Wicklow перевод на турецкий
50 параллельный перевод
Wicklow Mountains National Park?
Wicklow Dağları Ulusal Parkını.
Wicklow Mountains National Park.
Wicklow Dağları Ulusal Parkı, demek?
- Wicklow.
- Wicklow?
Meet Leonard Carl Wicklow, our new editor of Soviet books.
- Teşekkür ederim. - Bu, Leonard Carl Wicklow bizim yeni, Sovyet kitapları editörümüz.
- How is Barley paying you, Mr Wicklow?
- Barley iyi para ödüyor mu, Bay Wicklow?
Well done, Wickers.
Çok iyi, Wicklow.
Yuri, I want you to meet Len Wicklow, our new Russian-speaking specialist.
Yuri, yeni Rus dili uzmanım, Len Wicklow ile tanışmanı istiyorum.
0800 hours. Barley and Wicklow are in Leningrad. Checked in at the Pribaltiyskaya Hotel.
Barley ve Wicklow saat 8'de Leningrad'a varıp Pribaltiyskaya oteline yerleşmişler.
- Leonard Wicklow, my associate.
- Leonard Wicklow, ortağım.
Er, Leonard Wicklow, JP Henziger.
Leonard Wicklow, J.P. Henziger.
"I got everything I wanted, down to a safe passage for Wicklow, Henziger and the others."
"İstediğim her şeyi aldım... "... Wicklow, Henziger ve diğerleri için güvenli bir çıkış kopardım.
Then he was back in Wicklow.
Sonra Wicklow'a döndü.
Isn't that very like Wicklow?
Orası biraz Wicklow gibi değil mi?
I did a Mass in Wicklow once.
Wicklow'da bir vaaz vermiştim evet.
The Wicklow National Bank Building, or what's left of it.
Wicklow Milli Bankası ya da ondan kalanlar.
Few details have been given to news organisations, but a photograph was released of this man, who was not only involved in the raid, but who police say was responsible for the Wicklow National Bank blast last Wednesday.
Haber merkezlerine çok az ayrıntı verildi. Ama fotoğraftaki bu adamın baskında olmadığı ama geçen çarşamba Wicklow Bankası'ndaki patlamadan sorumlu olduğu bildirildi.
The Cokes and Haverford and Lord Wicklow.
Coke'lar, Haverford ve Lord Wicklow.
Guv, the driver of the Princess is confirmed as Jed Wicklow.
Şef, Prenses'in içindeki sürücünün Jed Wicklow olduğu teyit edildi.
This man is Jed Wicklow, correct?
Bu adam Jed Wicklow, doğru mu?
Wicklow could have crashed anyway, he was so out of it, I'm not laying blame.
Wicklow her halükarda kaza yaptı öldü, sorumluluğu almıyorum.
Wicklow was out of control.
- Wicklow kontrolden çıktı. Öyle mi?
We can still prove Wicklow had drugs...
Hala Jed Wicklow vücudunda uyuşturucu olduğunu kanıtlayabiliriz...
I want to find out what Jed Wicklow had in his system.
Jed Wicklow'un vücudunda ne varmış öğrenmek istiyorum.
Right, we want the body of Jed Wicklow.
Pekala, Jed Wicklow'un cesedini istiyoruz.
Speed. Enough to make Wicklow a dealer.
Wicklow'u bir dağıtıcı yapmaya yeter.
We just want you to tell us about Jed Wicklow.
Sadece bize Jed Wicklow'dan bahsetmeni istiyoruz.
Jed Wicklow was a drug dealer and now he is a dead drug dealer.
Jed Wicklow bir uyuşturucu dağıtıcısıydı, şimdi de ölü bir dağıtıcı.
- The car Jed Wicklow was killed in.
- Jed Wicklow içinde öldüğü araba.
Ma'am, pathological report on Jed Wicklow.
Efendim, Jed Wicklow'un patolojik raporu.
I want to see what he says about the prescription drugs in Wicklow's system.
Jed Wicklow'un vücudundaki reçeteli ilaçlar için ne söyleyecek görmek istiyorum.
Battleford was giving sleeping tablets to Alva and toxicology found it in Jed Wicklow's system.
Battleford uyku haplarını Alva'ya veriyordu ve Toksikoloji mütehassısı bunları Jed Wicklow'un vücudunda buldu.
Did you prescribe any to Jed Wicklow?
Jed Wicklow'a da ilaç yazdınız mı?
So, when did Jed Wicklow discover you were having sex with his girlfriend?
Jed Wicklow hangi noktada sevgilisiyle yattığınızı keşfetti?
- Wicklow.
- Wicklow.
To occupy her time and keep Helena active, Alfie persuaded Peter and Enid Wicklow, longtime friends of the family, to hire her as a personal shopper to supervise their wardrobe.
Zamanını meşgul etmek ve Helena'yı hareketli tutmak için Alfie, aile arkadaşları Peter ve Enid Wicklow'u onların gardırobuna danışmanlık yapması için işe almaya ikna etmiş.
Like a soft night in Wicklow, isn't it?
Wicklow için ılık bir gece gibi, değil mi?
Wicklow.
- Wicklow.
From County Wicklow, to be exact.
Tam olarak Wicklow ilçesinden.
The rent was low in Wicklow, too, Mick.
Wicklow'da da kira ucuzdu, Mick.
She grew up near Blessington, in County Wicklow.
Blessington'un yakınlarında ki Wicklow ilçesinde büyüdü.
She grew up in county Wicklow.
Wicklow ilçesinde büyümüş.
Best steaks in Wicklow marinating right there.
Oradakiler Wicklow'daki en iyi marine biftekler.
Bray, in County Wicklow.
Bray, Wicklow Vilayetinde.
Oh, I love Wicklow!
Wicklow'a bayılırım!
I killed a man once in the Wicklow Mountains.
Wicklow Dağları'nda bir adam öldürmüştüm bir keresinde.
Their enquiries soon led to Joseph O'Connell, originally of County Wicklow and a well-known local poacher.
Yaptıkları tahkikat onları Joseph O'Connell'a götürdü. Wicklow kazasından gelme, kaçak avlanmasıyla ünlü biri.
Why would he have a four-poster wrought iron bed delivered to Ealing Estate, Wicklow Drive?
Neden Wicklow yolu Ealing Konağına işlenmiş demirden sayvanlı bir yatak göndertsin?
Wicklow!
Wicklow mu?