi?
Whitney and I have been writing to each other every week since he left.
Whitney ve ben, gittiğinden beri her hafta yazışıyoruz.
Whitney's shared more with me since we broke up than when we were together.
Whitney, ayrıldığımızdan beri daha çok şeyler açıklıyor bana.
Whitney's mom just called. He's missing in action.
Whitney'nin annesi beni aradı.
Whitney, you know, maybe we should -
Whitney, biliyorsun, belki biz... - Bu ne?
Whitney's going off to join the Marines.
Whitney orduya katılmaya gidiyor.
I can't believe both Whitney and Chloe are gonna be out of our lives.
Whitney ve Chloe'nun hayatlarımızdan çıkacağına inanamıyorum.
- So Whitney's off to fight evil for Uncle Sam. - I heard.
- Whitney "Sam Amca" için şeytanla savaşmaya gidiyor.
Okay, I just have this horrible nightmare that you'll rush to the bus station after Whitney leaves and profess your undying love for Lana, and I'll be waiting at the gym alone.
Tamam, daha yeni korkunç bir kabus gördüm rüyamda Whitney ayrılınca, otobüs durağına geliyordun ve Lana'ya olan ölümsüz aşkını itiraf ediyordun, ve de ben tek başıma statta bekliyordum.
Whitney, let's just dance.
Whitney, yalnızca dans edelim.
- Good luck, Whitney.
- İyi şanslar, Whitney.
Well, I was driving back after dropping Whitney off, when the wind picked up.
Whitney'i bıraktıktan sonra geri dönerken rüzgar şiddetlendi.
Surrogate boyfriend does the heavy lifting... while Whitney works at his dad's store.
Vekil erkek arkadaşı ağır şeyleri taşırken o da babasının dükkanında çalışacak. - Bu arada...
That's so sad Not really
- Bana Whitney Houston biletlerinin yarın sabah ucuzlayacağını hatırlattı.
Whitney, could you pull the code notes from earlier tonight?
Whitney, bu akşamki kayıtları getirebilir misin?
Whitney, thank you so much for looking out for me.
Whitney, arkamı kolladığın için teşekkür ederim.
- l'm Whitney Edwards.
Ben Whitney Edwards. - Ona ne enjekte edildiği hakkında... bir fikrimiz var mı? Ajan Reyes?
What about Whitney Houston, and, uh, Aretha, Snoop?
Whitney Houston, ve hımm, Aretha ve Snoop'a ne demeli?
I was excited to be interviewed by the legendary John Whitney.
Ünlü John Whitney tarafından mülakata alınınca heyecanlandım.
Hi, I'm John Whitney.
Selam. Ben John Whitney.
Hi, I'm John Whitney.
Merhaba ben John Whitney.
Mr Whitney.
Bay Whitney.
Similar hustlers tried to fob it off on me at Payne Whitney.
Benzer dolandırıcılar, Payne Whitney'deyken bu numarayı bana da yutturmaya çalıştılar.
- You were in Payne Whitney?
- Payne Whitney'de yattın?
So, our commander is Sir Thomas Whitney Whatney with his three-legged horse.
Evet, bizim komutan Sör Thomas Witney-Watney, atı üç bacaklı.
When this piece was unveiled, a group of, quote, "patriots", unquote, ripped it from the walls of the Whitney Museum, took it to the streets and burned it.
Bu resim sergilendiğinde, bir grup vatansever resmi Whitney Müzesi'nin duvarından aldı, sokakta yaktı.
Come on, Pete, Whitney was your friend.
Haydi Pete, Whitney senin de dostundu.
Whitney's been missing for over a month.
Whitney bir aydır kayıp.
If anyone can get through it, Whitney can.
Eğer kurtulabilecek kadar güçlü biri varsa, bu Whitney'dir.
I know you're worried... but working yourself to the bone won't bring Whitney back any faster.
Endişelisin biliyorum ama dertlenmek Whitney'i daha çabuk getirmeyecek.
Whitney.
Whitney.
Why do I get the impression that you won't be the grand marshal... - at Whitney's homecoming parade?
Whitney'nin hoş geldin geçidinin en önlerinde olmayacak gibisin sanki.
- I thought Lana and Whitney had broken up.
- Lana ve Whitney ayrıldı sanıyordum.
Whitney risked his life for this country, and he deserves a hero's welcome.
O, bu ülke için hayatını tehlikeye attı ve bu saygıyı hak ediyor.
Whitney, you know that video letter I sent you?
Whitney, sana yolladığım o video mektup var ya?
Whitney, it's okay.
Whitney, geçti artık.
I was over at Whitney's... looking at some old photos, trying to refresh his memory.
Whitney'nin evinde eski fotoğraflara bakıp, hafızasını tazelemeye çalışıyordum.
The thing with Whitney is that what you see is what you get.
Whitney'nin güzelliği, gözükenden başka yönleri olmayışı.
- Whitney, good to have you back.
- Whitney, döndüğüne sevindim. - Fordman!
Clark and I are just friends, Whitney.
Clark ve ben sadece dostuz Whitney.
Those Whitney Houston tickets go on sale tomorrow morning
Çantan hazır mı?
- Hey, Whitney.
- Whitney.