Woodall перевод на турецкий

Woodall's resurfacing.

- Ben de. Ne zaman?

I found out the name of the man Woodall's sending after us.

Woodall'un peşimize takacağı adamı öğrendim. Jeff Malone.

They don't, but they will when Eric Woodall starts there next week.

Henüz düşmüyorlar ama Eric Woodall haftaya orada işe başlayınca düşecekler.

Except it won't be Woodall who's coming.

Gelen kişi Woodall olmazsa tabii.

Why are you telling us this? Because he doesn't want to work for Woodall.

Çünkü Woodall için çalışmak istemiyor.

I'm really tired of being a public servant. And more importantly, I've always thought that Eric Woodall was a, um...

Kamu görevlisi olmaktan bıktım ve daha önemlisi her zaman Eric Woodall'un şey olduğunu düşündüm -

And Eric Woodall's going to put us in a dark alley.

Ve Eric Woodall da bizi karanlık sokağa itecek.

And right now, Jeff Malone's biggest selling point is telling us that Woodall is coming.

Şu anda Jeff Malone'un tek artısı bize Woodall'un geleceğini haber vermesi.

Mr. Ross, Eric Woodall.

Bay Ross, ben Eric Woodall.

If we don't talk to him before this Woodall guy gets him in the room, we're in deep shit.

Şu Woodall onu içeri almadan önce konuşamazsak iyice boka battık demektir.

What exactly did you say when Woodall came to you?

Woodall sana geldiğinde tam olarak ne söyledin?

I don't know anything about Eric Woodall. Stephanie, come on.

Eric Woodall hakkında bir şey bilmiyorum.

And the reason Woodall's not on your radar is because the last case he won took him four years.

Woodall'ın sizin radarınıza girmemesinin sebebi ise son davasının dört yıl sürmüş olması.

After that, we're gonna read up on every tactic Woodall used in his last case.

- Gerçekten bilmek istiyor musun? Ondan sonra da Woodall'un bir önceki davasında kullandığı her taktiği inceleyeceğiz.

So who would you most want to come in and take on Eric Woodall, if you were in that room? - Daniel Hardman.

Peki kimin gelip Eric Woodall'ı alaşağı etmesini isterdin o odada sen olsaydın eğer?

Harvey, this Woodall guy is serious.

Harvey, şu Woodall denilen adam ciddi.

It's me Woodall wants.

Woodall'un istediği benim.

They don't, but they will when Eric Woodall starts there next week.

Başlamadılar ama Eric Woodall orada işe başladığında yapacaklar.

Woodall.

- Woodall.

Eric Woodall.

Eric Woodall.

They don't, but they will when Eric Woodall starts there next week.

Başlamadılar ama başlayacaklar. Eric Woodall haftaya orada işe başladığında.

You want to explain to me why you went to Eric Woodall's house this morning?

Bu sabah Eric Woodall'un evine neden gittiğini açıklamak ister misin?

- Eric Woodall isn't the bear.

- Yılan olan Eric Woodall değil.

I'm the one who found out it's not Woodall coming after us, it's- -

Peşimize düşenin Woodall olmadığını ben öğrendim, aslında o -

You're targeting my clients on behalf of Eric Woodall, and you know it.

Eric Woodall adına müşterilerimin peşine düşüyorsun ve bunun farkındasın.

I shouldn't have gone to Woodall, and you shouldn't have lied to us.

Ben Woodall'a gitmemeliydim ve sen de bize yalan söylememeliydin.

Because Woodall telling you to go after our clients is how you got this job in the first place and happens to make our case.

Çünkü Woodall'un müşterilerimizin peşine düşeceğini söyleyerek buraya gelmiştin bu da bir dava sebebidir.

He told me he had this funny feeling that the day after Woodall arrived, that I was gonna start issuing subpoenas to Pearson Specter clients.

Woodall geldikten sonraki gün Pearson Specter şirketinin müşterilerine mahkeme celbi göndereceğime dair garip bir hisse kapıldığını söylemişti.

It's not Woodall coming after us.

Peşimize düşen Woodall değil.

And you must be the chump Eric Woodall ordered to come after me.

Sen de Eric Woodall'un peşime taktığı andaval olmalısın.

I know I can, because I had Eric Woodall fired.

Yapabileceğimi biliyorum çünkü ben Eric Woodall'u kovdurdum.

Sean here is with the S.E.C., and he's using his position to harass my clients on behalf of Eric Woodall.

Sean S.P.K.'da çalışıyor ve Eric Woodall için konumunu kullanarak müşterilerimi taciz ediyor.

That's not Woodall coming after us.

- Peşimize düşen Woodall değil.

Did you tell them the one about how you got your head stuck up Eric Woodall's ass?

Onlara Eric Woodall'un götünü nasıl yaladığın hikayesini de anlattın mı?

He didn't think it was bullshit, which is why he's letting me start with your boyfriend Eric Woodall.

Yargıç bu davanın saçmalık olduğunu düşünmüyor onun için erkek arkadaşın Eric Woodall'dan başlamama izin verdi.

We're going after Eric Woodall.

Eric Woodall'un peşinden gidiyoruz.

'Cause I need you to find out every dirty thing Eric Woodall has ever done, condoned, or been part of.

Çünkü Eric Woodall'un şimdiye kadar yaptığı, göz yumduğu ve içinde bulunduğu her türlü pisliği bulmanı istiyorum.

Eric ignatius Woodall. - Ignatius?

Eric Ignatius Woodall.

I read the Eric Woodall deposition, and I thought I could help.

Eric Woodall'un ifadesini okudum ve yardım edebileceğimi düşündüm.

Mr. Cahill, this email makes a strong case that Eric Woodall has a propensity for malicious prosecution.

Bay Cahill, bu eposta Eric Woodall'un iftira atmaya meyilli olduğunu açıkça gösteriyor.

Yes, it does, Your Honor, but I'm the one pursuing this case, not Eric Woodall, and I don't have a propensity for anything.

Evet öyle, Sayın Yargıç ama bu davanın peşinde olan benim Eric Woodall değil. Ve hiçbir şeye meyilli değilim.

Why didn't you tell me about Louis when I asked you what the dirt on Woodall was for?

Woodall'ın ne için geldiğini sorduğumda neden bana Louis'den bahsetmedin?

We have to prove that Cahill is only on this investigation because Woodall hates you.

Cahill'in bu soruşturmayı sırf Woodall senden nefret ettiği için yaptığını kanıtlamalıyız.

That's exactly what Eric Woodall said before we got his ass fired.

Eric Woodall'da aynı şeyi söylemişti. Kıçına tekmeyi yemeden önce.

I'm not Eric Woodall, and sending some guy named Louis Litt to confess to some fabricated bullshit isn't gonna make me stop.

Louis Litt adında birini gönderip de sahte şeyleri itiraf ettirmek beni durdurmayacak.

I mean, I was in his office, but then Eric Woodall comes in, takes me down the hall.

Yani, onun ofisindeydim ama sonra içeri Eric Woodall girdi, beni koridora çıkardı.

It doesn't matter. Woodall hates me :

Bunun önemi yok, Woodall benden nefret ediyor.

What did you find out?

Ne buldun? - Woodall yeniden ortaya çıkıyor.

Officer Woodall?

Memur Woodall.

Did you find out anything useful on Eric Woodall?

Eric Woodall hakkında işe yarar bir şey buldun mu?

He saw Woodall coming before we did?

Woodall'ın geldiğini bizden önce mi gördü?