Who are you working for перевод на турецкий
287 параллельный перевод
Say, look-a-here, who are you working for anyway?
Baksana bana, sen kime çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kimin için çalışıyorsun?
All right, who are you working for?
Pekala, kimin için çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Kimin için çalışıyorsun?
Who are you working for, the Mexican government?
Size ne oldu? Meksika Hükümeti adına mı çalışıyorsunuz?
Who are you working for?
Kimin için çalışıyorsun Profesör?
- Who are you working for?
- Kime çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kime çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kimin adına çalışıyorsunuz?
- Who are you working for?
- Sen kime hizmet ediyorsun?
You're not working for the Fat Man, then who are you working for?
Şişman Adam için çalışmıyorsan, o hâlde... o hâlde... -... kimin için çalışıyorsun?
Who are you working for?
Neden ki?
- Who are you working for now?
- Şimdi kim için çalışıyorsun?
Who are you working for?
Öğreneceksiniz...
Who are you working for?
Kim için çalışıyorsun?
Who are you working for?
- Kimin için çalışıyorsun?
Who are you working for, the Russians?
- Yerinde olsam kaçardım. - Ruslar için mi çalışıyorsun?
- Who are you working for, John?
- Kime çalışıyorsun John?
- Who are you working for?
- Kimin adına çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kimin adına çalışıyorsun?
Who are you working for, Shale?
Kimin için çalışıyorsun, Shale?
Who are you working for?
Kimin için çalışıyorsunuz?
Who are you working for?
Kim adına çalışıyorsunuz konuşun!
Who are you working for?
Lebowski?
Who are you working for, the electric company?
Ne o sen elektrik idaresinde mi çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Sen kim için çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Kimin hesabına çalışıyorsun?
So, I want to know from you, my friend, who are you working for?
Nereli olduğunu ve kim için çalıştığını bilmek istiyorum, dostum?
- Who are you working for?
- Kim için çalışıyorsun? - Kendim için.
Who are you working for, Chakotay or the Captain?
Kim için çalışıyorsun, Chakotay için mi, yoksa Kaptan için mi?
And who are you working for?
ve kimin için çalışıyorsun?
Who are you working for?
- Evet. Kimin için çalışıyorsun?
What are you up to, and who are you working for?
Neyin peşindesin? - Ve kim için çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Kimin için çalışıyorsun? !
Now who are you working for?
Şimdi kimin için çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Kim için çalışıyorsun?
Who are you working for? If I knew, I'd tell you, I swear.
O apayrı bir hikâye zaten.
Why do you keep following me around? Who are you working for? You're wasting time, asking these questions.
Öğleyin Paris'e bir uçak var.
So, who are you working for?
Kim için çalışıyorsun?
- Who are you working for?
- Neresi için çalışıyorsunuz?
So what, shit? . Who are you working for?
Söyle, işin arkasında kim var?
Who are you working for? The CIA? The FBI?
CIA için mi, FBI için mi?
- Who are you working for?
Kim için çalışıyorsun? - Hiç kimse.
You know it's we who, at this moment, are working for man's happiness.
Biliyorsun ki şu an insanların mutluluğu için çalışıyoruz.
How those who control the money are diminishing your existence to working in a fucking dirty factory which puts smoke up in the air, which pollutes the world and you're working your ass off for pennies while they're making hundreds of dollars?
Parayı kontrol edenlerin havayı kirletip dünyayı mahveden pis bir fabrikada çalıştırarak seni varlığını nasıl erittiğini,... onlar yüzlerce dolar kar ederken senin üç beş kuruş kazanmak ve çocuklarına para biriktirmek için kıçını yırtmak zorunda kaldığını?
Who are you really working for?
- Kim için çalışıyorsun?
Don't forget who you are working for now.
Artık kimin için çalıştığını unutma!
Who you are working for?
Kimin için çalışıyorsun?
Who exactly are you working for, Mr Corso?
Tam olarak kim için çalışıyorsunuz Bay Corso?
Who exactly are you working for, Mr. Corso? My client's name is irrelevant, Baroness.
Sadece Telfer'ın ölmeden önce kendisine sattığı kopyanın orijinal olduğundan emin olmaya çalışıyorum.
I'm working for someone who's interested in the same thing you are.
Senin istediğin şeyle ilgilenen biri için çalışıyorum.