You'be перевод на турецкий
488,077 параллельный перевод
I would ask that you be somewhat quiet as my mother is upstairs sleeping.
Annem yukarıda uyuduğu için sessiz olabilirseniz sevinirim.
If being the best is so important to you, Zelena, why don't you go someplace where you can be on top?
Eğer en iyi olmak senin için bu kadar mühimse Zelena, kontrolün sende olduğu bir yerlere neden gitmiyorsun?
I don't think that'll be necessary, but thank you.
Artık buna ihtiyaç olacağını sanmıyorum ama eksik olma.
You don't need a time-travel spell so you won't be alone.
Yalnız kalmaman için zamanda yolculuk büyüsüne falan ihtiyacın yok.
If you leave me here to rust, you might walk away from here with your power, but you'll be alone a very long time.
Beni burada paslanmaya terk edersen belki gücün hâlâ seninle olacak ama daha çok uzun bir süre yalnız kalacaksın.
You've got to be kidding me.
Şaka yapıyorsun.
Look, I know you and I aren't exactly the sisters that our mother wanted us to be, but... you're all I've got, Regina.
Annemizin istediği gibi kardeş olamadık biliyorum, ama senden başka kimsem kalmadı, Regina.
You must be very proud.
- Çok gurur duyuyor olmalısınız.
- You cannot be in here.
Burada bulunamazsın.
I thought you'd be pleased, I was trying to help.
Memnun olursun diye düşünmüştüm, yardım etmeye çalışıyordum.
Would I be able to buy you a coffee sometime?
Bir ara kahve ısmarlayabilir miyim?
You must be Sam.
Sen Sam olmalısın.
And you're saying one of them might be The Architect?
Ve sizce bunlardan biri Mimar olabilir mi?
All right, so I went a little aggressive, because I'm the kind of guy that I'd rather be looking at it than looking for it, you know, especial...
Pekâlâ, biraz agresif davrandım, Çünkü ben daha çok tercih edeceğim türden bir adamım. Aramaktan çok bakıyor, biliyorsun, özel...
Or if you can find an e-mail or text where someone refers to themself as The Architect, that would be helpful.
Veya bir e-posta veya metin bulabiliyorsanız Burada birisi kendine değinir Mimar olarak, bu yardımcı olur.
Now, Palmer's heading back to D.C., and if you hurry, you might be able to catch her.
Şimdi, Palmer D.C'ye geri dönüyor. Ve acele edersen, onu yakalayabilirsin.
Well, Agent Palmer, uh, truth be told, it hasn't been entirely unenjoyable working with you.
Ajan Palmer, Ah, doğru söylenecek, Seninle çalışmak hiç hoşnut olmadı.
You know, if you were a dog, you'd be like five years old.
Köpek olsaydın, şimdi 5 yaşında gibi olacaktın.
I bet when you grow up you might be the first woman president.
Büyüyünce ülkenin ilk kadın başkanı olabilirsin. İyi olmaz mıydı?
It's good and broke. But you're gonna be fine.
Kırılmış ama iyi olacaksın.
Well, seems like you're right where you want to be.
O zaman tam olarak olmak istediğin yerdesin.
There are certain realities you both need to be made aware of.
İkinizin de farkına varması gereken bazı gerçekler var.
By 2 : 00 in the morning, I figure you to be pretty much a skunk.
Saat gecenin ikisiyken çoktan zil zurna sarhoş olmuşsundur.
maybe you've heard it... a mother can only be as happy as her saddest child.
Belki duymuşsundur. Bir anne ancak en üzgün çocuğu kadar mutlu olabilir.
And it better be in your wallet and not in the glove compartment of your car, or you're in violation of Section 19 of the City Firearms Code.
Arabanın torpidosunda değil de cüzdanında olsa iyi olur. Yoksa Silah Taşıma Yönetmeliği 19. Maddesi gereğince bu yaptığın suç olur.
But I find you both to be riddled with underlying contempt.
Ama ikinizde de itaatsizlik hakim.
They'll be fighting wars with it, you know, they'll be able to diffuse or... or detonate bombs from miles away.
Bir savaş enstrümanı olacak. Bununla kilometrelerce öteden uzaktan kumandalı bomba patlatabilecekler. Ya da bombaları etkisiz hale getirebilecekler.
You have gotta be kidding me.
- Şaka yapıyorsun.
That would be fine, thank you.
İyi olur, teşekkür ederim.
You'll be fine.
- Bir şey olmaz.
Do you know of anyone else who might be the father?
Çocuğun babası olabilecek birini tanıyor musunuz?
And if you interfere with her will, she can be merciless.
İradesine karışırsanız acımasız olabilir.
You're gonna be okay.
İyi olacaksın.
You have every right to be.
Olmaya da hakkın var.
It is not safe for you to be here right now, and I just... you have to go.
Şu an burada olman güvenli değil, ben sadece, gitmen gerekiyor.
Noah, you are incredible, and you deserve to be with someone who makes you happy, but... it's just... it's not me.
Noah sen harika birisin, ve seni mutlu edecek birini hak ediyorsun, ama... o ben değilim.
You'd be arrested for being gay.
Gay olduğun için tutuklanabilirdin.
Anything you say can and will be used against you in a court of law.
Söylediğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
You should both be very proud.
İkiniz de kendinizle gurur duymalısınız.
I'm really sorry that you won't be able to get Jessica back.
Jessica'yı tekrar hayata döndüremediğin için çok üzgünüm.
Will you tell Rufus I'll be back in an hour?
Rufus'a bir saate döneceğimi söyler misin?
And I am gonna do everything that I can to save you, but time travel is super unpredictable, and I don't know if I'm gonna be able to, so I just want to tell you that I...
Ve seni kurtarabilmek için elimden gelen her şeyi yapacağım, ama zaman yolculuğunun sağı solu belli olmuyor, ve bunu yapabilir miyim bilmiyorum, bu yüzden sana şunu söylemek istedim...
I mean, all these royal activities are great, but do you think i might be able to catch a little downtime soon?
Tabii ki bu soylu etkinlikleri çok güzel ama birazcık ara verme olasılığım var mı acaba?
Eugene, is all this everything you dreamed it would be?
Eugene, her şey hayal ettiğin gibi mi?
So as long as you're with me, that answer's always gonna be yes.
O yüzden, sen benimle olduğun sürece cevabım her zaman evet olacak.
You don't want to be exhausted for tomorrow.
Yarın için dinlenmelisin.
Big day on the town wasn't all you hoped it'd be?
Kasabada dolaşmak istediğin gibi gitmedi.
You're my light, you're my best friend and I want to be your partner in all things.
Sen benim ışığımsın, en iyi arkadaşımsın. Her şeyde seninle beraber olmak istiyorum.
Pascal, you do realize that if the king finds out she's gone, we're all going to be in big trouble right?
Pascal, kral kızının burada olmadığını öğrendiğinde hepimizin başı yanacak, biliyorsun değil mi?
I'd like to take this opportunity to remind you that we're supposed to be sneaking out.
Şunu söylemek isterim ki burada kaçmaya çalışıyoruz.
Rapunzel, you are going to be queen someday.
Rapunzel bir gün kraliçe olacaksın.