Wipeout перевод на турецкий
57 параллельный перевод
For a cleanup, it was a wipeout
Temizleyelim derken, kökünü kazıdılar yani.
One more slider, flake, and it's wipeout!
Bir falsonu daha görürsem, oyundan atılırsın.
Wipeout. Cannot afford a haircut, sir.
Saçımı bile kestiremiyorum, efendim.
It ain't a total wipeout.
Tamamen yok etmeyelim.
Whoa, wipeout.
Whoa, temizleyin.
We got the Wipeout Burger.
Sil Süpür Ekmek Arası.
Wipeout, dude!
Dağıldık, kanka!
Wipeout!
Has.ktir!
Wipeout.
"Öldürmek"
Chad gonna solo On wipeout?
Chad "Wipe Out" da solo yapacak mı?
Oh, you know, every song Is wipeout to chad.
Bilirsin, Chad her şarkıda "Wipe Out" tur.
I wish you'd play us a little Wipeout this morning, Wake everybody up.
Bu sabah için herkesi uyandıracak bir şey çalarsan harika olur.
Wipeout.
Silip yok et.
I'm saying total wipeout.
Tam bir silip yok etmeyi diyorum.
WELL, IF YOU'RE GOING TO LOVE WOMEN YOU HAVE TO EXPECT THE OCCASIONAL FLAMING WIPEOUT.
Şey, eğer kadınlara aşık olacaksan ara sıra alevlenerek ortaya çıkan katliama hazırlıklı olmalısın.
Lonny always said he wanted to die eating foam in a massive wipeout... but I bet he's up in heaven right now.
Lonny herzaman büyük bir dalganın köpüğü tarafından yenip ölmek isterdi... Ama bahse girerim şimdi cennettedir.
The ski tows the surfer into the wave, shadows him during the entire ride, always prepared in case of a wipeout.
Sörfçüyü dalganın içine bırakır, ve dalga boyunca ardından onu izler herhangi bir acil duruma hazırlıklıdır.
The wipeout seemed over, and then he looked behind him.
Tahtasından düştü, ve arkasına baktı.
Make sure you hit her hind end a couple of times, like Wipeout or something.
Onu arkasına birkaç kez masaj yaptığından emin ol sanki silermiş gibi.
What's with that wipeout? !
eğlenceliydi.
I've never seen a harder wipeout in my life. - He lost everything.
Hayatımda daha önce bu kadar kaybeden birini görmedim.
Wipeout!
Nakavt oldu!
That was the best wipeout.
Yere çok şık yuvarlandın, biliyor musun?
Wipeout!
Yere yapıştın!
The Wipeout King is back and I'm gonna tell you, start looking for the sharks.
Düşme Kralı geri geldi ve bence köpekbalıklarına dikkat edin.
Just... just because debate was a wipeout,
Tamam, bu münazara işi senin için bir bozgundu.
I mean, you know, a colossal wipeout, doesn't mean that you're a failure.
Hatta, muazzam bir bozgun. Ama bu başarısız olduğun anlamına gelmez.
It's fair to assume that if temperatures soar by six degrees within less than a century that we're going to face nothing less than a global wipeout.
Eğer bir yüzyıldan kısa bir süre içinde sıcaklık 6 derece artarsa küresel bir yok oluşla karşılaşacağımızı varsaymak asla yanlış olmaz.
Gnarly wipeout.
Şimdi yok olacaksın.
MAN [ON TV] : Worst wipeout.
En büyük hezimetin.
Wipeout.
Yıkıldık!
Total party wipeout?
Hani tüm parti ölmüştü?
And Earl has a real nice smile and can play "Wipeout" on his stomach.
Durumu iyidir. Earl de çok güzel güler ve bıyıklarıyla fışkırtmaca oynar.
and the eventual wipeout of most of the life on earth. So power emission has been going up, between, let's says, 1950, and now they need to level out, stabilize, and then decline just as rapidly to sustainable levels about an 80 % cut by 2050.
Söz gelimi 1950'den bugüne kadar salınan gücü hemen seviyesi düşürülür, dengelenir ve bütün fazlalıklar % 80 oranında geri çekilirse, bütün bu yaşanacaklar 2050 yılına kadar azalmaya başlamış olacak.
Oh, wipeout!
Düştün!
So, very few major extinctions in Africa, a few extinctions associated with Homo sapiens moving into Eurasia, and then when they hit Australia and the New World, it's a wipeout.
Afrika'da çok az sayida büyük çapli nesil tükenmesi yasanirken Homo Sapiens Avrasya'ya yerlestiginde birkaç nesil tükenmesi daha yasandi. Avustralya ve Yeni Dünya'ya ulastiklarinda ise toplu yok etme gerçeklesti.
And then we watch a 10-hour "Wipeout" marathon
Sonra 10 saat "Wipeout" maratonunu izleyip, bak ne kadar hatırlıyoruz. - Not bile tutuyoruz!
One wipeout in that tiny thing, and you're going to be showing a lot more than your sick rides.
Dalga üstünde bir düşersen sörfünden başka her şeyini teşhir edersin.
That was a wicked wipeout.
Çok kötü düştün.
But this wasn't just your average wipeout.
Yaptım. Ama bu sıradan bir yok etme değildi.
The 900 - - they don't trust me to nail it after my wipeout in Newport.
900. New Port'taki olaydan sonra bunu başaracağımı düşünmüyorlar.
I'm just trying to figure out your emotional state when all of this began - - the night terrors, migraines, wipeout in Newport.
Bunlar başladığındaki duygusal durumunu anlamaya çalışıyorum. Karabasanlar, migren, Newport'ta olanlar.
Probably watching Wipeout with Jody.
Jody'le Wipeout izleriz herhâlde.
Or Total Wipeout?
Ya Total Wipeout'ta?
I want to watch Wipeout.
Ben Wipeout'u izleyeceğim.
I will wipeout the entire Rajadi clan today.
Bugün bütün Rajadi sülalesini silip süpüreceğim!
* WIPEOUT *
Wipeout.
You get turned into compost. Wipeout, speaks for itself.
"Katliam", isminden anlaşılıyor.
Oh, a vicious wipeout by Sunset Hills.
Sunset Hills'ten kötü bir düşüş.
Sit down, watch a bit of Wipeout.
Otururuz.
Have a biscuit.
Wipeout izler, kurabiye yeriz.