Wits перевод на турецкий
881 параллельный перевод
" He's at his wits'end, this State Attorney!
" Bu Savcı, tamamen kafayı yemiş durumda!
"If the maiden wishes to drive the man out of his wits for love..." I have a potion boiled in May from a young and playful male sparrow. "
"Bakire, eğer adamı aşka dair sağlam fikirlerinden ayırmak istiyorsa Mayıs ayında, genç ve oyuncu bir erkek serçeden yapılmış bir iksirim var."
Gather your wits together, August!
Tüm aklını bir yerde topla, Görkem!
Youre hopeless. lt ´ ss a woman who lives by her wits along the China coast.
Sen ümitsiz bir vakasın. Hafifmeşrep, gönlünce yaşayan şuh kadın demektir.
You're frightened out of your wits, aren't you?
Kendi gölgenden bile korkardın, değil mi?
The other day I went to see him and it frightened him out of his wits because he thought I was from the police.
Geçen gün onu görmeye gittiğimde ödü patladı, çünkü polis olduğumu sandı.
You see, now that I'm a working man, I have to keep my wits about me.
Şimdi çalışan bir adam olduğumdan gözümü dört açmak zorundayım.
You'll need all your wits about you, if they get on to me.
Benim bununla alakam olduğunu anlarlarsa o ince zekana gereksinimin olacak.
Do you hear that, Mr. Wings Over Your Wits?
Duydunuz mu Bay Kanatlı nükte?
I'm afraid I shall require all the wits I've got tonight.
Korkarım bu gece size akıl danışacağım.
You're losing your wits.
Aklını kaybediyorsun!
" You half-wits, I know she's innocent.
" Sizi yarım akıllılar, onun masum olduğunu biliyorum.
The real fun is matching my wits against the instinct of an animal... that isn't going to let me get near enough to shoot.
Hayvanın sezgisine karşı, gerçek eğlence aklıma daha yatkın bu yüzden, vuracak kadar yaklaşınca, ateş etmem.
The battle of wits of superior intellects.
Süper zekaların ince oyunları.
Use your wits.
Zekânı kullan.
Oh, frightening the wits out of honest people.
Ah, dürüst insanların korkunç zekaları.
"Wits it up," papa used to say.
Babam rahmetli "tespih et" derdi.
Next morning Manch scared the Chinese right out of their wits.
Ertesi sabah Çinliler karşılarında Manch'ı görünce ödleri boklarına karıştı.
Lizzie's been half frightened out of her wits... and Stella's been in deadly danger twice.
Lizzie'nin neredeyse korkudan ödü patlıyordu ve Stella iki keredir hayati tehlike yaşıyor.
With everything that's happening, it's better that you keep your wits.
Bunca şey yaşanırken gözünü dört açmalısın.
The good country doctor, having lost his wits was about to resort to his fists.
Sevgili taşra doktorumuz soğukkanlılığını kaybedip yumruklarına başvurmak üzereydi.
O heavens, is't possible a young maid's wits should be as mortal as an old man's life?
Ey Tanrım, bir genç kızın pırıl pırıl kafası nasıl kararır bunak yaşlıların canı gibi?
He shall recover his wits there, or, if he do not,'tis no great matter there.
Akıllanacak İngiltere'de. - Akıllanmasa da pek önemi yok orada.
Faith, e'en by losing his wits.
- Vallahi ne bileyim, başından zoru varmış işte.
How many half-wits must I pay to square this?
Bunun için kaç salağa yedireceğim?
You've heard me preaching it for years but you didn't have the wits to know what you were hearing.
Yıllardır attığım nutukları dinliyordun ama işittiğini anlayacak kuvvetin yoktu.
Sharpen your wits, not your teeth.
Zekanızı keskinleştirin, dişlerinizi değil!
Half-drunk, I got better wits than most people.
Yarı sarhoşum ama aklım pek çok insandan daha yerinde.
Gotta have your wits with you every minute.
Her an tetikte olmalısın.
I swear, I lost my wits entirely.
Yemin ederim ki tüm aklımı kaybettim.
And keep your wits sharp.
Ve gözünü dört aç.
There is a time for using your wits, and a time for blasting away.
Kafayı çalıştırmanın da sağa sola ateş etmenin de bir zamanı var.
We've got to keep our wits and do a show.
Aklımızı kullanıp gösterimizi yapalım.
By now you must be frightened out of your wits.
Şimdiye kadar ödünüz kopmuş olmalı.
And you lost your wits when he looked at you?
Ve o sana bakınca aklını kaybettin?
The only thing standing between you and a watery grave is your wits. And that's not my idea of adequate protection.
Boğularak ölmenin önünde duran tek engel aklın ve uygun korunmadan anladığım bu değil benim.
I want him saved from the creature who stole his wits.
Onu aklını çalan, yaratıktan kurtarmak istiyorum.
You have found your wits again, Johannes.
Aklını geri kazanmışsın. Johannes.
Yes, I have found my wits again.
Evet aklımı tekrar buldum.
The more store a man sets by his wits, the sooner he loses them.
Bir kişinin aklı ne kadar doluysa o kadar hızlı kaybeder.
You are at your wits end, right?
Fikirlerin tıkandı değil mi?
I am at my wits end.
Artık düşünemiyorum.
Could it be that this woman has touched your wits as well?
Bu kadın duyguların gibi, aklınıda mı çaldı?
I'm scared out of my wits, imagining things.
Olmadık şeylerden ödüm patlıyor.
They're out of their wits.
Akıllarını yitirmiş gibiler.
Scaring decent folk out of their wits.
İnsanların ödünü patlatmak için.
One could tolerate your manner and wits.
Sizin tavır ve iğnelemeleriniz başkalarınca hoşgörülebilir.
Frightened out ofhis wits, he was.
Büyük bir korku yaşıyor.
Smarten yourself up, keep your wits and move, fast.
Üstünü başını topla, aklına mukayyet ol ve yola koyul. Çabuk ol, kıpırda!
My papa taught me that a girl ought to keep her wits about her at all times.
Babam bana bir kızın her zaman kendinde olması gerektiğini öğretti.
I'm scared out of my wits.
Korkudan ödüm bokuma karışacak.