Wibbly перевод на турецкий

It's come out all blue and wibbly.

Her şey mavi.

She gives a nice gobble, but she won't do the full wibbly-wobbly.

İyi hindi sesi çıkarır ama çok da cilve yapmaz.

They said you were feeling a little wibbly-wobbly.

Senin biraz terelelli hissettiğini söylediler.

This man used words like "wibbly-wobbly" and "convo."

"Terelelli" ve "münazara" gibi kelimeler kullanan bir adamdı bu.

People assume that time is a strict progression of cause to effect, but actually, from a non-linear, non-subjective viewpoint, it's more like a big ball of wibbly-wobbly, timey-wimey stuff.

İnsanlar zamanı, sonuca varmak için sebebin mutlak ilerleyişi varsayar. Aslında doğrusal olmayan, tarafsız bir bakış açısına göre daha çok koca bir top gibi dingildeyen, bir tür zaman-zingodur.

Wibbly-wobbly, timey-wimey...

Dingildeyen zaman-zingo işte.

Time is always a bit wibbly-wobbly, but in Twostreams it's extra wubbly.

Zaman her zaman biraz tıngırtılıdır ama Twostreams fazladan fingirdekli.

They make everything go wibbly-wobbly.

Ama her yeri bulanık yapıyorlar.

People assume that time is a strict progression of cause to effect, but actually from a non-linear, non-subjective viewpoint, it's more like a big ball of wibbly-wobbly, timey-wimey stuff.

İnsanlar zamanın nedenden sonuca doğru düz bir çizgi olduğunu varsayıyor,... ancak, doğrusal olmayan nesnel bir bakış açısından, zaman daha çok bir top gibi dingildeyen,... zaman zingodur.

It's more like a big ball of wibbly wobbly, timey wimey... Stuff.

Daha çok dingildeyen büyük bir top gibi zaman zingo şeyler.

People assume that time is a strict progression of cause to effect, but actually, from a nonlinear, nonsubjective viewpoint, it's more like a big ball of wibbly wobbly, timey wimey... Stuff.

İnsanlar zamanın nedenden sonuca düz bir çizgi olduğunu varsayıyor,... ancak, doğrusal olmayan nesnel bir bakış açısından, daha çok büyük bir top gibi dingildeyen,... zaman zingo... şeylerdir.

We... Wibbly vortex and so on.

Zingo girdaba gireriz ve öyle işte.