Why wouldn't it перевод на турецкий

Why wouldn't he close it?

Niye kapatmasın ki?

Why, you wouldn't believe it if I told you that on the first Thursday, we were here on our honeymoon, we just started for Brooklyn Bridge.

Anlatsam da inanmazsınız! Burada, balayımızın ilk perşembesinde ilk defa Brooklyn Köprüsü'ne gidecektik.

Why, if it wasn't for Karl, I wouldn't be here.

Çünkü Karl olmasaydı burada olamazdım.

If it had been any other crime - if a man had stolen because he was staving, even committed murder to defend himself, maybe I wouldn't tell the police, but there's only one reason why a man commits sabotage.

Eğer bu, şu yada bu biçimde işlenmiş herhangi bir suç olsaydı, eğer bir adam aç olduğu için bir şeyler çalmış olsaydı,....... hatta kendini savunmak için cinayet bile işlemiş olsaydı, o zaman belki polise hiç bir şey söylemezdim. Ama sabotaj yapmak için sadece bir neden olabilir.

They can't understand why we didn't know what it meant... when our dog wouldn't go up those stairs.

Köpeğimiz o merdivenlerden yukarı çıkmak istemediğinde bunun manasını kavrayamamamızı anlamıyorlar.

No, then why wouldn't you drink it?

Neden söz ettiğini bilmiyorum!

Why wouldn't I get it?

Niye anlamayayım ki?

He sure has, why, I wouldn't even be sheriff if it wasn't for him.

Bu kesinlikle doğru,... şerif olmamdaki payını asla inkar etmedim.

Why wouldn't I do it now if I meant to kill you?

Seni öldürmek istesem neden şimdi yapmayayım?

Why, after you've been married a few days you wouldn't even notice it.

Evlendikten birkaç gün sonra farketmezsin bile.

Why, if it was just a question of the right girl... wouldn't any man in the world want to marry you?

Sorun sadece doğru kızı bulmaksa dünyadaki her erkek seninle evlenmek istemez miydi?

I've tried to understand why he wouldn't go with me, and it's got to be because of you.

Neden benimle gelmediğini anlamaya çalıştım sebep siz olmalısınız.

Why wouldn't it pass in the civilized world?

Neden medeni dünyada da kullanılmıyorlar?

Why wouldn't it be?

- Neden olmasın?

Why, I wouldn't give it another thought.

Unuttum, gitti bile.

It wouldn't do to let him know why you're leaving.

Niye ayrıldığını o bilmemeli.

Why bother. You wouldn't believe it!

Fakat siz bana inanmıyorsunuz ki!

Why wouldn't he tell it if it were true?

Bu doğru olsaydı, neden söylemesin ki?

But why wouldn't she like it?

Ama bundan neden hoşlanmasın?

So you wouldn't understand why it points that way.

O tarafa yöneli olmasını anlayamazsın.

Come now, why don't you admit you wouldn't lift a finger to speed it?

Hadi, bunu hızlandırmak için parmağını bile oynatmadığını neden itiraf etmiyorsun?

Why wouldn't it be?

Neden olmasın?

You wouldn't happen to know why he did it, would you?

Bunu niye yaptığını bilmiyorsunuz, değil mi?

There are reasons why it wouldn't work.

Mümkün olmayışının, bazı sebepleri var.

Why, I wouldn't give you 45 shillings a quart for it.

Sana bunun 1 litresini 45 şiline verebilirim.

- Why wouldn't it?

- Neden yürümesin?

Why wouldn't it?

- Neden yürümesin?

That's why I am calling you, so that people wouldn't think it was us... that we... you know... that we pinched it.

Seni bu yüzden çağırdım. Böylece insanlar bizim yaptığımızı anlarsınya, aşırdığımızı düşünmeyecek.

Why wouldn't it be reasonable to assume that somebody travelling around these small villages might have a particular interest in the Engels Dam?

Mantıklı biri olduğunu biliyorsak.. ... bu küçük köyler arasında dolaştığına göre asıl ilgisini çeken konu neden Engels Barajı olmasın?

Well, if somebody had been riding with you for 10 years and you didn't know why, wouldn't you wonder about it?

Eğer birileri tam 10 yıl seninle birlikte at sürüyorsa ve sen nedenini bilmiyorsan, merak etmezmisin?

No matter how many times I asked, she wouldn't tell me why she did it.

Kaç kere sorduysam da ne fayda. Neden yaptığını söylemedi.

- May I ask, sir, why it wouldn't?

- Neden oIdugunu sorabiIir miyim?

- Why wouldn't it be?

Onun hakkında duyduklarımdan sonra,

Why wouldn't it tumble?

Neden yatmıyor?

Why not? It wouldn't cost us more than $ 1.50.

En fazla 1.50 dolara patlar.

I knew it. I don't understand... if you killed him, so he wouldn't give us away, so we'd be safe, then, now that he's dead, why must you confess?

Biliyordum, ama anlamıyorum, eğer onu güvende olmamız için bizi kurtarmak için öldürdüğüne göre neden itiraf etmek zorundasın?

Think about it. If it wasn't the Killer Doctor... why wouldn't he be here trying to save you?

Düşünsene bir ihanet eden Katil doktor değilse... neden buraya seni kurtarmaya gelmiyor?

No, I didn't, but that would explain why she jumped, wouldn't it?

Hayır, bilmiyordum, ama bu atlama nedenini açıklar, değil mi?

Why wouldn't John Wheeler know a story if it fell on him?

Neden John Wheeler'ın hiçbir şeyden anlamadığını söyledin?

Why wouldn't I find it?

Neden bulamaz... mışım?

- Why wouldn't they know about it?

- Onlara bunu niye anlatmadın?

It's what Mum and Dad ain't got, and this house ain't got. Something you acquire. That's why I wouldn't nick your job.

Annemle babamda olmayan bir şey, ve bu evde de olmayan edindiğin bir şey Bu yüzden işini çalmazdım...

Why don't you be nice to her for once? It wouldn't kill you.

Bir kez olsun ona nazik davransan?

Why, that would be wonderful, wouldn't it?

Harika olurdu, değil mi?

That's why it wouldn't work.

İşte bu yüzden olmaz.

Once she did two left sides and wondered why it wouldn't button up.

Bir defasından iki tane sol yaka yapmıştı ve neden ilikleyemediğini merak ediyordu.

W-w-w-well, you mean, why wouldn't it work?

Diyorsun ki, neden yaramasın?

Why do you think I sent it home in the first place? So it wouldn't fall into their hands!

Ellerine geçmesin diye eve yolladım!

Why, you know, if it wasn't for me telling you day after day to get up, get to work and do something, for God's sake you wouldn't be bringing home the chump change that you are.

Eğer ben her gün sana uyanıp işe gitmeni söylüyor olmasam ve şu anda getirdiğin acınası parayıda getiriyor olmazdın.

Well of course it will why wouldn't it?

- Tabii yarayacak, neden yaramasın?

Why wouldn't he wanna do it?

Neden istemesin ki?