Yata перевод на турецкий
128 параллельный перевод
I never heard of straps on a yacht.
Yata tutacak koyulduğunu da ilk kez duyuyorum.
All right. Let's go and look at the yacht.
Tamam, hadi gidip yata bakalım.
He owned a small sailing yacht.
Küçük bir yata sahipti.
Look at this yacht.
Şu yata bak.
- To the yacht, naturally.
- Tabii ki yata.
Because he wasn't yet yacht-broken.
Henüz yata alışkın değil.
They run up a red-and-white flag on the yacht when it's time for cocktails.
Kokteyl zamanı gelince, yata kırmızı-beyaz bir flama çekerler.
Constant loafing has made you soft.
Yata yata iyice güçten düşmüşsün.
Please have any in the sick bay that want to go placed aboard the yacht.
Lütfen revirdekilerden gitmek isteyenleri yata çıkarın.
Okay, and we'll have a launch there.
Peki, oradan yata gideceğiz.
Markway, if this is your idea of a joke... if living in a haunted house has done this to you...
Markway, eğer şaka yapıyorsan... perili evde yata kalka bu hale geldiysen...
When are you gonna start deliveries?
Sevkıyata ne zaman başlayacaksın?
The Batcamera was aimed at the yacht.
Batkamera yata doğrultulmuştu.
Let's go to the yacht right away.
Mafya da onun peşinde. Vakit kaybetmeden biz yata bakmaya gidelim.
Put her into the car and take her to the yacht.
Arabaya koyup doğru yata götürün.
Nadja told you to take her to the yacht.
Hani yata götürecektiniz. Nadya öyle söylemişti.
- Ever been on a yacht?
- Hiç yata bindin mi?
To that yacht, right over there.
Şuradaki yata.
From now on everybody stays in their own bed!
Herkes art? k kendi yata? nda kal?
Go to bed, now!
? imdi, yata? a git!
Now, for the same price, I can sell you this five-inch telescope.
O fıyata sana bu teleskopu satabilirim.
What happened to the yacht?
Yata ne oldu?
He took you to a boat?
Seni bir yata mı götürdü?
She'll marry him, screw him six feet into the ground, and then get everything.
Onunla evlenecek, onunla yata yata iki metrelik çukura sokacak ve her şeyi alacak.
fresh film school grad who fucked her way to top assistant desk, fucked her way to junior executive, and then fucked her way to V.P.
Sinema okulundan yeni mezun olmuş yata kalka en üst asistan konumuna gelmeyi becermiş.. .. biri. Yata kalka yönetici yardımcısı oldu.
Listen, baby, he can't fuck his way through the ranks nearly as well as you can.
Bak bebeğim, senin gibi yata kalka yükselmesi mümkün değil. Oraya..
When I told him His Grace had not signed the note, he said you must have it, or the beasts could not be bought at the best price.
Majestelerinin anlaşmayı imzalamadığını söylediğimde parayı alması gerektiğini yoksa hayvanların iyi bir fıyata alınamayacağını söyledi.
You sail?
Yata biner misin?
But in her bedroom, see to it that the door locks from the outside.
Ama yata odasının kapısı dışarıdan kilitlensin.
lily, if you're off to the yacht.
Haydi Lily, yata geri dönüyorsan...
Miss Bart is not returning to the yacht.
Bayan Bart yata geri dönmüyor.
She was extremely angry with my parents for getting me onto this transport, and for not having managed to get her twins onto the transport.
Beni bu sevkıyata yazdırdıkları ve kendi ikizlerini yazdırmayı başaramadıkları için aileme çok kızgındı.
I must've got on the wrong yacht.
Yanlış yata binmiş olmalıyım.
You're not an idiot or a punch line.
Salak değilsin. Yata kötü bir şaka.
Two lenarts are packaged and ready.
İki lenart ambalajlı ve sevkıyata hazır.
I want to go back to the yacht.
Yata dönmek istiyorum.
Women don't like to be called yachts.
Kadınlar yata benzetilmek istemez.
I need you to be on the lookout for a yacht... T-45.
Sizden T-45 modelinde yata bakmanızı istiyorum.
Gob, I want you to move back on to the yacht.
Gob, yeniden yata taşınmanı istiyorum.
We're dealing with a fee that we do not wanna pay for this yacht. Keep going, girls.
Bu yata ödemek istemediğimiz bir para konusunda tartışıyorduk.
Waves lapping gently against the boat.
Dalgalar, yata tatlı tatlı vuruyor.
Need a car to Yata street 1421.
Yata Caddesi 1421'e bir arabaya ihtiyacımız var.
You've been brainwashed by lying here all day.
Bütün gün burada yata yata beynini yıkamışlar.
The only real way to find out how it's done... is to sneak on the boat while he does it.
Bunu öğrenmenin tek yolu, o yaparken gizlice yata girmek.
In fact, George Michael had boarded the yacht.
" George Michael yata binmişti.
- I need a new yacht.
- Yeni bir yata ihtiyacım var.
What did you say? We can talk, or do business or fire away. We did the first two...
ya konuşuruz ya iş yaparız....... yata ateş et. ben ilk iki atışı yaptım..
Ok, so, um, the sofa bed, uh, you just take off the cushions...
Pekala... çek-yata buyur. Şu minderleri alırsın?
The "Odalisque"?
Yata gidelim.
The yacht?
Yata mı?
no stops.
Yata binerse, inecek bir yer yok.